Güneş'ten
Nihayet çayımı alıp çatıda oturmuştum. Tam çayımı alıp içeceğim zaman arkamdan bir öksürük sesi geldi. O sesle arkamı döndüm ve onu görmemle ufak bir sıçaradım.
-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o
-Selam.
-...
-Güneş hiç konuşmayacakmıyız?
-...-o-o-o-
_(U) Güneş hiç cevap vermediği için yanına gidip oturdum. Elimdeki çayı onun çayının yanına koydum.
_(G) Ben cevap vermeyince yanıma oturdu ve çayını benim çayımın yanına koydu. Onun çayı yanıma koymasıyla istemsiz bir şekilde bardağa baktım. Bardağa bakmamla defne çayı içtiğini gördüm. Bunu görünce yüzümde istemsizce bir tebessüm oldu. Uzay asla bu tür çaylar içmezdi. Ona ben alıştırmıştım bitki çayı içmeye. Eskiden birlikte stres olduğumuzda ya da sakinlemeye ihtiyaç duyduğumuzda defne çayı içerdik birlikte. Hala içtiğini görmek beni hem şaşırttı hamde mutlu etti.
_(U) Elimdeki çayı onun çayının yanına koyunca koyduğum bardağa baktı. Ve yüzünde bir tebessüm oldu. Ben ilk başta ne olduğunu anlayamamıştım ama sonra anladım. Ben hiç bitki çayı içmezdim. O alıştırmıştı beni bitki çayı içmeye. En çok içtiğimiz çayda defne çayıydı. Büyük ihtimalle o gelmişti aklına. Bunu düşündükten sonra benim de yüzümde bir tebessüm oluştu. Ama benim yüzümdeki tebessümün nedeni omunda defne çayı içtiğini görmek değildi. Benim yüzümdeki tebessümün nedeni hala kalbinde benime olan anılarıydı. Beni unutmamış veya hayatından tamamen silmemişti.
_(G) Bi süre bardağa baktıktan sonra kafamı Uzaya doğru çevirdim. Onun da yüzünde tebessüm vardı. Onu öyle gördükten sonra sanki kalbimden sıcak bir şey akmıştı bütün vücuduma. Sonra önüme döndüm ve çayımı içmeye başladım.
-o-o-o-
-Güneş... Gerçekten benimle hiç konuşmayacak mısın?
-...
-Lütfen.
-...
-Lütfen.
-Uzay şu an seninle konuşmak istemiyorum.-o-o-o-
_(U) Uzay... hiç bir zaman bu kadar güzel değildi bu kelime. Hiç kimse onun gibi söyleyememişti benim adımı. Onca yıl sonra onun sadece Uzay demesi bile benim içimdeki çocuğun uyanmasına yardımcı oldu.
-o-o-o-
-Neden konuşmak istemiyorsun?
-Bilmiyorum...
-Ben biliyorum. Seni çok üzdüm farkındayım. Ama beni hiç dinleme-
-Nasıl ya? Şimdi gerçekten onca yıl sonra buraya yanıma gelip kendinin suçsuz olduğunu mu söyleyeceksin? Gerçekten mi ya?
-Hayır tabiki. Ben çok büyük hata yaptım sana karşı. Ama lütfen dinle beni bi. Ama benim sana yaptığım tek ve büyük hata sana yalan söylemekti.
-Yalan ha yalan... Sadece yalan mı? Sude peki?-o-o-o-
_(G) Sinirle ağzımdan çıkmıştı. O ismi söyledikten sonra bütün yaşadıklarım aklıma gelmişti. Ve ikisinden bir daha tiksinmiştim. Aklıma bunlar gelince gitmek için ayağa kalktım. Hızlıca ayağa kalktığım için 2 saniyeliğine başım döndü ve dengemi kaybettim. Dengemi kaybetmenle Uzay kalkıp beni yakaladı.
-o-o-o-
-Dikkat et. Eskiden de böyleydin. Sinirlenince başın dönüyor değil mi hala? Hala karar veremedim.
-(sinirle) Neye?
-Değişip değişmediğine...
-...
-Bi bakıyorum sana kıyafetine saçına, tamamen değişmişsin. Ama tepkilerin, haraketlerin ve...
-Ve?
-Gülüşün..
-...
-Hiç değişmemişsin diyorum. Hala aynısın onca yıl sonra bile. Onca yıl sende sadece kıyafetini ve görünüşünü değiştirebilmiş. Ama sen hala aynısın. Aynı Güneşimsin.
-Güneşimsin? Öyle mi Uzay bey? Sizin Güneşiniz ha? Maalesef siz o Güneşi 6 yıl önce öldürdünüz Uzay bey!
-Haklısın. Ama eksiksin.
-...
-Güneşsiz Uzay da olmaz ki. Sen sanki uzayda kayboldun. Bulamadım seni. Sanki Uzayda kaybolan bir Güneştin.
-Afedersiniz Uzay bey ama o güneş uzayda kaybolmadı. Uzay güneşi kendisi bilerek isteyerek hayatından çıkardı.
-Hayır. Asla. Ben seni nasıl çıkarırım hayatımdan.
-Yaptıklarınız yeterince etkili oldu bakın hayatınızda değilim. Uzay bey... Sizin hayatınızda ve kapsama alanızda artık bir güneş yok! (Bunu dedikten sonra bir adım geriye çıktım)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzay'da Kaybolan Güneş
Teen FictionBen Uzay'ın Güneşiydim Ama Uzay'da Yavaş Yavaş Kayboluyorum...