Günler olmuştu Yağmur'la konuşmayalı.
O gün ilk defa Yağmur'dan sonra oturma odasına gidip annesiyle film izlemiş ve sonrada annesine yemek yapmakta yardım etmişti tüm aile onu buğulu bir mutlulukla izlemişti adeta.Babasının yanına gidip telefonunu istemekte nedensizce çekiniyordu. Yağmur'u aramak istiyordu.
O bunları düşünürken babası içeri girip masasına bir telefon bıraktı ve ona dönüp:
Çok uğraşırsan alırım sadece arama ve yarım saatlik gezinmeye izin var bilesin dedi.Asaf:Aramak derken baba?
Yakup bey:Anladın sen Asaf yüzüne renk geldi oğlum çekinme benden
Asaf:Tamam baba ya hadi çık sen hadi hadi
Babası sırıtıp oğluna kaş göz yapmayı ihmal etmeden çıktı.
Asaf hemen telefonu eline alıp ilk işlemleri yapan babasına içinden teşekkür edip babasının kayıt ettiği numaranın üstüne tıklayıp onu
'Küçüğüm' olarak değiştirdi.Sonrada aramaya başladı her dıtttt sesinde heyecanlanıyordı kanserle savaşmaktan yorulmuş küçük kalbi bu heyecanla pır pır oluyordu ve sonra o beklenen ses geldi 'Efendim'
her zamanki gibi o cıvıltılı ses onu mutlu etmişti sebebini bilemese bile.Asaf:Ooo Yağmur hanım nabersiniz?
'Bunu kendi mi söyledi diye düşünmekten kendini alamadı bir kaç saniye.
Neden 3 yıldır görüşmediği sadece ilkokuldayken babasının öğrencisi kendinin küçük sınıf arkadaşı olan kız onu bu cümleler kurmaya itebilmişti''Kırgınım
Ait değilim bu dünyaya
Yorgunum
Fakat duy diye sesim gür hala'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'Küçüğüm'
Short StoryBütün umutları bitiyor. Yıldızları intihar ediyor Gökyüzü kararıyor. Güneşi soluyor. En kötüsü de o ölüyor...