BillDip - Farklı Bir Zaman

11.

Unutmadan söyleyeyim, bu bölümü AlkanAl9'a ithaf etmek istiyorum. Bölüm atmayı unuttuğumda hep bana hatırlatıyor ve bu bana çok moral veriyor. Diğer bir deyişle, onun gazabından korkmasam bu bölümler asla gelmez :D Teşekkürler ^^ ❤

*Dipper'dan*

Yüzüm... Neden ıslak?.. Gözümü açtığımda, pembe bir burunla karşılaştım. Doğruldum ve yüzümü sildim.

-Paytak, yapma.

Olabildiğince kızmaya çalıştım ama en az Mabel kadar sevimli bakıyordu. Bu bakışı ustasından öğrenmiş, ne olacak? Başımın çatlayacak gibi ağrıdığını hissettim. Yatağa geri yattım ve gözlerimi kapatıp elimle alnımı ovmaya başladım. Neden bu kadar çok başım ağrıyor ki? Ah, doğru...

Paytak odada dolaşırken anılar bir bir zihnime indi. Bara gidişimiz, içki içişimiz, herkesin az çok sarhoş olup teker teker gidişi, Lucio'nun bana meydan okuması, ona uymam ve daha çok içki söylemem, sonra.... Sonrası neydi?

Zihnimi zorlamaya başladım. Biraz biraz hatırlayabilmiştim. Bill ve Asra bir şeyler konuşuyor... Bill beni dışarı çıkarıyor... Ama yok, sonrasını bulamıyordum. Kapıdan çıkışımız vardı, devamı yoktu. Bir ara sarhoşluğu araştırmıştım. Hatırlamak ne kadar içtiğine ve hafızana bağlıydı. Hafızama güveniyordum, o kadar fazla da içtiğimi düşünmüyordum. Benden daha fazla içip hatırlayanlar vardı.

Daha sonra Bill'in yatağına baktım. Boştu. Nedenini sorgulamadım. Sabahları pratik yaptığını öğrenmiştim çünkü. Ani bir kusma isteği ile koşarak tuvalete gittim. Hızla klozetin kapağını açtım ve midemdeki tüm içkiyi boşalttım. Hala midem bulanıyordu. Bir süre daha orada öyle kaldım. Ayağa kalkıp ağzımı silince, gözüm dolabın üstündeki küçük dijital saate takıldı.

- 12:09 MU?! Ahh! Aptal kafam! Beni neden uyandırmadılar ki?!

Hızlıca duş alıp dişlerimi fırçaladım. Okulda öğle yemeği olmalıydı. Hâlâ sonraki derslere yetişebilirdim. Odaya gidip üstüme beyaz bir t-short ile kot pantolon aldım. Bir yandan onları giyerken diğer yandan havluyla saçımı kuruluyordum. Fakat benden bekleneceği gibi, giymeye çalıştığım pantolonuma takılıp büyük bir gürültü ile yere yapıştım. Ve kapım açıldı.

- Dipper! Sabah sabah yerde ne yapıyorsun?

Pekala. İşte buna şaşırmıştım. Hala pijamaları olan karşımdaki Mabel'a baktım.

-Mabel? Siz... Okula gitmediniz mi?

Gözlerini ovaladı. Benim gürültüm ile uyanmış olmalıydı. Saatine bakarak konuştu.

-Ne okulu ya? Saat daha 04:01. İki saat daha uyuyamadın mı?

Ben ona bön bön bakarken yatağa geri gitmekle ilgili birşeyler geveyip odasına geri uyumaya gitti. Ve ben orada kalakaldım. Yatağa geri dönmek istemiyordum. Uykum yoktu. Ayağa kalktım ve kıyafetlerimi doğru düzgün giydim. Planım Bill gelmeden önce her erken kalktığımda yaptığım, ama şu sıralar boşladığım sabah koşusu yapmaktı.

Hırka yerine üstüme ince sayılan bir sweatshort geçirdim. Tam kapıdan çıkcaktım ki kapı ben açmadan açıldı. Ve sarı saçlara tosladım.