Gülüşmelerinin arasında siyah saçlı çocuk kendini biraz sakinleştirdi.
"Tanrım, Joonseo seni öldürecek sandım." dedi kafasını sallayarak.
"O aptal bana hiçbir şey yapamaz."
Maviliye dönüp hak verdi. "Doğru."
Konuşması bitmeden parmaklarına geçen parmakları hissettiğinde durdu, önce ellerine sonra öbürüne baktı. "Jimin?"
O da aynı şekilde gözlerini ona dikiyordu. "Ne yapıyorsun?"
Jimin yüzündeki ifadeyi değiştirmedi. Yine onu taklit ederek bir ellerine bir diğerinin suratına baktı. Bakışları düz ama yumuşaktı.
Çocuk derin bir şekilde iç çekerek ellerini kaldırıp bıraktı. Bunu yaparken gözlerini havaya dikti. "Jimin 4 ay boyunca konuştuk." Devam etti. "Sonra da 5 aydır hiçbir şey olmamış gibi böyle bir şeyler yapıyoruz." Mavili çocuk eski haline döndü. "Eğer bana şans falan veriyorsan-
"Sana şans falan vermiyorum Jeon." Jungkook böyle demesiyle ona döndü. "Seni sevmiyorum ya da senden hoşlanmıyorum. Sadece benimle birlikte takılsan olmaz mı? Ne yaparsam uyum sağlarsın." Genç olan için önemli değildi. Biraz ona bakıp omuz silkti. "Olur." deyip bol ağaçlı bahçede yürümeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blue or spontane | jikook ✔️
Fiction généraleashleys: hepimiz intihar edelim o zaman napalım