Dönüm Noktası

2•güven testi

Selam! Biz geldik.. hem de 1175 kelimelik bir bölümle :) oy vermeyi lütfen unutmayın, yorum yaparsanız da çok makbule geçer apaomdjidkwka iyi okumalar! NOT: Olaylar  daha başlamadı bunları geçiş bölümü olarak düşünün, ilerdeki bölümlerde çok güzel şeyler olacak:) ~k,s,z gururla sunar..

Duru'nun anlatımıyla

"Duru"diyerek sağ kolumu omuz hizamda kaldırarak ayağa kalktım. Etrafıma hiç göz atmadın. Açıkçası sınıftaki hiç kimse umrumda dahi değildi - bizimkiler dışında - . Buraya ailelerimizin isteğiyle gelmiştik, üniversite sınavına daha başarılı hazırlanmamız için. Benim için buna gerek dahi yoktu çünkü eski okulumun en iyi öğrencilerindendim. Hocalarım bunu her zaman dile getirirdi.

   Neyse onlar benim iyiligimi istediği için ağzımdan bir 'çıt' kelimesi dahi çıkmamıştı.

   "Duru Erden" diyerek lafımı tamamladım. "Eski okulumda voleybol takım kaptanıydım." etraftan uğultuların, fısıldaşmaların geldiğini çok net bir şekilde duyabiliyordum. "Baksana hem güzel hem de voleybol takım kaptanıymış kız. Kim bilir daha ne cevherler vardır bu kızda." diyerek gevşek gevşek güldü tanımadığım bir erkek. Onlara umursamaz bir bakış atıp gözlerimi devirdim. Tek elimle bir saç tutamımı kulağımın arkasına sıkıştırdım, sonra ise kendimi tanıtmaya devam ettim. "Eşit ağırlıkçıyım, hukuk okumak istiyorum bu yüzden elimden geldiğince ilerideki mesleğim hakkında araştırmalar yapmaya çalışıyorum. Hobi olarak bebekliğimden beri gitar çalıyorum. Hedefim piyano öğrenmek. Babam başarılı bir avukat. Ben de babam gibi olmak istiyorum."

   Babam benim ilk aşkımdı. Bu dünyada benim için sadece 2 tane değerli erkek vardı onlar olmasa ayakta dahi duramazdım.

   Ege ve babam. Benim en değerlilerim.

   'Her kızın ilk aşkı babasıdır.' derler. Benim de ilk aşkım babamdı. Canımın canıydı o benim.

   "Annem ise küçük şirin bir butik işletiyor. İstanbulluyuz ama kendimi bildim bileli İzmir'de yaşıyoruz ve benimle yaşıt bir ikizim var." diyerek yandan yandan sağ tarafımda oturan Ege'ye bakış attım. Avuç içimi dudaklarıma doğru götürüp parmak uçlarımı öptüm daha sonrasında avcumu dudaklarıma paralel bir şekilde uzatıp üfledim, Ege de öpücüğü alıp bana göz kırptı.

   Çok güzel göz kırpıyordu şerefsiz.

   Anlattığım şeylerin bu kadar yeterli olduğunu düşünerek tekrardan geri yerime oturdum. Hoca başını aşağı yukarı doğru salladı.

   Benim ardımdan Ege ayağa kalktı. "Ege Erden. Duru benim ikizim, kendisi benden 2 dakika geç doğdu." diyerek beni kendinden küçük göstermeye çalıştı. Buna artık alışmıştım bu sebeple onu kaleye bile almadım. "Ailemizin ne iş yaptığını Duru açıkladığına göre benim de anlatmama gerek yok sanırım." diyerek dudağına kavis vererek ufak bir gülüş sergiledi. "Müzik ile uğraşıyorum. Gitar çalıyorum aynı zamanda da şarkı söylüyorum. Ben ise sayısalcıyım. Makine mühendisliği istiyorum. Müzik benim için kafa dağıtmak için tek aracım, en sevdiğim hobim." o da yerine oturduğu zaman ayağa orta sırada oturan - biz Egeyle cam kenarında oturuyorduk - Su ağaya kalktı "Su Taner. Doğma büyüme İzmirliyiz. Annem hemşire babam da annemle aynı hastanede doktor olarak görev yapıyor. Gördüğünüz üzere moda tasarım okumak istiyorum" diyerek iki eliyle başından itibaren kendini baştan aşağı elleriyle gösterdi. 'Benim mükemmel tarzıma bakın dercesine.

   Deli kız.

   Başımı ufak hareketlerle sağa sola doğru salladım ve kendi kendime güldüm Su'yun bu hareketine. "Ayrıyeten eski okulumda voleybol takımındaydım." konuşmasını bitirdiğini belli edercesine yavaş yavaş sırasına oturdu.