07

365 36 76
                                    

bölüm şarkısı: birdy take my heart

Yatağımda uyanmış öylece tavanı izliyordum, yanımda da Taehyung vardı, derin nefeslerini duyabiliyordum. Bakışlarımı tavandan ona çevirdim. Fazla olan yakınlaşmamızın üstünden iki gün geçmişti ve ben ne onunla konuşabiliyordum ne de yüzüne bakabiliyordum. Taehyung ise bunları umursamıyor beni oldukça rahat ettirmeye çalışıyordu. İyi birisiydi, dediğim gibi babasını tanımıyordum ama o iyi birisiydi hatta belki fazla iyiydi? İster istemez şüpheleniyordum sonuçta o ateşin sahibiydi ve ateş kötüydü. Bana söylenen buydu, ateş kötüydü ve yakınlaşmamalı gördüğüm an uzaklaşmalıydım.

O farklıydı, çok farklıydı. Ona çekiliyordum, içimde engel olamadığım sıcak dudaklarının altında daha çok kıvranma hissi vardı. Yanlış olduğunu bilsem dahi durduramıyordum işte ve bilmiyorum... her şey ağır geliyordu.

Hâlâ daha her şeyi kabullenebilmiş değildim sadece karşı koyamıyordum; dokunuşlarına, bakışlarına, sesine...

"Jeongguk." düşüncelerime öylesine dalmıştım ki Taehyung'un uyanıp beni izlediğini fark edememiştim. Vücudumu hafif utangaçlık sarsa da gözlerimi bu sefer -iki gündür yaptığım gibi- kaçırmadım, tüm ciddiyetimle bakmaya devam ettim. "Bazı şeyleri sonunda aştığımıza sevindim." muhtemelen önceki davranışlarımdan bahsediyordu. Bana zaman tanıyıp beni rahatlatmaya uğraştığı için ona minnettardım.

Benimle beraber kaldığı tüm zaman boyunca rahat olması, benim de rahat olmaya çalışmamı sağlamıştı. Elinden geldiğince beni gerecek şeyler yapmamaya çalışıyor gibiydi. Her ne kadar varlığı bile beni gerse de bunun için de minnettardım.

Yerimde dikleşmiş başımı salladıktan sonra üstümü düzeltip odadan çıkmıştım. Banyoya geçince kapıyı kilitlemiş kendimi küvetin içine atmıştım. Soğuk suyu açmış bedenime iğne batar gibi işlemesine izin vermiştim.

Düşüncelerimi toplamam, bu ağırlıktan biraz da olsa kurtulmam gerekiyordu. Kafayı yiyecektim, günlerdir benim evimde kalıyordu ve o çok rahattı. Ne Yoongi hyung son tartışmamızdan sonra yanıma uğramıştı ne de babam gelmişti.

Aklım yeterince karışıkken Taehyungla son olanlardan sonra iyice karışmıştı. Bir şeyler oluyordu, kesinlikle bir şeyler oluyordu ve ben habersizdim. Öyle karışıktı ki aklım neyi düşüneceğimi dahi bulamıyordum. Her şey darmadağan olmuş gibiydi, parçaları toplayamıyor, birleştiremiyordum. Danışacak kimsemin olmaması ise ayrı bir acıydı.

Koca bir boşlukta sürükleniyormuşum gibi hissediyordum. Elimi tutup beni çıkartacak birisine ihtiyacım vardı fakat asıl sorun, o elin beni boşluğa itmiş olmasıydı. Canım yanıyordu artık, yaşadığım bu şeyin ağırlığını bile anlatamıyordum, bir yandan da anlatıp kendimi daha çok üzmek istemiyordum.

Günlerdir su ve ateş beraber kalıyorlardı ve gün geçtikçe ateş, suyu mahvediyordu. Ateşin ruhuma karışmasını isterken aynı zamanda da istemiyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum, elim kolum bağlıydı. Kendime akışa bırak dediğimde bile bir müddet sonra olmuyordu işte, düşünmeye başlıyordum. Sanki akışa bırakmak beni daha çok yoruyordu çünkü sonradan o zaman düşünmediğim şeyleri bile şimdi düşünmem gerekiyordu. Bu karışıklıkla nasıl baş edeceğimi bilmiyordum.

Başım ağrıyordu, vücudum titriyor gözyaşlarım ağırlaşıyordu. Beynim algı işlemini kapatmış gibiydi. Geriden bir ses duyuyordum sanki fakat tam olarak ne deniyordu anlayamıyordum. Oturmama rağmen vücudumu taşıyamıyordum, bu sebeple vücudum kaymış tamamen suya girmiştim.

Rahatlamak istiyordum, suyun içinde bu haldeyken tek istediğim tüm her şeyden en azından birkaç dakikalık da olsa kurtulmaktı. Kulaklarım sadece suyun içinde olan boğuk sesi duyuyordu. Ellerim de bedenimle beraber suyun içindeydi. Gözlerim kapalı öylece duruyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mythe [taekook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin