Multi:Ziya
Bölüm şarkısı: Dolu Kadehi Ters Tut-Madem
Sonunda yolculuk bitmişti. Uykulu gözlerle camdan dışarıya baktığım da bir çiftlik evine geldiğimizi gördüm. Arabadan indiğimde iki adam bahçede oturmuş,sohbet ediyorlardı. Sanırım bu adamlar korumaydı. Bellerinde silah vardı ve beyaz gömlek,siyah pantolon ve üstlerine de siyah ceket giymişlerdi. Yeşil gözlü adam bakışlarını bize çevirdi ve anında muhabbet etmeyi kestiler. Adamlar bir süre Ayaz'ı incelediler ve yeşil gözlü olan içeriye doğru ilerledi. Diğer adam ise bize yaklaştı. Daha doğrusu Ayaz'a yaklaştı.
" Vay vay. Kimleri görüyorum ?" adam "A" harfini ağzını yayarak söylemişti. Ayaz'a baktım ama gözlerinde hiçbir duygu yoktu. İfadesiz,boş gözlerle adama bakıyordu.
" Zırvalamayı kes ve patronunu çağır." Ayaz'ın bu cümleyi söylemesiyle adamın dişlerini sıktığını fark ettim. Adam tam ağzını açmışken ayak sesleri duymamızla birlikte hepimiz başımızı evin kapısına yönelttik. Mavi gözlü,uzun boylu bir adam ve yeşil gözlü olduğunu bildiğim koruması da buraya doğru geliyorlardı. Bakışlarımı ağabeyime çevirdiğimde öfkeli gözler ile adama bakıyordu. Sanırım bahsettikleri Ziya bu adamdı.
Bakışlarımı tekrar adamlara doğru çevirdiğimde adının Ziya olduğunu tahmin ettiğim adam bana bakıyordu. Pek hoş bir bakış değildi bu,gözleriyle beni taciz edercesine bakıyordu.
En sonunda yanımıza geldiklerinde Ayaz'ın boş gözlerle adama baktığını gördüm. Vücudu gerilmişti.
" Demek geldin ha ?" dedi Ziya,alaycı bir tavırla.
" Ayaklarıma bu kadar kolay geleceğini sanmazdım evlat. Hem," derken bakışlarını tekrar bana yöneltti.
"Bu güzel kız da kim? Baya da güzelmiş." Diyerek beni süzdü. Ziya'nın söylediği cümle ve hareketi karşısında şok olmuştum.
" Doğru konuş lan kardeşimin hakkında !" Ağabeyimin sesini duymam ile yumruk sesi bir olmuştu. Ağabeyimin yumruğu sayesinde Ziya geriye doğru birkaç adım gitmiş,afallamıştı. Yeşil gözlü olan adam ağabeyimi kollarından tutuyordu. Ağabeyim istese elinden kurtulabilirdi ama gerek kalmadan Ziya eliyle işaret yaptı ve adam ağabeyimi serbest bıraktı.
Ne kadar çok ağabeyim demişim asjfsdfg -yazar
Ardından kahkaha attı.
" Ah çocuk ah. Uyuşturucu kullanırken de böyleydin." Ağabeyime bir adım daha yaklaştı ve devam etti.
" Sinirli,hırçın,saldırgan," derken ağabeyimin gözlerinde benzinin üstüne yakılan ateş gibi bir öfke vardı.
Hızla yayılıyordu.
" İstediğini her daim elde edeceğini sanan bir velet." Ağabeyimi tam harekete geçerken korumalardan biri yine ağabeyimi tuttu. Ağabeyim kolaylıkla elinden kurtulunca bu sefer tuttukları o değil,ben olmuştum.
Yeşil gözlü olan koruma kolunu boğazıma yaslamış,diğer eliyle de başıma silah tutuyordu. Ziya meydan okurcasına ağabeyime bir bakış attığında ağabeyimin gözlerinde değişik bir duygu vardı. Ne olduğunu çözmeye çalışırken yerini sert bir öfke almıştı. Ayaz'a baktığımda umursamaz gözlerle Ziya denen adama bakıyordu.
" Her neyse. Borcunu bir hafta sonra getireceğim, bunu söylemek için geldim." Ziya bir kez daha kahkaha patlattı.
" İlahi çocuk. Babanın bile ödeyemeyeceği miktarda bir parayı sen nasıl getireceksin ? Güldürme beni."
" Getireceğim dediysem getiririm. Bilirsin, ben sözümde dururum."
" Bilmez olur muyum ?" Dedi ve ardından kısa bir sessizlik oluştu.
" Ama sana güvenemem,öyle değil mi ? " Dedi ve ardından yanıma yaklaştı.
" Sonuçta," derken eli saçlarıma gitti.
" bir güvensizliğin getirdiği sonuç karşımda buradasın." Bu cümleyi söylerken saçlarımı narince okşuyordu. Başımı hareket ettirip kaçmak istesem de koruma öyle bir tutmuştu ki bileğimi canım acıyordu.
Ayaz hala boş gözlerle Ziya'ya bakıyordu.
" Bir hafta boyunca bu güzel kız benimle birlikte kalacak. Eğer bir haftanın sonunda parayı getirmezseniz," dedi ve ardından silahın tetiğini çekti.
" Kız ölür." Duyduğum cümle karşısında yutkunmuştum. Hayatım Ayaz'ın ellerindeydi. Hayatım bir güvensizliğin elindeydi.
Hayatım bir borcun sonucunun elindeydi.
" Ne ?" sesim bir fısıltı gibi çıkmıştı ve bu fısıltıyı sadece Ayaz duymuştu,bakışlarını anında bana çevirdi. Hala boş gözlerle bakıyordu,gözlerinde hiçbir duygu ifadesi yoktu.
" Tamam. " Sadece bunu demişti Ayaz. Endişeli gözlerle ağabeyime baktığımda o da Ziya'ya bakıyordu. Hiçbir şey demeden arabaya bindi. Ayaz bir süre boş gözlerle Ziya'ya baktı. Sanki yüzünün her detayını ezberliyordu. Sanki bir avcıydı. Avını gözünden kaçırmamak için,onu ölüme terk etmek için onu ezberliyor gibiydi.
Birkaç dakikanın ardından Ayaz'da ağabeyimin yanına,arabaya binmişti. Saniyeler sonra gözden kaybolmuşlardı. Koruma,başımdaki silahı çekti ve bileğimi sıkıca kavradı. Ardından bir koruma daha geldi ve o da bileğimi sıkıca kavradı.
" Yürü bakalım küçük ." Ziya'nın bunu demesiyle bakışlarımı ona çevirdim ve öfkeli gözlerle baktım. Bir hafta boyunca bu adamın evinde hatta elindeydim ve ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Belki bir hafta sonra ölecektim..
Bu düşünce beni çığrımdan çıkartsa da boş gözlerle duvara bakmaya devam ettim. Beni bir odaya bırakmış,kapıyı da kilitlemişlerdi. Gardırobun önüne oturmuş,dizlerimi kendime doğru çekmiştim. Boş gözlerle duvara bakıyordum çünkü başka yapacak hiçbir şeyim yoktu.
Beklemekten başka yapacak hiçbir şeyim yoktu..
Merhaba canlaar! Yine ve yine ben ashfgsjdg. Her neyse! Artık haftada 2 bölüm yayınlama kararı aldık :) Bölüm biraz fazla kısa olmuş olabilir ama bazı sebepler yüzünden bu kadar yazabildim. Umarım beğenmişsinizdir. Hoşça kalın!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arsen
Teen FictionSevmezdi hiç geceyi. Karanlığı,yıldızları, ayı... Nerden bilebilirdi ki ilerde geceyi sevebileceğini. İşte bu hikaye Ayaz'ın geceyi sevme hikayesi...