Scary Love - The Neighbourhood
∆
Yeni dönem, Pazar Günü -19:50
Sıcaktı.
Havanın kaç derece olduğunu bilmiyordu lâkin kendisini çölün ortasında kalmış bir su samuru gibi hissediyordu. Pencerenin hemen yanındaki yatağında sırt üstü uzanmış, kollarını ise iki yana açmış pencereden içeriye sızan öğlen sonu esintisinin çıplak üzerinde gezinmesine izin verirken dâhi bedenindeki sıcaklık geçmiyordu. Gözleri kapalı öylece uzanırken yatağının yanı başında olan prize takılı sarj makinesinin yalnızca telefonunu doldurmasını bekliyordu. Ağzı bu sıcaklıktan dolayı kurumuş, açtığı penceresinden içeriye ilişen rüzgar hiçbir etki etmiyordu. Yalnızca kızıl saçlarının yastığın üzerinde dağılıp, hareket etmesini sağlıyordu bu esinti.
Telefonundan gelecek olan dolmuş şarj bildirimini beklerken keskin ense tıraşının bittiği yerden aşağıya doğru akan teri hissediyordu. Dalgalı kızıl saçları nemden alnına yapışmış iken kaçıncı kez olduğunu bilmediği bıkkın bir nefes bırakıyordu bu havaya. Şu an da tek istediği difrize koyduğu çilekli soğuk lolipoplarını dilinde gezdirmekti. Buna ek olarak son tatil günü olan pazar gününü de yalnızca yatarak geçirmek istiyordu, loliplarını ise tüm gün boyunca yemekti tek temennisi. Belki bir de Gay Times'ın yeni baskısını şu lanet sıcaklık geçtiği vakit okurdu.
Kulakları duymak istediği o bildirimi duyduğu vakit gözlerini aralamıştı yavaşça. Koyu harelerine ilk takılan içeriye sızan esinti eşliğinde dalgalanan perde olmuştu. Bakışları hemen komidinin üzerindeki telefonuna kaydığında doğrulmuştu aynı zamanda. Nemli beyaz vücudu içeriye sızan batan güneşin ışığında parlarken Calvin Klein marka baksıra sarılmış çıplak bacakları da aynı şekildeydi. Bacaklarını yataktan sarkıtırken komidinin üzerindeki Gay Times'ın yeni baskısını daha sonra okumak adına rastgele doğrulduğu yatağın bir köşesine atmıştı. Ayaklanırken kurumuş dudaklarını yalamış, alnına düşmüş nemli saçlarını eli yardımıyla geriye doğru yatırmıştı ancak birkaç kırmızı saç tutamı inatla yeniden düşmüştü alnına. Fakat önemsemeden prizdeki telefonunu çıkarmıştı şarjdan. Ana ekranı açtığı an, çıkmayı unuttuğu sınıf grubunda konuşulan üniversite konusuna göz devirmiş, zihnine yeniden lise son için sınıf tekrarı yapacak olması ilişmişti.
Sıcak hissettiği bu havada zihnine ilişmiş olan bu konuyla canı daha ne kadar sıkılabilecekse sıkılmıştı. Dudakları arasından rastgele bir küfür savurmuş yatağının yanı başına atmış olduğu bol şortu bacaklarından geçirmişti. Dizlerinin üzerinde biten şortu baksır markasını açıkta bırakacak şekilde kasıklarında bıraktığında parmakları arasındaki telefonu ile birlikte odasının çıkışına yönelmişti. O an yeni doldurduğu şarjını önemsemeden Spotify'a girerek şu sıralar çokça dinlediği The Neighbourhood'tan Scary Love şarkısını son ses açmış, şarkının çokça sevdiği sözleri; küçük, kiraz rengine çalmış dudaklarından dökülürken, yüzünde yine o ifade vardı. Umursamazlık.
Hızlı adımları odasından çıkıp küçük merdivenleri indiğinde bol şortu biraz daha kaymıştı. Ancak sıcak havadan çokça baymış bedeni bunu önemsemiyor yalnızca çokça soğuk olan çilekli lolipoplarının damağında bırakacağı hazzı almak istiyordu ki o sırada merdiven basamakları çıplak ayaklarının altında biterken mutfağa yönelmişti.
"Jeongguk!" demişti annesi salondaki tekli koltuğunda oturduğu yerden. Elindeki filtre kahvesini fiskos masasına koyarken mutfağa geçmiş oğlunun dağılmış saçları ve çıplak üzerini gördüğünde yeniden bıkkınlıkla konuşmuştu. "Hava neredeyse eksilerde Jeongguk, aklını mı kaçırdın? Üzerini giyin hasta olacaksın!" derken bu alımlı kadın oğluna baktıkça daha fazla üşüdüğünü hissetti. Zira kendisi petrol yeşili örgü kazağında dâhi üşür vaziyetteydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
scary love
FanfictionBenim kalıbım, normal olmamakla birlikte süregelen bir tuhaflığın başkaldırısıydı. ∆ •Daddy Issues •Yaş farkı içerir. •Öğretmen × öğrenci