Bu kitap tamamen Stefan Zweig'in Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu kitabından alıntıdır. Taekook 'a uyarlanmış versiyonudur.
(Okurken pdf okuyor gibi hissedebilirsiniz. Sadece isimler ve küçük bir kaç şey değişik.)
~
Jungkook,Jeju adasındaki 3 günlük tatilinin arkasından dinlenmiş olarak sabahın erken saatlerinde tekrar Kore'ye döndüğünde, bir tren istasyonunda bir gazete aldığında tarihe şöyle bir bakar bakmaz o günün doğum günü olduğunu farketti. '36.' diye geçirdi aklından. Ve bu düşünceden ne haz ne de acı hissetti. Gazetenin sayfalarına hızlıca göz attı ve bir taksiye binip evinin yolunu tuttu. Hizmetçisi o yokken gelen 2 ziyaretçinin ve birkaç telefonun haberini verdikten sonra,eline biriken postaları sıkıştırıp getirdi. Jungkook umursamaz bakışlarla gelen postaları gözden geçirdi. Birkaç zarfı ilgisini çektiği için açtı. El yazısı yabancı gelen ve epeyce kalın gözüken bir mektubu kenara ayırdı. Bu arada hizmetçisi çay servisi yapmıştı. Jungkook koltukta yavaşça arkasına yaslandı,gazetenin sayfalarını karıştırdı ve diğer dergileri okudu. Arkasından ayırmış olduğu mektuba uzandı. Bu meçhul mektup bir erkek tarafından yazılmış gibiydi. Aşağı yukarı yirmi, yirmi dört sayfa kadardı. Alelacele yazılmışa benziyordu. Muntazam bir mektuptan çok karalama gibi gözüküyordu. Jungkook elinde olmadan tekrar zarfı yokladı, içinde bir şey kalıp kalmadığını merak ediyordu ama zarf boştu.Kağıtlarda olmadığı gibi zarfın üzerinde de bir bilgi yoktu. Jungkook tuhaf olduğunu düşündü ve mektubu okumaya başladı.
"Sana, beni asla tanımamış olan sana." diye başlıyordu hitap kısmı.
Jungkook şaşkınlıkla duraksadı. Acaba ona mıydı, yoksa hayali bir karaktere mi yazılmıştı? Merakla okumaya başladı.