blue or spontane | jikook ✔️

54+

Yine ağaçlı alanda otururlarken Jeongguk telefonuyla uğraşıyordu. Karşısındaki çocuğun telefonu da çalınca kısa bir süre ona bakıp cevapladığını görünce önüne geri döndü. Arayanın kim olduğu çok geçmeden anlaşılmıştı.

"Neden gelmediğini nereden bilebilirim tanrı aşkına?"

"Hastalanmamıştır Taehyung, zaten serserinin teki-" Yükselen sesle Jimin'in yüzü buruşmuştu. Kısa bir süre önündeki çocukta gözlerini gezdirdi.

"Tamam, tamam, tamam Tae özür dilerim bir daha onun hakkında düzgün konuşurum, tamam."

Jeon Jungkook kardeşi dışındaki her konuda taş gibi olan bu çocuğa gülümseyerek bakıyordu. Çocuk göz devirdi, derin bir nefes aldı. "Tamam, öğreneceği-" Suratına kapanan telefonla derin bir 'ah' çekip başını önüne eğdi.

"Keşke benim de abim olsaydın." Jimin yaramaz bir gülümseme verdi.  "Emin misin?"

Siyahlı çocuk da ona aynı şekilde baktıktan sonra bir süre sessizlik oldu. "Bugün okula gelmemiş. Neden olduğunu öğrenmemi istiyor." İç çekip devam etti. "Normalde hiç devamsızlık yapmazd-"

"Bir dakika." İkinci kez sözü kesilen çocuk buna da aldırmadı. Jungkook çok önemli bir şey görmüş gibi ayağa kalkmış, bir yerlere odaklanmış bir şeyler düşünüyordu. "Hoseok da bugün okula gelmedi." Jimin'e döndü.

"İşte ben de bundan bahsed-"

"Aman tanrım bu o mu? Sevdiği kişi Hoseok mu?" Jimin garip hareketlerde bulunmaya başlayan çocuğa yavaşça ve sakince başını salladı.

"Aman tanrım, aman tanrım, aman tanrım" Jeon Jungkook tepiniyordu.

"İyice kafayı yedin." Çocuk hâlâ etrafına bakınırken ekledi. "Hoseok'un bu okula geldiğinden beri kalbi dolu Jimin." Jimin elini banka koyup ona doğru yaslandı.

"Kardeşimin aşk acısı çekmesinin seni bu kadar sevindireceğini bilmiyordum."

"Hayır, hayır" Aslında Jeongguk çok komik gözüküyordu. İyice delirmişti. Kendi kendine gülerken oturan çocuğun yanaklarını iki eli arasına alıp sıktı ve gözlerine baktı. "Hayır hayır"

Biraz bekledi. "Anlasana" Jimin'in gözleri büyüdü. "Siktir."

Bu iki çocuk bir buçuk yıldır birbirlerini seviyorlardı ve ikisi de bundan habersiz kalarak kendini platonik sanıyordu.