Jacob'layken yapmayı sevdiğim birçok şey vardı. Herhangi birine göre basit olan şeyleri bile onunla yapmak o kadar hoşuma gidiyordu ki. Markete gitmek, birlikte yürümek, yemek yapmaya çalışırken öpücük almak, abur cubur yediğimde suçluluk hisseden çocuk gibi olmama rağmen bana gülümsemesi, güzel bir müzikte dans etmek, saçlarımı severken dizinde uyumak, birbirimize kadeh kaldırmak... Ölümsüz yaşamımı güzelleştiren şey oydu. Kesinlikle oydu. Bugün de tıpkı diğer günler gibi, ben hazırlanırken kenarda durmuş, beni seyrediyordu. Claire'in parti davetini söylediğimde sen gidiyorsan, ben de yanındayım demektir demişti. Makyajımı olabildiğince hızlı bitirmem gerekiyordu. Yoksa zamanında yetişemeyecektim ve Claire beni bitirecekti. Ayrıca Jake'in takım elbisesiyle ne kadar yakışıklı olduğunu anlatmama gerek yoktu sanırım.
"Nessie, canım, hazırlandıysan bir şeyler atıştırıp mı gitmek istersin, yoksa alkol aldıktan sonra mı avlanırsın?" diye sordu Jacob.
"Alkolden sonra avlanma fikri daha hoşuma gitti," dedim ve çantamı aldım. Jake arabayı çalıştırmadan önce beni arabayla kendisinin arasına aldı ve öptü.
"O kadar güzelsin ki." dedi. Gülümsedim ve bir öpücük de ben bıraktım nefis dudaklarına. Kollarından kurtulup arabaya bindim ve o da direksiyona geçti. Claire'in evine doğru yola çıktık. Yolda pek konuşmadık. Evin önüne gelmeye yakınken, evden gelen müzik sesini duyabiliyordum. Claire, anne ve babasının şehir dışına çıkmasını fırsat bilmişti. Arabadan inip, kapıyı çaldım. Açılan kapıda tüm güzelliğiyle Claire duruyordu. Bana sarılıp Jake'in elini sıktı ve içeri girmemizi söyledi. O diğer konuklarla ilgilenirken, biz Jacob'la hafif hafif dans ediyorduk. İlk kadehlerimiz bittikten sonra Claire, okulun basket takımındaki Jordan ile birlikte yanımıza geldi. Fazla sinirlenmeyip sakinleşebilmesi için Jake'in elini tuttum. Ondan hoşlanmıyordu.
"Claire, burda köpek kokusu alıyorum," deyip kahkaha attı Jordan. Garipti. Claire çoktan sarhoş olmuş olduğundan, onun ne söylediğini anlamamıştı.
"Kendisi, şu birkaç saattir erkek arkadaşım oluyor Ren." dedi Claire. Çok şaşırmıştım. Ondan zerre kadar hoşlanmadığını düşünüyordum. Düşündüğümün tam tersi olmuştu.
"Eh, tebrikler o zaman. Nice birlikte zamanlarınıza," deyip kadeh kaldırdım. Parti bitene dek kalmayı düşünüyordum. Ardından kötü bir şey olma ihtimaline karşı Claire'e ortalığı toparlamasında yardım edecek ve Jacob ile avlanmaya gidecektim. Planlı olmayı seviyordum. Kadehimi bitirdiğimde, çevreme göz attım. Etrafta birbirini yemeye çalışan, birbirinin ağzını yiyormuş gibi görünen insanlar vardı. Evet, öpüşüyorlardı ancak daha çok abartlı cinselliği andıran bu hareketlerini bu kadar çok kişinin arasında yapmaya nasıl utanmıyorlardı, anlamıyordum. Babam gibi biraz geleneksel düşünüyordum, sanırım. Jake ve ben sadece duruyorduk. Eli belimde, tıpkı benim gibi etrafı inceliyordu.
"Sıkıldın mı?" diye sordum kulağına eğilip.
"Biraz, ama sen varken katlanılır güzelim. Sadece, şu arkadaşının yanındaki sulu heriften hoşlanmadım. Köpek kokusu alıyorum dediğinde bana laf ediyormuş gibi hissettim." dedi. Doğruydu. Eğer vampir değilse, Jordan'ın Jacob'un kokusunu alması imkansızdı. Eğer vampirse, Claire'den ne istiyor olabilirdi?
"Gidip ona sormalı mıyım?" dedim Jacob'a.
"Onunla konuşmandan hoşlanmayacağımı biliyorsun ama şansını dene, ben Claire'i ondan uzaklaştırırım, rahat olursun." dedi.
Her zamanki gibi mükemmel düşünmüştü. Onca kalabalığın içinden onları bulmam kolay olmadı, üst kata çıkıp birkaç odaya baktım. Bulduğumda Claire tek başına yatakta uzanıyordu. Yanına yaklaşıp uyuyup uyumadığına baktım, sızmıştı. Nabzını kontrol ettim, eğer Jordan vampirse ve ona av olarak baktıysa herkes gittiğinde bir şey yapıp ona zarar verebilirdi veya şimdiye değin yapmış olabilirdi. Onu hiç uyandırmadan aşağı inip, partinin bittiğini ilan ettim. Gece yarısını daha yeni geçiyordu. Jacob'u bulduğumda, gidip Claire'in yanında beklemesini söyledim ve Jordan'ı bulup konuşmak için herkesin evi boşaltmasını bekledim. Ben bu işlerle uğraşırken bir anda Jordan önüme atladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alacakaranlık: Jacob&Renesmee
FanficFarklıydım. İnsan olmama rağmen insan olmayan bir yanım, sevilmeme rağmen hala sevilmek isteyen, öfke hisseden bir yanım ve her kadının sahip olamayacağı bir adamım vardı. Ben Renesmee. Renesmee Cullen.