Touch

16

büyüyoruz...
gözlerim yaşardı🥺💜

~

taehyung

"tae hayır ah- yapma!"

saçma sapan sesler çıkaran 'ultra mega nazik' oda arkadaşımın sesiyle uyandım.

saat gece 4. GECE 4. DÖRT.

çok acınası ve ne yaptığını anlayamadığım bir halde yatakta kıvranıyordu. üstelik benim ismimi söylüyordu.

"Jungkook."

onun adını söylediğimde sesi daha da şiddetlendi.

"tae-ahh, i-ismi-ah!"

doğru düzgün konuşamıyor her kelimenin sonuna 'ah' ifadesi koyuyordu.

'jungkook!"

onu uyandırmam lazımdı galiba ama bildiğiniz gibi...

dokunmak yok.

"JUNGKOOK!"

yan odalardaki hyungların uyanmasına sebebiyet veren bağırışımla bir anda gözlerini açtı.

"şükürler olsun, sen ne yaptığını sanıyorsun."

ilk birkaç saniye neler olduğunu anlamaya çalıştı. en sonunda anladığında üstünü örttü ve bana 'kıçını' döndü.

"kargaların bir şeylerini yemediği saatte beni iğrenç sesinle uyandırıyorsun! açıklama bekliyorum!"

belki abartıyordum, birazcık.

"uyu hadi, özür dilerim."

özür dilemişti bu yüzden yatağa gittim, uzatmanın bir manası yoktu.

uykum vardı.

~

"hadi gelsene, üstüne bir şeyler giy kapıda bekliyorum."

zorla da olsa bara gitmeye ikna ettiğim canım arkadaşımı beklemek için kapıdan çıktım. yaklaşık beş dakika sonra geldiğinde...

tanrım jungkook'un tanrı olmadığına eminiz değil mi?

fazla emin değildim bu konuda, fakat kendiyle ilgilendiğinde mükemmel ötesi durduğu apaçık ortadaydı.

"neyi bekliyoruz, hadi."

kendime gelip jungkook'un arkasından ona yetişmeye çalıştım.

(jungkookumuz böyle.)