ÖLDÜREN YAZ

3- GIDIYORUZ

Bugün erkenden kalktım ve çok mutluydum. Çünkü bugün okul kapanıyor. Bir de tabii tatil !!

Belki orda bir sevgilim olur ha ? Herneyse. Hazırlandım ve okula gitmek için yola çıktım.

***

Okula geldiğimde müthiş bir gürültü vardı. Neden acaba ? (!) . Bizimkiler dışarda ki dörtlü banklarda oturuyorlardi.

Tam da bir kişilik boş yer vardı. Masanın ortası ! Oraya oturdum ben de. Saçma sapan konulardan konuştuk. Ah, onları çok seviyorum.

"Tüm öğrencilerin dikkatine ! Yılsonu karnelerinizi almak için herkes sınıfına ! "  Muhteşem (!)  müdürümüzun sesiyle içeri doğru yürüdük.

***

" En iyi karne kimin gençler ?" diye sordum. Andy ve Anna aynı anda "Benim!" dediler.

Birbirlerine tip tip baktılar ve karşılaştırdilar. En iyi karne tabii ki Anna'daydi. Şeker kız... Kantine girdik, ve bizim oturacagimiz yere aniden okulun en popüler grubu oturdu.

Luke çok sinirlendi ama sorun çıkmaması için istediklerimizi alıp dışarı çıktık. Okuldan çıkıp mağazaları gezdik. Herkes kendine tatil için bir şeyler almıştı.

Rachel lens aldı. Ama bu sefer kahverengi değildi. Bal rengiydi. Tanrım ! Kurt adam gibi dolaşacakti yanımızda.

Sonunda evlere dağıldık. Yolda giderken golgemsi bir şey gördüm ve o golgemsi şeye döndüğümde biraz sarı saç gördüm. Ben döner dönmez uzaklaşmisti. Herneyse diye düşündüm. Küçük çocuklardan biridir.

Eve girdim o sırada telefonun mesaj ışığı yanıyordu. Bir kaç mesaj vardı. Dinledim ve annemdendi işi çıktığı için burda değilmiş bla bla bla...

İşinin (!) ne olduğunu pekala biliyordum.

Ben de derince iç çekip gözlerimi devirdim ve odama, eşyalarımı hazırlamaya gittim. Her şeyim tamamlandıktan sonra hazırdım. Saat dörtte buluşup yola çıkacaktık. Ve şuan saat 15:35 civariydi.

Anneme gittiğimi belirten bir not yazdım. Sonra aklıma öz annem geldi ve ona da bir mektup yazmaya karar verdim. 3 haftadır yazmıyordum zaten.

Çalışma masama geçtim ve yazmaya başladım..

"Merhaba Anne,
Nasılsın ? Hayatın nasıl orada ? Sana uzun zamandır yazmıyordum. Özür dilerim. Bugün okul bitti Bolivya'da. İngiltere'de ne oluyor haberim yok. Ve ben arkadaşlarımla tatile çıkıyorum. Brezilya'ya gideceğiz.
Grubumuza yeni biri geldi. İsmi Ed. Çok iyi biri ama yurtdışından geldiği için aksanı bizimkinden farklı.
Herneyse.
Anne seni çok merak ediyorum. Sesini, gülüşünü, benim adımı soyleyisini... Çok merak ediyorum seni ben. Yüzünü, fiziğini, ellerinin yumuşaklığını..
Belki bir gün yaşarım, öğrenirim. Ya da sen gelirsin.
Birlikte yemek yaparız, film izleriz, oyun oynarız, disarilarda gezeriz...
Hatta belki benim için erkek beğeniriz..
Rachel bana 'erkek begenmenin'  mümkün olmayacağını kimsenin böyle bir şey yapmayacağını söylüyor. Olsun, içinde sen ol da...
Seni seviyorum anne, sen her ne kadar beni sebepsiz yere bırakmış olsan da..
Sevgilerle,
Kızın-  NERISSA IZE. "

Saate baktım. 5 dakika kalmıştı. Giyindim ve dışarı çıktım. Yazdığım mektupta elimdeydi. Onu evimizin önündeki posta yollama kutusuna attım.

Aslında gidip gitmediğini de bilmiyordum ki. Umutla yolluyordum yine de. Dışarıda yağmur yağıyordu, neyse ki hazirlikliydim. Ama hava güneşliydi. Yürümeye devam ettim.

Andy, siyah korkutucu büyük arabası ve içinde arkadaşlarım yaklaştılar. Ben de arka tarafa eşyalarımı yerleştirip koltuğuna oturdum. Bizi uzun bir yolculuk bekliyordu.

Andy "Herkes hazır mı ?"  diye sordu be hepimizden onaylar ses çıkınca arabanın on camına çarpan yağmur tanelerini izleyerek gitmeye koyulduk. Umarim tatil güzel geçerdi.

MERHABA ARKADAŞLAR. Bu bölümu ben çok beğendim. Burası geçiş noktası gibi bir bölüm. Yani sıkılıp bırakmayın vshsvwhsvhs.
Ayrıca bir kaç vote istemem doğru bir şey mi ?
100 kusur insan okuduğu için yani 2-3 vote az bence :D hadi nolur okuyanlar bi vote verin sghsvshsbs.
İyi okumalar, teşekkürler.
EZGI DENİZ ✌