KORKU HİKAYELERİ 9.BÖLÜM

406 13 2
                                    

ARKADAŞLAR BU BÖLÜMDE SİZLERE KORKU HİKAYELERİ YAZICAM....

MAĞARADAKI GARIP SESLER……

Merhaba Sevgili Okuyucular Ben Melike Şimdi Size Yaşadığım bir anımı daha anlatacağım. Yine yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istedim. Umarım beğenirsiniz.

 15 tatildi Bizde her zamanki gibi tatilde köye gidecektik ve yola koyulduk. Tabi ki gidişimin sebebi belli. Takdir getirmiştim bu yıl.

Evet konuya dönelim. Arkadaşlarla yine bir gezi düzenledik bizim köyde mağaraların çok olduğu yerler var. (Çankırı) İşte gittik oralarda geziyorduk yanımızda el feneri falan aldık mağaralardan birinin içine girdik. Geziyorduk işte.   Birden bir ses duydum. Anlam veremedim. Aman neyse dedim. İçimden bir ses gitme dedi. Ama dinlemedim. merakla gideyim dedim ve girdim içeri. Herhangi bir şey yoktu.  Bir arkadaşımın  taş koleksiyonu vardı. Orada da çok güzel taşlar vardı. Arkadaşlarla hatıra olsun diye taş toplayacaktık. Aslında o nedenle gitmiştik. Gezdik taşlarımıza da topladık, mağaradan çıkarken tam mağaranın önünde bir kertenkele ve kaplumbağa gördük. Sonra sesleri yine duymaya başladım, çok korkmuştum. oracıkta düşüp bayılacaktım. korkudan koşmaya başladım. arkama bakmadan koşuyordum, bu arada kaçarken ayağımı da burktum. Eve geldim ama hala sesler kulağımda çınlıyordu. Televizyonu açtım oturdum, kendi kendime hayal gördüm herhalde diye kendimi teselli ettim.  Size komik gelebilir belki.

Bir müddet sonra arkadaşlar geldi eve. Nereye kayboldun sen dediler bana. Ben de sesler duydum kaçtım dedim. Onlar da bana çok güldüler. Sanki tek ben duymuştum sesleri. Yani bana öyle geldi ama yine de aldırmadım.

Herhalde hayal gücüm çok kuvvetliydi. Neyse konuya dönelim.

Gece o sesler rüyama girdi. Sanki biri bizi uyarıyodu. Ama rüyadır dedim 3 gün üst üste görünce tekrar mağaraya gidelim dedim arkadaşlara. Onlarda kabul ettiler.  Arkadaşlarla toplandık sesin geldiği mağaraya gittik. Derinlerden bir ses geliyordu, sanki çıkın buradan diyordu. Yani biri bizim oraya girmemizi istemiyormuş gibi geldi, öyle hissettim. çok korktuk. Bu ses sanki Farsça konuşuyordu ama bir şey anlayamadık.  Birden bir taş geldi üstümüze doğru, taşı alıp baktık üstünde Arapça  bu mağaraya hiç girmeyecek tiniz yazıyordu.  Hadi kaçalım beyler dedim. Kaçmaya başladık, tam kaçarken geçeceğimiz yola taşlar yuvarlanmış yol kapanmış, bütün gücümüzle oradaki, kayaları taşları ittik ve kendimizi dışarıya zor attık.  Sonra köydeki eve geldik 15 gün kaldık ve Ankara’ya döndük.

Hoşça kalın Arkadaşlar.

ORMANA GÖMÜLEN CESET……

Çavuş Peters, maiyetindeki genç polis Johnson’un birkaç zamandır pek düşünceli olduğunu fark etmişti. Bir vakitler pek neşeli ve uyanık olan Johnson, her nedense son zamanlarda neşesini kaybetmişti.  Âmiri kendisine bu halinin sebebini sorunca sadece ailevi meselelerden dolayı canının sıkıldığını söylemekle yetindi.

Çavuş Peters, çok sevdiği Johnson’un üzüldüğünü tahmin ediyordu. Johnsonlar hiç de uygun bir çift değillerdi.  Bn. Johnson’un, bir polis karısının alamayacağı derecede pahalı elbiselerle gezmesi Hestin köyü halkı arasında dedikodu mevzuu olmuştu. Esasen kadın, gururlu tavırları yüzünden, köylüler tarafından hiç sevilmiyordu.  Çavuş Peters, Johnsonlar’ın sık sık kavga ettiklerine şahit olmuştu. Evlerinin önünden her geçişinde, yüksek sesle münakaşa ettiklerini duyardı.

Çavuş Peters, Johnsonlar’ın geçimsizlik sebebini düşünürken Bayan Davidson çıkageldi. Köyün en faal insanlarından biri ve civarın hemen bütün hayır cemiyetlerinin üyesi olan bu kadın, bilhassa dedikoduculuğuyla şöhret almıştı.

ÖZLÜ SÖZLER....Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin