1 hafta sonra.
Jk: sevgilim hazır mısın?
Sy: Hazırım.
Jk: hyunglar siz hazır mısınız?
Sg: LAN maknea hani j hope'u bana isteyecektin.
Jk: Elimin tersindesin hyung...
Rm: hadi arabaya.
Hepimiz arabalara binmiştik. Jungkook ikimiz ayrı araba ile gidelim istemişti.
Jk: baban huysuz mu? Kızgın mı?
Sy: E gidince görürsün sanki yoldan döneceksin.
_evde_
Sg: Hanım beycim bunlar birbirini görmüş sevişmişler.
Jk: hyung!
Sg: e yalan mı? Demedin mi babasından alalım ilk g-
Suga lafını bitirmeden jimin onun ağzını kapatmıştı.
(babası:b)
B: ne diyor bu!
Sy: babacım o bir travma geçirmiş ve...
Jk: ve hiç olmayan şeyleri söylüyor.
B: hım peki.
Rm: Kızınız Soo yun'u kardeşimiz jungkook'a istiyoruz.
B: seviyor musun?
Babamın bakışlarından biraz tırssamda cevap verdim.
Sy: evet seviyorum.
Gülerek konuştu
B: e o zaman bir çay koy.
Sy: tabii ki.
Mutfağa doğru yürüdüm. Bilmiyor ki Türk ulsülü her şeyi katacam.
Herkesin kahvesini yapınca sıra biricik sevgilimin kahvesine gelmişti.
Evet şimdi sana ; kekik, sumak, acıbiber tuz...
Gidip kahveleri servis ettim.
Jungkook ilk yudumu alıp yüzünü ekşitti.
Jk: kahveniz bozulmuş.
Diğeleri: oh oh mis gibi kahve.
Bir yudum daha alıp ağzındakini kustu.
(şuan tatilde olduğum için internetim yok. Bölümün devamını 21 temmuzda yazabileceğim sağlıcakla kalın <3
