Arkadaşlar ben uzun yazmaya çalıştım inşallah bölümü beğenirsiniz. VOTELERİNİZİ EKSİK ETMEYİN.
Gözlerimi açtığım hastanedeydim.Yanımdaki koltuktaysa Arya oturuyodu.Gözlerimi açtığımı görünce hemen yanımda bitti."Maya sen iyi misin? beni çok korkuttun." gözlerini iyice açmış endişeli endişeli bana bakıyordu."İyiyim iyiyim.Ben bayıldıktan sonra ne oldu." Arya benden gözlerini kaçırmaya başlıyınca hoşuma gitmeyen birşeyler olduğunu anladım."Bi çocuk geldi seni kaldırdı ve arabama götürdü o kadar işte." "Gediz ne yaptı peki."
Kapı tıktıklanınca ikimizde açılan kapıya baktık."Küçük hanım çıkış işlemlerinizi yapabilirsiniz taburcu oluyorsunuz." Orta yaşlı bir doktor gülerek bize bakıyordu.Arya adamla konuştuktan sonra "Sen ayakkabılarını falan giyin ben çıkış işlemlerini yapıp geliyorum."dedi.Arya gittikten sonra telefonumu aramaya başladım annemden 15 tane cevapsız aramayı görünce gözlerimi devirdim Elis hanım anneme herşeyi yetiştirmişti tabiki.Doğrulduktan sonra yerdeki ayakkabılarıma uzandım ve ayağıma geçirdim duvardaki aynayı görünce aynaya doğru yürümeye başladım.Saçlarım dağılmıştı ve yüzüm biraz solgundu şu an bunları umursayacak durumda olmadığım için koltukta duran çantalarımızı aldım ve kapıyı açtım.Odaya doğru yürüyen Aryayı görünce adımlarımı hızlandırdım.Yanına ulaşınca beni merdivenlere yönlendirdi ardından çıkış kapısına gittik.
Arabaya varınca Arya kilitlediği arabayı açtı ve arabaya girdi.Bende zaman kaybetmeyip arabanın kapısını açtım ve arabaya bindim.Ben arabaya binince Arya da arabayı çalıştırdı."Arya sana hastanedeyken bir soru sormuştum." "Ya seni üzmek istemem ama sen bayılınca Elisi ittirdi ve sana baktı ardından okul binasına girdi." Birden yüzüm düşmüştü ne bekliyordum ki sanki gedizin beni kucaklıyıp hastaneye götürmesini falan mı ne kadar da aptalım Gediz bana baktı diye hemen havalara girmiştim platonik olduğumu unutmuştum hemen."Maya iyi misin? Keşke söylemeseydim." "İyiyim hem söylediyin iyi oldu platonik olduğumu hatırladım." Çantamın içinden telefonumu aldım ve annemi aradım.
Annemle konuştuktan 5 dakika sonra eve gelmiştik.Eve girmek istemiyordum ama girmek zorundaydım.Arya'yı öptükten sonra arabadan indim ve eve doğru yürüdüm ve zile bastım.Birkaç saniye sonra Levent abi kapıyı açtı.Levet abi Elis hanımın babasıydı.Elis hiç babasına benzemiyordu masmavi gözleri dışında tabi.Levent abi ile elisin annesi 3 yıl önce ayrılmışlardı 1 yıl sonra da Levent abi ile annem evlenmişlerdi.İlk zamanlarda bu işe olumlu bakmasam da sonra düşüncelerim değişti.Aslında evlenmemelerini sırf babam yüzünden istemiyordum çünkü babam ben 15 yaşındayken ölmüştü daha liseye başlıyalı 3 ay olmuştu.Tabi bende yıkılmıştım.
Levent abi beni sarsınca kendime geldim yine gözüm dolmaya başlamıştı ağlamamak için hemen merdivenleri tırmanmaya başladım."Maya kızım nereye gidiyosun" "Üstümü değiştirmem gerek" dediğimde odama ulaşmıştım.Odanın kapısını açtıktan sonra kendimi yatağa attım.Yine ağlamak istemiyordum.Bu yüzden odamdaki tuvalete girdim ve yüzümü yıkadım.Geçmiyordu işte nasıl geçerdi ki.Ben babamla çok iyi anlaşırdım.Hep beraber takılırdık.Onu çok seviyordum.
Yaklaşık 1 saat sonra banyodan çıktım.Odamı topladım ve altıma dar siyah pantalon üstüme de batman li sweatshirt giyindim kahverengi saçlarımı düzelttikten sonra aşağı indim.Annemin mutfakta olduğunu umdum ve mutfağa doğru ilerledim.Levent abi masada annemin sabah yaptığı poğaçaları yiyordu annem ise puding yapıyordu.Levent abi beni görünce ağzındakileri hızlı hızlı çiğnedi.Ardından konuşmaya başladı "Maya bugun Elis bizi aradı okulda bayılmışsın Arya seni götürmüş şimdi iyi misin ?" dedi ve gözlerini bana dikti " Ben iyiyim sabah pek birşey yememiştim ondandır önemli birşey yokmuş zaten hastaneye gittik." dedim ve poğaçalardan bende bir tane aldım ve ısırdım.Annem ocağı kapattı ve pudingi kaselere koymaya başladı.
"Seni çok sıkmak istemiyorum Maya. Bu seferlik senden fazla bir açıklama istemiyorum."dedi ve kasedeki pudingleri buzdolabına yerleştirmeye başladı."Bu arada Maya,bugün Elis beni arayınca okul çıkışı bir arkadaşını da getireceğini söyledi. Senin de sevdiğin bir arkadaşınmış." Levent abi bunu söyledikten sonra cümle üstünde düşünmeye başladım. Elis bir arkadaşını getirecek ve bu benimde arkadaşım olacak. Bizim Elis'le hiç ortak arkadaşımız olmadı ki. Ne haltlar çeviriyo acaba bu salak. "Ben yukarı çıkıyorum." dedikten sonra merdivenleri hızlı hızlı çıkmaya başladım. Biraz kitap okusam belki bugün yaşadıklarımı unuturum düşüncesiyle odama girdim. Hem daha Elisin daha okuldan çıkmasına 2 saat vardı.
Kitaplığımda yarım bıraktığım bir kitabı alıp yatağıma geçtim.Yarım saat sonra sıkılmıştım her ne kadar bana bazı şeyleri unuttursa da aynı zamanda hatırlatıyordu da. Kitaplıktan gidip aşk romanı almışım sanki platonik olmam yetmezmiş gibi birde gidip aşk romanı okuyamazdım çünkü bu beni gittikçe duygusallaştırıyordu.Belki de sabah yaptğım gibi duşa girmem gerekiyordu. Duşa girmenin beni rahatlatacağını bildiğim için banyonun kapısını açtım ve suyu ayarladım. 40 dakika sonra hafif hafif buruşan tenime baktım. Galiba artık çıkmam gerekiyordu. Çıkıp bornozumu alıp giyindikten sonra odama girdim ve hastaneden geldikten sonra giyindiğim kıyafetleri tekrar giyindim. Ardından saçımın kuruması için saçımı açık bıraktım. Belki ders çalışabilirim düşüncesiyle çalışma masama oturdum ve Biyoloji kitabımı çıkardım galiba Biyoloji dersini seviyordum. Son işlediğimiz konulara baktıktan sonra test çözmek için test kitabımı çıkardım. Yaklaşık 50 soru çözdükten sonra sıkıldığımı fark ettim ve test kitabımı yerine koydum.
Aklımı bir fikir gelmişti. Gedizi anlattığım defterimi çıkardım ve ardından elime siyah bir kalem aldım. Yatakta yazmak daha rahat geldiği için. Yatağıma geçtim. Ve yazmaya başladım. Onun hakkındaki bütün düşüncelerimi yazarken kafamın ne kadar karışık olduğunu anladım. İki sayfa yazdıktan sonra elimin yorulduğunu fark ettim ve yazmayı bıraktım. Yatağımdan kalkıp dolabımın arka bölümlerinde duran kutumu aldım ve kitabı onun içine koydum kutuyu yine görünmeyecek bir şekilde arka bölüme ittirdim. Aynada kendime bir kez daha baktıktan sonra telefonumu da elime alıp aşağı indim. Merdivenlerden inerken Saat'e baktım saat 3'dü Elis 10 dakika sonra evde olurdu tabiki yanında hangi sürtüğü getiriyorsa. Kesin Levent abiden izin alabilmek için benim de arkadaşım olduğunu söylemişti. Başka ne olabilirdi ki. Mutfağa geçince annemim birkaç saat önce annemin yaptığı pudingler aklıma geldi ve buzdolabının kapağını açtım. Tam pudinge uzanıyordum ki bir el elime vurdu. Arkama dönünce bu elin anneme ait olduğunu gördüm. "Maya yeme şunları Elisin arkadaş için yaptım ben onları." ne yani bu kadar önemlimiydi bu kişi. "Offf tamam ya yemedik." dedim ve salonda televizyon izleyen Levent abinin yanına gittim.
7 dakika sonra kapı çalınca annem duvardaki aynada kendine baktı ve kapıyı açmak için kapıya doğru ilerledi. Levent abi de yanımdan ayrılınca bende ayağa kalktım ve korkakadımlarla kapıya doğru yürümeye başladım. Neee !! şimdi bu gelen misafir Gediz miydi ?? Nasıl olurdu ya. Ağzım açık bakarken Elisin bana sırıtarak baktığını fark ettim ve hiçbirşey olmamış gibi davranmam gerektiğini anladım ardından zorda olsa yüzüme biraz gülümseme katarak Gediz'e "Merhaba" dedim. Gedizde "Merhaba Maya" deyince içimde kelebekler uçuşmaya başladı sonuçta böyle bir ortamda olsa da onun ağzından ismimi duyuyordum hemde ilk defa. İç eride yarım saat oturduktansonra Elis ve Gediz yukarı çıkmak için izin istediler. İçimi kıskançlığın en koyu hali kaplamıştı. Ne yapacaklardı acaba.
2 saat sonra yine aynı şekilde otururken annem masayı hazırlamamı istedi. Masayı hazırladıktan sonra Gediz ve Elisi çağırma işi bende olduğu için korkak bir şekilde merdivenleri çıktım. Gözümün dolmaması için gözlerimi ovuşturdum. Merdivenleri bitirince Elisin odasına yavaş adımlarla yürüdüm. Kapıyı tıktıklatmak adetim olmadığı için direk kapıyı açtım. Karşımda duran manzarayla ağzım açılmıştı ve gözlerim dolmuştu Elis benden bu kadar mı nefret ediyordu peki Gediz sabahki davranışlarından sonra bunu niye yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Sen
Teen Fiction"Senden nefret ediyorum Gediz !!! Kız ağlamaya başlamıştı, Gediz ise donuk bir şekilde bakmaya devam ediyordu.Belki de fazla değer vermişti.