taehyung
bana yazdıklarından sonra istemsizce gözlerim dolmuştu, onu neden bu kadar taktığımı anlayamıyordum. başka anlayamadığım şeyler de vardı, meselâ bana neden böyle davrandığı.
önceden bir tanışıklığımız yoktu, ona bir şey yapmış olamazdım. kendisine dokunulmasından hoşlanmadığını söylemişti, ona dokunmamıştım da.
gerçi ona dokunmadan durabilecek miyim bilmiyordum çünkü bir şeye sarılmadan uyuyamıyordum. çoğu zaman yastığıma sarılarak uyurdum fakat artık bu da işe yaramıyordu. kendimi güvende hissetmem gerekiyordu, yastık da bu iş için iyi bir seçenek değildi.
ben bunları düşünürken kapı zili çaldı, muhtemelen Jimin gelmişti. yumuşak örtülü yatağımdan kalkıp kapıya koştum. bir anlığına gelen kişinin Jungkook olmasını dilemiştim nedensizce, fakat bu dileğim gerçekleşmemişti.
kapıyı açtığımda Jimin hâlâ dolu olan gözlerime bakıyordu.
"içeri gelsene."
kapıyı geçmesi için daha çok açtım ve o girdiğinde arkasından kapattım. holde yürüdükten sonra odaya geçmiştik. burası çok büyük değildi bu yüzden ikimiz de benim yatağıma oturmuştuk.
o sırada ortamdaki sessizliği bozan Jimin olmuştu.
"anlat bakalım ne oldu?"
elimde hâlâ açık olan telefondan Jungkook ile olan mesajlaşmamızı açtım ve ona verdim.
birkaç saniyelik Jimin ile telefonun bakışmasının ardından ikimiz de birbirimize dönmüştük.
"gerçekten daha önce böyle davrandığını görmemiştim."
bu sözleri sol göğsümde anlamsız bir ağrıya sebep olurken sağ gözümden akan yaşa hakim olamamıştım. bu duygusallığı nereye bağlayacağımdan inanın emin değildim fakat beni bu kadar üzmesi hiç normal değildi.
yanağımdan süzülen yaşı gören Jimin yatakta elleriyle destek alarak bana yaklaşmış, yanağımdaki bir damla yaşı silmiş ve kollarını belime dolamıştı. ben ise kafamı boynuna gömüp sarılmıştım.
"bu kadar dert etme. onun için yeni birisisin şu anda, biraz zaman verirsen eminim düzelir." demişti saçlarımı severken.
onun sırtımı okşamasıyla zaten gelmiş olan uykum kendini daha da belli etmiş ve kollarında uyuyakalmıştım.
Jimin
gördüğüm mesajlar Jungkook'tan olamazdı diye düşünüyordum fakat grup yazışmasında da aynı şekilde davrandığını hatırladım.
Taehyung'un kesinlikle bir suçu yoktu bu durumda fakat üzülen o olmuştu. onu teselli etmek için geçirdiğim dakikaların sonunda kucağımda uyuyakalmıştı zaten.
onu yatağa yatırıp gitmeye karar vermiştim ki kapıdan anahtar sesi gelince hareket etmedim. kapı kapanmış ayak sesleri buraya yaklaşıyordu.
"Jimin?"
ses Jungkook'a aitti, mesajlarda gelmeyeceğini söylemişti ama gelmişti.
"burada ne yapıyorsun ve Taehyung neden... böyle."
işaret parmağıyla gösterdiği kucağımdaki beden hafif mırıltılar çıkartıp kıpırdanmıştı fakat uyanmamıştı.
Taehyung'u gösterdim sus işareti yaptığım esnada. anlayamayacağım şekilde bakıyordu bana, daha sonra derin bir nefes vererek kendini yatağa attı.
"gidecek misin?"
ısrarla sesli konuşmaya devam ediyordu ve sinirlendiriyordu beni. Taehyung'u benden ayırıp yavaşça yatağa bıraktım ve Jungkook'un yatağının yanına gidip tepesinde dikilmeye başladım.
"ne istiyorsun ondan?"
kimden bahsettiğimi anlayacak kadar zeki olduğunu umuyordum.
"bir şey istediğim yok, nereden çıktı şimdi?"
yatakta sağa sola döndü, anlamamış gibi davranıyordu.
"mesajları gördüm."
sonunda bir hamle yapıp kafasını bana döndürmüş, gözlerime bakmıştı.
"ee, ne yapabilirim bu konuda?"
ukala tavırları fazlalaşıyordu, öfkem gibi.
"sabah konuşalım." deyiverdim birden bütün sinirimi görmezden
büyük ihtimalle reddetmek için açtığı ağzını umursamayarak arkamdaki Taehyung'un üstünü örtmüş ve kapıya yönelmiştim.
normalde olsa çarpacağım kapıyı sessizce kapatmış ve kendi odama gitmiştim.
~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Touch
Fanfiction𝙏𝙖𝙚𝙠𝙤𝙤𝙠 kendisine dokunulmasından hoşlanmayan Jeon Jungkook ve sarılmadan uyuyamayan yeni oda arkadaşı Kim Taehyung. |femtae |texting + düzyazı