ON SEKİZ

18 4 0
                                    

'"Ay karanlık hep karanlık
Yüzün bize döner oldu
Bir ihtimal daha vardı
Felaket oldu

Gitme, gitme, gitme kal bu şehirde
Gitme, gitme yazık olur bize..."

~~~

Mira

Ayağıma batan taşlardan ve çalı çırpıya takılan eteğimi umursamadan nefes nefese koşuyordum.

Sık sık olan ağaçlardan en sonunda birine takılarak tökezleyince ellerimi dizlerimde hızlıca soluklandım.

Arkamdan gelen çalının çatırdaması ile hızlıca arkamı döndüm ama kimseyi görmemle telaşla koşmaya başladım.

Hadi dedim kendi kendime bunu yapabilirim sen neleri atlatmadın ki.

Ağaçların arasından koşarken ana yola doğru gittiğimi fark ettim ve daha da hızlandım. O hızla koşarken saçlarım önüme düşünce sinirle geriye attım ve mırıldandım.

'Keşke toplasaymışım saçlarımı ama nereden bilebilirdim ki bu hallere geleceğimi.'

"Mira!!!"

Onun sesinin hemen ardından gelen silah sesleri ile bir küfür mırıldandım ve hızımı hiç düşürmeden koştum ta ki arabamı yol ortasına park edilmiş halde bulana kadar. Eteğimin cebinden arabanın anahtarı aldım ve nefes nefese arabanın kapasını açtım . Arkamdan gelen seslerle ve ismimin tekrar tekrar telaffuz edilmesiyle önümü döndüm. Ormanın girişinde onu ve ardından gelen ekibin onu görünce yavaşlamasıyla derin bir nefes aldım.

Kafamı asla eğmedim yaptığım her şey kendim içindi. Bunu o da biliyor ama yine de bana nefes aldırmamakta kararlıydı.

"Yapma pişman olacaksın bu işin tekrarı olmaz. İyi düşün."

" Benim verdiğim karadan döndüğümü nereden gördün? Kara..."

"Kara... Ha demek iş bu kadar ileriye gitti."

"Bilirsin iş her zaman ciddiydi sadece bunu hepimiz gizledik."

"Peki... peki..."

Elini alnına götürüp ovdu bunu her zaman sinirli olduğunda yapardı. Bunu fark etmemle içime bir sıkıntı düştü ama yapacağım artık pek bir şey yok. Bir rüzgar kızıl saçlarımı yüzümün her zerresinde gezdirdi bu içimi ürpertti.

"Bunun burada bitmediğini ikimizde biliyoruz. Lotus..."

Lakabımı nefretle söylemesiyle gözlerimin içi yandı hafifçe burnumu çektim.

"Peki Kara peki."

Arkamı dönüp arabanın içine yerleştim ve bunları düşünmeyi sonraya erteledim çünkü yarım saat sonra provam vardı ve bunca işin içinde Ceyhun'u görmek bana iyi gelecekti.

Ceyhun

Provanın başlamasına iki dakika kala hala Mira yoktu. İçten içe merak etmiştim karşı duvarda duran ve geldiğim günden beri sesi beni rahatsız eden saatin tık tık sesiyle sinirle iç çektim ve arkamı döndüm.

Kapının hızla açılmasıyla kirpiklerim irkilerek kapandı. Mira'nın soluk soluğa kalmış halini görünce zaten aramızda çok mesafe olmamasıyla yanına gittim.

Ellerim benden habersiz yüzüne düşmüş kızıl saç tutamlarına gittiğinde ne yaptığımı gözlerinin elimi takip etmesiyle anladım. Ama artık çok geçti .

Nefesi kesik kesik kulağıma gelirken yanıma yaklaşan Esra , Mira'ya su şişesini uzatıyordu.

Mira teşekkür ederek alırken suyu ben hala aklımda kalan saç tutamlarına bakıyordum.

Sonra kendi kendime tekrar ettim.

"Aklımda kalan saç tutamlarına..."

••••

"Yol arkadaşım gördün mü, duydun mu olup bitenleri?
Kıskanıyor insan bazen basıp gidenleri
Yalnızlaşmışız iyice, üstelik de alışmışız
Hiç beklentimiz kalmamış dosttan bile..."
                                           21 Aralık 2021
••••

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 20, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LOTUS ÇİÇEĞİ | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin