"Çocuğum dün öldü.3 gün ve 3 gece boyunca pamuk ipliğine bağlı hayat uğurumla,ölümle savaştım.40 saat süreyle grip onu zavallı,sıcak ateş nöbetleriyle sararken yatağının yanında oturdum.Yanan anlına serinletici bir şeyler koydum.Onun o tedirgin, minicik ellerini gece gündüz tuttum. 3. akşam artık pes ettim. Gözlerim tükenmişti. Ben farkına varmadan kapandı. 3 veya 4 saat boyunca sert bir sandalyede uyuyakaldım. Ve bu arada ölüm onu benden aldı. O tatlı,zavallı oğlum şimdi orada,daracık çocuk yatağında öldüğünde nasıl idiyse yine tamamen öyle yatıyor. Sadece gözlerini,o akıllı bakan koyu renk gözlerini kapatmışlar. Ellerini de beyaz geceliğinin üstünde kavuşturmuşlar ve yatağın dört köşesinde dört uzun mum yanıyor. Oraya bakmaya cesaret edemiyorum. Kımıldamaya cesaret edemiyorum. Çünkü mumlar titrediğinde oğlumun yüzünün ve kapalı ağzının üzerinden hızla gölgeler geçip gidiyor,yüz hatları sanki kıpırdıyor. Ve o zaman, onun ölmediğini düşünebilirim. Yeniden uyanacağını,aydınlık sesiyle bana tatlı ve çocukça bir şeyler söyleyebileceğini sanabilirim. Ama biliyorum, o öldü. Artık dönüp ona bakmak istemiyorum. Bir defa daha umuda kapılmamak için bir defa daha hayal kırıklığına uğramamak için. Biliyorum,biliyorum. Çocuğum dün öldü. Şimdi artık benim için yalnız sen varsın dünyada. Yalnızca sen. Benimle ilgili hiçbir şeyi bilmeyen sen. Bu arada, hiçbir şeyden haber olmayanı oynayan veya her şeyi ve herkesi alaya alan sen. Evet,yalnızca sen. Beni asla tanımamış olan ve hep sevdiğim sen. Mektubumu yazarken masama beşinci mumu koydum. Çünkü ruhumun çığlıklarını susturup giden oğlumla başbaşa kalamam. Ve bu kötü anlarımda senden başka kiminle konuşabilirim ki? Her şeyim olmuş,ve olacak seninle. İçimdekileri açık açık söyleyemeyebilirim. Belki sen de beni anlayamayacaksın. Kafam öyle karışık ki, başım ağrıyor,titriyorum. Her yerim ıstırap içinde. Muhtemelen ateşim var. Belki ben de kasabanın bu tarafında hızla yayılan salgına yakalanıp grip oldum. Umarım öyle olmuştur. Böylece ben de oğlumla gider ve bu ıstırabı çekmek zorunda kalmam. Bazen gözlerim tamamen kararıyor. Belki mektubumu bile bitirmeyebilirim. Ama bir kez daha seninle konuşabilmek için kendime gelmeliyim sevgilim. Seninle, sen ki beni asla tanımadın. Tek isteğim sadece seninle konuşmak. Sana ilk defa her şeyi söylemek istiyorum. Bütün hayatımı bilmelisin. Hayat ki, hep senindi.