2💦

1.8K 134 78
                                    

"Çocuklar biraz sessiz olun!"

Bakıcı kadın oyun alanlarında ki küçük çocuklara doğru seslendi, oyun oynarken fazla ses çıkartıyor ve onları görmeye gelen misafirleri rahatsız ediyorlardı.

O sıra da tavşan kulaklı çocuk diğer meleze döndü ve sanki bakıcı onları uyarmamış gibi Elinde ki yamuk yumuk kesilmiş ve karalanmış kağıdı kedi kulaklı çocuğun neredeyse gözüne sokarken bağırdı "Hyung güzel olmuş mu?!"

Kedi kulaklı çocuk resminden kafasını kaldırdı ve kağıdı neredeyse gözüne sokacak olan çocuğa baktı, sonra da elinde ki kağıda. Biraz dağılmış görünüyordu ama küçüğünü üzmemek için "Çok güzel görünüyor kookie" dedi.

Jungkookun kulakları havalanmış ve gözleri parlamıştı, heycanla yükseldi ve "Senin için yaptım!" Dedi, elinde ki kağıdı kendine doğru çevirdi ve açıklamaya başladı "Burda ki sensin! Elini tutan da benim, burda evliyiz. Evimiz bile var! Bak!" Jimin resme daha dikkatli baktı ve kedi kulakları olan bir çocukla(?) Tavşan kulakları olan bir çocuğun gök kuşağının altında el ele tutuşmuş olduğunu gördü, arkalarında da bir ev ve çeşit çeşit çiçekler çizilmişti.

Kıkır kıkır güldü ve "Erkekler erkeklerle evlenemez kookie" dedi.

Jungkookun yüzü biraz düşmüştü ama merakına yenik düşüp "Neden?" Diye sordu, o Jimin hyung'unu seviyordu ve onunla evlenmek istiyordu.

Jimin bir an durdu ve düşündü, kendisi de çocuktu ve bazı şeyleri tam olarak bilmiyordu, erkekler erkeklerle evlenemez diye öğrenmişti fakat neden? Onu bilmiyordu işte.

"Bilmem ki, erkekler kızlarla evleniyor. Eğer erkekler erkeklerle evlenirse kızlar yalnız kalmaz mı?" diye aklına ilk gelen şeyi söyledi.

"Ama ben kızlarla evlenmek istemiyorum ki hyung.. ben seninle evlenmek istiyorum" dudaklarını büzerek konuştu Jungkook, bunu yeni öğreniyordu, ne yani.. Jimin hyungla evlenemez miydi?

Kafasını tekrar kağıdı eğdi ve somurtmaya başladı, Jimin çocuğun yüzünün düştüğünü görünce birden ne yapıcağını bilemedi ve "Evleniriz!" Dedi aniden.

Jungkook şaşkınlıkla kafası kaldırdı "Ne?"

"Evlenebiliriz yani, neden evlenmeyeli-

Jimin lafını tamamlayamamıştı çünkü tam o sıra da bir çocuk melez ayağına takılıp önlerine düşmüştü.

"Ay!" Düşen çocuk kalkmaya çalıştı ve kafasını tuttu, biraz dağınık giyinmişti ve tulumunun dizleri yırtıktı, saçları birbirine karşımıştı fakat çocuk umursuyor gibi görünmüyordu "Selam minie!" Dedi sanki düşen o değilmiş gibi.

Jiminin tae'nin bu hâline güldü ve "selam taetae, kookie'le resim yapıyoruz sen de bize katılsana" diyerek teklif etti, tae heycanla başını sallamış ve tam Jungkookla Jiminin arasında ki boşluğa kendini bırakmıştı, bunu yapmasıyla Jungkook sendelenmiş ve biraz uzağa gitmişti. Kaşlarını çattı, neden Jimin hyungla aralarına oturmuştu?

"Biliyor musun minie bayan kim aşı sırasında ağlamadığım için bana şeker verdi! Ağzıma bak!" Dedi ve ağzını kocaman açtı Jimin gülmeye başladı ve eliyle tae'nin ağzını kapatmaya çalıştı "Kes şunu tae" dedi gülerken.

Jungkooksa diğer taraftan çatık kaşlarıyla ikiliye bakıyordu, hah! Tae gelmiş ve Jimin onu unutmuştu! Hem tae gelmese Jiminle evlenecekleri hakkında konuşucaklardı. Somurttu ve elinde ki kağıda makasla şekiller vermeye devam etti, ama gözü sürekli yanında kıkır kıkır gülen çocuklara gidiyor ve sinirle kaşlarını çatıyordu.

Beklenen oldu ve Jungkook, Jiminin kağıdına şekil çizmek için neredeyse üzerine çıkmış olan taeye, ve kağıdını taeden uzaklaştırmaya çalışan Jimine bakarken makas parmağını sıyırmıştı.

"Ah" diye inledi ve elinde ki makasla kağıdı bıraktı, hem sinirden hem de parmağının acısından gözleri çokdan dolmuştu.

Jimin ve tae onu fark etmiş ve hemen başına toplanmışlardı tae çocuğun parmağına baktı ve yüzünü buruşturdu, kan görmeyi sevmezdi, biraz geri çekildi. Jimin ise Jungkookun yanına oturdu ve parmağını küçük ellerinin içine aldı, "Kookie neden dikkat etmiyorsun" dedi sanki bakışlarıyla iğleştirebilirmiş gibi parmağına odaklanmışken, Jungkook Jiminin dediğini es geçti ve "Acıyor!" Dedi.

"Merak etme kookie şimdi parmağını öpeceğim ve acısı azalacak, annem bana hep böyle yapar" dedi ve çocuğun parmağını dudaklarına götürüp küçük bir öpücük kondurdu. Jungkook sanki kutsanmış gibi parmağına bakarken Jimin elini çekti ve umutla "Geçti mi?" Diye sordu, Jungkook parmağından kafasını kaldırdı ve "Evet!" Diye bağırdı.

"Teşekkürler Jiminie hyung!" Diyerek öne atılıp Jimine sarıldı, Jimin de aynı şekilde karşılık vermişti.

Jungkook kapının arkasından oyuncaklarıyla oynayan Jimine baktı, minik ayaklarıyla ses çıkartmamaya özen göstererek yoongi hyung'unun yanına koştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jungkook kapının arkasından oyuncaklarıyla oynayan Jimine baktı, minik ayaklarıyla ses çıkartmamaya özen göstererek yoongi hyung'unun yanına koştu.

"Hyung! Hyung!"

Diyerek yoongiye seslendi Jungkook, hızla geldi ve sanki hayatı buna bağlıymışcasına kitap okuyan çocuğun dizinin dibine oturdu.

"Hyung lütfen ağzıma vurur musun?" Diye sordu heycanla, fakat karşısında ki çocuktan sadece tuhaf bakışlar almıştı,
"Lütfen! Lütfen!" Diyerek diretti.

Karşısında ki çocuk umursamadan Jungkookun ağzına vurduğunda Jungkook sendelendi ve poposunun üstüne düştü "Ah!" Bu gerçekten acıtmıştı, ama çocuk ağlamadı ve "Teşekkürler hyung" diyip hızla odadan çıktı.

Jiminin odasına geldiğinde içeri girdi ve Jiminin yanına oturup kafasını kaldırmasını sağladı ve "Hyung dudağım çok ağıyor" dedi, Jimin karşısında ki çocuğun dudağına şaşkınlıkla baktı ve "Aman tanrım Jungkook, dudağına ne oldu!" Dedi endişeyle.

Jungkook gözlerini doldurdu ve "çok acıyor" dedi. Eh, yalan sayılmazdı gerçekten de yoongi hyung ona acımamıştı..

"Bayan kime söyleyeceğim" dedi Jimin ayağa kalkarken ama Jungkook onu tuttu ve "Hayır, hayır! Öpersen geçer.."
Dedi Jimin endişeyle çocuğa baktı "ama çok şişmiş" dedi çocuğun dudağına hafif dokunurken.

"Öpersen geçer" diye tekrarladı Jungkook, Jimin yaklaştı ve çocuğun dudağına dudaklarını bastırdı, acımasın diye çok hafif bir şekilde öptü ve çekildi.
Jungkooka baktığında gözlerini kapatmış öylece durduğunu gördü.

"Hyung bir daha!"

"Emin misin Jungkook, geçmedi mi?"

"Hayır hyung hâlâ acıyor" dudaklarını büzdü Jungkook "Lütfeen"

Jimin "tamam ama bu son" dedi

Jungkook hevesle kafasını sallamış ve Jimine doğru eğilmişti, Jimin tekrar dudaklarını birleştirdi ve biraz bekledi.

O sıra da kapının arkasında Jungkookun garip davrandığını anlayıp yanına gitmek için ayaklanan yoongi onlara şaşkınlıkla baktı ve söylendi.

"O bir dâhi"...

-💦

Bu hikayenin sonlarını acayip tatlış bir fanarttan ilham aldım.

Little miracles || Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin