Aşkımlar medyadaki Gediz, lütfen sağdaki küçük yıldıza basın. Sizi Seviyorumm.
Elis benden bu kadar mı nefret ediyordu. Ya Gediz o ne yapmaya çalışıyordu. Sabah ki davranışlarından sonra buraya gelmişti bide Elis orospusuyla yiyişiyordu. Kendimi toparladım ve " Yemek hazır burada birbirinizi yemeye devam mı edeceksiniz yoksa aşağı inecek misiniz." Deyip odama geçtim. Kendimi toparlamam gerekiyordu. Sonuçta ben onu seviyorum. Evet hala daha seviyorum. Çünkü ben bir malım tam bir mal.
Toparlandıktan sonra aşağı indim. Elis benim bu durumda olmamı istiyordu bende bu durumda olmayacaktım. Yüzüme bir gülümseme yerleştirdim ve merdivenlerden inmeye başladım. Mutfağa girdiğimde Elis annemin yaptığı çorbaları servis etmeye çalışıyordu. Masadaki örtüye döktüğü çorbayı görünce sırıttım. Gediz de aynı yere bakıyor ve sırıtıyordu.
Elis benim güldüğümü görünce duraklasa da bozuntuya vermeden yerine oturdu. Bende bana ayrılmış olan Gedizin yanındaki sandalyeyi görünce hemen oturdum. Elis Gediz'in karşısına oturmakla salaklık yaptığını o an anlamıştı. Elis'e dönüp " Elis benim çorbamı koymayı unutmuşsun." dediğimde bana tip tip baksada kalktı ve kasemi aldı. Gedize döndüğümde Gedizin birşeyle uğraştığını gördüm ve iyice görebilmek için sandalyemi yanına kaydırdım. Kağıda birşeyler yazıyordu. Aniden bana dönünce bende hemen önüme döndüm.
Bacağımın dürtüklendiğini anlayınca hemen yanıma döndüm. Gediz altan kağıt uzatıyordu. Yüzüne baktığımda almam için beklediğini, belirtenbir surat ifadesi vardı. Kağıdı alıp okumaya başladım.
"Maya özür dilerim bugün hastaneye gelemedim. Ayrıca beni Elis öptü ve tahrik etti ben de dayanamayıp karşılık verdim." Kağıdı ağzım açık okuduktan sonra kulağına yöneldim ve " Özür dilemene gerek yok sonuçta seni ilgilendiren birşey yoktu ayrıca Elis ile öpüşmeniz beni ilgilendirmiyor." diye yalan söyledim.
" Bizi görünceki ifaden hiç de öyle demiyordu ağlıycak gibiydin belki de odana gittin ve ağladın. '' Şimdi boku yemiştim. Ne diyecektim ''Sana 3 yıldır aşığım ne yapmamı bekliyordun göbek falan atmamı mı. '' diyektim. Hiç kusuruma bakmayın o kadar da cesaretli değilim.
''Bence sen benim o durumda olmamı istiyordun. '' dedim ve sırıtarak ona baktım. Elisin kaseyi resmen önüme fırlatmasıyla konuşmamız bölünmüştü."Sevgilin seninle konuştuğum için sinirlendi galiba." dedim ve çorbamı yemeye başladım.
Herkesin yemeği bittiğinde sofrayı topladım ve salona geçtim. Gediz ayağa kalkmıştı ve gitmek için izin istiyordu. Onu geçirmek için peşinden gidiyordum. Kapıyı açtım ve kenara çekildim. Gediz ise ayakkabılarını giyiyordu. Ayakkabılarını giydikten sonra kulağıma eğildi ve " Şunu bilmeni isterim ki o sarışın benim sevgilim değil."
Ne yani Elisle sevgili değillermiydi. Yatağımda tepinirken aynı zamanda da dans ediyordum. Sevgili değillerdi hem de onu Elis öpmüştü bide Gediz bana bunu açıklama gereği duymuştu. Aklıma gelen şeyle dans etmeyi ve zıplamayı bırakmıştım. Benim yarın Tarih sınavım vardı ve ben geçen hafta boyunca bütün Tarih derslerinde uyumuştum.
4 Saatin sonunda gözlerimin kapandığını fark etmem ile yatağıma doğru gitmiştim. Tamı tamına 4 saat boyunca Tarih çalışmıştım. Yatağımı açtıktan sonra içine girdim ve yorganı kafama kadar çektim. Ardından yarın olacakları düşündüm.
Sabah alarmımın sesiyle uyandığımda yüzümde bir gülümseme oldu. İlk defa erken uyanmamıştım. Alarmımı susturtuktan sonra yataktan kalktım ve dolabımın önüne geçtim. Formalarımı giydikten sonra saçıma şekil vermeye çalıştım yapamayınca da at kuyruğu yaptım ve çantama gerekli eşyaları koyup aşağı inmeye başladım.
Levent abi ile annemin kahvaltı hazırladıklarını görünce yanlarına gittim ve yardım etmeye başladım. Kahvaltı hazır olunca sandalyeye oturdum ve kahvaltı etmeye başladım. Yarım saat sonra merdivenden gelen ayak sesi ile ayağa kalktım ve Levent abi ile annemi öptüm sonra kapıya gittim ve evden çıktım.
Yavaş adımlarla yuruduğum için yarım saatte okula varmıştım. Aryayı banklarda otururken görünce hemen yanına koştum ve oturdum. Bana baktıktan sonra gözleri sevinçle açıldı ve konuşmaya başladı " Maya, sen iyleşmişsin." dedikten sonra bana sarıldı. " Arya sadece bayıldım bunu bu kadar büyütecek ne var."
"Seni bıraktığımda nu kadar neşeli değildin ama. " dedi ve sırıttı " Yoksa dün birşey mi oldu." Arya cevap bekleyen yüz ifadesiyle bana bakıyordu " Aslında evet, dün birşey oldu, hatta birsürü şey oldu diyebiliriz." Dedim ve heyecanla Aryaya baktım.
Dün olan bütün olayları Aryaya anlattığımda ağzı açık kalmıştı." Maya bence Gediz seni seviyor."
" Saçmalama lütfen Arya, Gedizden bahsediyoruz benim platonik olduğum Gediz. Asla beni sevmez sadece ben onu seviyorum o kadar."
" Valla ben sana söyleyeyim de, bilirsin benim söylediklerim çoğu zaman doğrudur."dedi ve ayağa kalktı. "Hey, nereye gidiyorsun." dedim ve bende ayağa kalktım. " Sınıfa gidicem, sende gel istersen." Gözüm okul kapısının önünde tartışan iki kişiye takılmıştı. Çocuk bana doğru bana doğru bakınca Gediz olduğunu anladım, yanındaki yani tartıştığı kişi de Elisti. Gediz bana göz kırpınca şok olmuştum aynı zamanda da utanmıştım.
Arya ile birlikte sınıfa girince birkaç göz bana baksada umursamadan Arya'nın yanına oturdum. Birkaç dakika sonra sınıfa coğrafya hocası girmişti. Dersin yarısını dinledikten sonra sıkılıp kafamı sıraya koymuştum. Aslında hocamız karizmatikti ve gençti ama hocaydı işte. Ne kadar yakışıklı olsa da ondan pek hoşlanmazdım coğrafya dersinide pek sevmezdim zaten. Kurduğum hayaller ile tam uykuya dalıcakken teneffüs zili ile kafamı koyduğum sıradan kaldırmıştım.
" Maya kantine gidelim mi ?"Arya'nın sorusuna kafamı sallarken aynı zamanda Gedizin bana göz kırpışını düşünüyordum. Bide göz kırptıktan sonra arsızca sırıtmıştı. Gerizekalıydı tam bir gerizekalı zaten benim sevdiğim çocuktan ne bekliyordunuz ki. Ukala, gıcık, tatlı, yakışıklı aynı zamanda da seksiydi. Aryanın beni tam Gediz ve tayfasının olduğu masanın yannındaki masaya oturtmuştu, biz oturunca Elis ve yanındaki salaklar. gözlerini devirerek başka bir masaya geçmişlerdi.
Arya "Sen burada bekle ben çaylarımızı alıp geliyorum." dedikten sonra hızlı adımlarla kantine yürümüştü.
"Hey, Maya." adımı seslenen kişiye doğru dönünce Gedizin tayfasındaki tatlı bir kız olduğunu gördüm. Her ne kadar onujn da dövmesi olsa bile içlerindeki en şirin ve masumu oydu. Yani bunlar benim gözlemlerimdi. "Beni duyuyor musun ? " deyip beni sarsınca gözlerimi ona çevirmiştim. "Efendim." dedikten sonra sandalyemi ona doğru çevirmiştim. " Son zamanlarda Gediz hep senden bahsediyor sende boş değil gibi gözüküyorsun istersen aranızı yapabilirim, bu konularda çok iyiyimdir." dedi ve bana bakarak şirince gülümsedi.
Kızın yanındaki çocuk "Başak kızı rahat bıraksana." deyip adının başak olduğunu öğrendiğim kızın belini sarınca sevgili olduklarını anladım. " Sanane Deniz, hem sen kızların konuşmasının bölünmemesi gerektiğini daha öğrenemedin mi?" Deniz, Başağın kulağına birşeyler fısıldadıktan sonra Başak sırıtmıştı. " Neyse Maya, bizim gitmemiz gerekiyo sonra görüşürüz ." dedikten sonra bana el sallayıp kantinin çıkışına doğru yürümeye başlamışlardı.
Sınavdan çıkıp okuldan çıkmak için çıkış kapısına doğru yürüyordum ki Başağın beni kenara çekmseiyle neye uğradığımı şaşırmıştım. " Maya benimle gelir misin sana birşey göstermem gerek." dedikten sonra beni okula götürmesine izin verdim neyapayım bu kızdan hoşlanmıştım çok şirindi. Beni konferans salonuna doğru götürürken aynı zamandada kıkırdıyordu. Konferans salonun kapısınıa geldiğimizde beni içeri itmişti ve kapıyı kilitlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Sen
Teen Fiction"Senden nefret ediyorum Gediz !!! Kız ağlamaya başlamıştı, Gediz ise donuk bir şekilde bakmaya devam ediyordu.Belki de fazla değer vermişti.