UFAK BİR MESELE | NİSBAR

Bölüm 8: Plan

Merhaba öncelikle bir açıklama yapmak istedim. Karakterlerine Nisa ve Barış hatta Berkan dahil olsa da hikayem bambaşka bir kurguya sahip. Başta da belirtmiştim bir süredir bir şeyler yazma planım vardı ve Barış ile Nisa buna vesile olmuş oldu. Bu yüzden Nisa'nın elenmesiyle hikayeyi bitireceğimi düşünmeyin. Yani kafamda kurgu bitene kadar bölüm atmaya devam ederim. Bu da muhtemelen uzun bir süreç demek 😄. İyi okumalar...

Barış'tan:
Elimde poşetle evimin kapısını açtım. İçeri girip ekmeği evden çıkmadan hazırladığım masaya bıraktım. Kahvaltıları genellikle tek yapardım ama yanımda biri olunca daha keyifli hatta lezzetli olduğuna inanırdım. Bu yüzden Berkan ı arayıp kahvaltı için bana gelmesini söyledim. Biraz keyif yapmak iyi olurdu. Berkan iki bina ilerimde oturduğudan beş dakika içinde kapı çaldı ve gidip kapıyı açtım.

Berkan: "O günaydın bro. Valla ben de koştum eve geldim masa hazırlamaya üşeniyordum" dedi.

" Her şeye enerjin var işine gelmeyince üşeniyorsun ama. Neyse ki ballı adamsın geç otur." dedi gülerek.

Berkan:"He valla kaynanam sevecek beni." dedi ve sırıta sırıta masaya oturdu.

" Oğlum seni hangi kaynana sevsin şu hallere bak. Efsane bir arkadaşa sahibim demiyor da" dedim

Berkan: "Kıskanma kıskanma seni de sever kaynanan ama hakkını da yemiyim harbi iyi adamsın" dedi ve iştahla kahvaltısını yapmaya başladı.

Ben de aynı şekide bir şeyler yemekle meşguldüm. Geçen bir sürenin ardından koltuğa oturmuş kahvelerimizi içmekle meşguldük. O sıra aklıma dün Nisa nın Berkan a selam söylediği geldi.

" Beko bu arada Nisa nın sana selamı var." dedim

Berkan:" Nasıl? Bizim Nisa mı?" dedi tam anlamamış bir ifadeyle.

" Aynen. Dün sahilde denk geldik. Biraz lafladık o sıra senden haber aldığımı gitmem gerektiğini söyleyince selam söyledi de ben dün demeyi unuttum. "dedim

Berkan: "Aklın bir karış havada gez zaten sen hep. Neyse bugün aklına gelmesine de şükür. Tamamen unutadabilirdin" diyip güldü.

" Yok sağolsun sabah sabah ezme girişiminde bulunarak hatırlatmış oldu bizzat kendisi." dedim.

Berkan: " Sabah ezmek mi? Sabahta mı karşılaştınız?" dedi

" Hee. Ekmek alıp dönerken köşede son dakika frenlemese şuan hastaneliktim deli kız. Sanırsın otobanda gidiyor " dedim şakayla karışık sitem ederek.

Berkan: " Bu ne lan kasabaya geleli benden daha çok Nisa yı görmüşsün. Neyse seni de Allah korumuş babako. " diyip güldü.

Ben de sadece gülümsemekle yetindim. Telefonumu elime alıp hızlıca bir göz attım ne var ne yok diye ve Berkan ın sesiyle tekrar kafamı kaldırdım.

Berkan:"Bu arada ben de akşam Arya ya mesaj attım. Geldim görüşelim bir ara diye de. Bir kaç saat sonra buluşuruz sen de gel." dedi.

" Yorgunum ya gecwe geç yattım ben bir kaç saat daha kestiririm. Akşam olsa gelirdim." dedim

Berkan bir iki dakika düşünüp:
" İyi o zaman bak şey yapalım sen biraz uyu ben de Arya ile görüşürüm. Derim akşam da Nisa ile bana gelirler. Sen de gelirsin. Laflarız sıkılırsak da oyun falan oynarız. " dedi

İyi bir fikir olabilirdi zaten burada eğlenmek istiyorsan arkadaş lazımdı öbür türlü sadece kafa dinleyebilirdik. Bana ikisi de lazımdı.

" Tamamdır. Öyle yapalım. " dedim.

Rastgele muhabbetlerle geçen bir saatin sonunda Berkan gitmişti. Ben de biraz uyumak için yatağıma yatmıştım.

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Önerilere de açığım çekinmeden belirtebilirsiniz.

Ayrıca Barış ve Nisa hakkında fikrimi de merak ediyorsanız. Şöyle söyleyeyim gerçek hayatta arkadaş, kardeş veya başka türlü olabilirler.
Ben bu ikilinin iletişimlerini ve yanyana oluşlarını seviyorum. Siz de buranın altında fikirlerinizi belirtebilirsiniz... 😘