12

44 8 27
                                    

Her gezide olduğu gibi, öğrenciler böcek ilacı sıkılmış haşeratlar gibi bir o yana bir bu yana koşturuyordu. "Evladım nereye gidiyorsun geri zekalı!" Diye bağırdı beden hocası. İçinden bas bas küfür ediyordu. Yalnızca 4 sınıf da olsa da sürüsünün başındaki çaresiz çoban gibiydi. "Orangutanları toplasam sizden daha çok söz dinlerler." Diye hayıflandı kendi kendine. Öğrenciler Yıldız Parkı girişinde küme olmuş ve aralarında konuşuyorlardı. "Bora buraya gel!" Diye bağırdı beden hocası Sait. Ama Bora Ali'yi itip kakmaktan hocayı duymamıştı. "Saliha, kızım çağır şu Bora'yı bana."

Saliha hocayı duyunca göz devirdi ve Bora'nın yanına gitti. Bora Ali'yi dirseğinin altına sıkıştırmış döndürüyordu. Ali ona küfür ediyordu, her daim yanlarında olan Aktu ise aklı beş karış havada etrafa bakıyordu. Saliha tepişen iki gencin önüne gelince durdu ve gülümsemekten kendini alamadı. "Bora." Ali ve Bora bir anda durup Saliha'ya baktılar. Bora hala boynu bükük duruyordu ve hızla Ali'yi itip yakasını düzeltti. "Efendim Salihacım?"

"Sait hoca seni çağırıyor."

"Aha sıçtın Kardeşim." Dedi Ali. "Ne halt yedin lan yine?"

"Bakak görek." Dedi Bora ve büyük bir hava ile külhan beyi gibi hocanın yanına vardı. Kendinden çok emindi. Bir boklar yese bile uça uça giderdi her yere.

"Buyrun hocam?"

"Bana bak lan, kertenkele." Bora içinden 'e sen de mi anasını satayım'  dese de yüzüne bok vursan yapışmaz bir ifade kondurmakla yetindi. "Geç şu beyinsizlerin başına, asma köprüye kadar yol göster. Yolu bilmiyorum deme bana."

"Biliyorum hocam, otuz kere gelmişimdir buraya."

"Abartma da işine bak hadi."

Bora sabır çekerek başa geçti ve bariton sesi ile grubun dikkatini çekti. "Arkadaşlar asma köprülere kadar gideceğiz. Lütfen peşimden ve birbirinizden ayrılmayın."

"Hele hele tipe bak." Dedi Ali. "Büyümüş de bizim kertenkele rehberlik yapıyor."

"Yapar." Diye mırıldandı Aktu. Telefonu ile meşguldü. Ali gözlerini başka yöne çevirdiğinde Sinem'in ona baktığını fark etti. Sinem Melis'in koluna girmiş, yalpalayan adımlarla yürüyordu. Gözü Ali'deydi. Ali'nin de ona baktığını görünce gülümsedi ama aynı şekilde karşılık alamadı. Ali, Sinem'in isteklerinden rahatsız olduğu için suratsız davranıyordu.

Ali gözlerindeki bayık ifade ile Aktu'ya baktı. "Kime yazıyorsun lan sen öyle takır takır iki saattir?"

"Mayıs'a." Dedi Aktu. "Geziye gelmemiş."

"Mayıs mı? Oha, ne ara ne yapıyorsunuz lan siz?"

"Sonra anlatırım."

Satanteaktu
Neden gelmedin?
Hasta mısın yoksa

Realmay
Hayır değilim
Sadece gelmek istemedim
Kalabalık gruplardan hoşlanmıyorum hem

Satanteaktu
Ama güzelim
Hani beraber gezecektik

Realmay
Bana şöyle hitap etmeyi bırak
Ayrıca ben hiç öyle bir şey demedim

Satanteaktu
Bunu sen istedin
Pazar da beraberiz

Realmay
Cumartesi neyine yetmiyor ya

Satanteaktu
Başa almamı ister misin?

Realmay
Kes

Nihayet asma köprülere vardıklarında Bora hocanın yanına geldi ve "hocam geldik" dedi. "Görüyoruz evladım. Açıklama istemedim."

Stalker | Kısa Hikaye •2•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin