Toplantı Salonu

42 2 0
                                    

Güneş'ten

Kapıyı açtıktan sonra herkes dönüp bana bakmıştı. Uzay da dahil. Ama ben sadece ona bakıyordum. Bir süre sonra kendime gelip ismimin yazılı olduğu yere gelip oturdum. Uzay hala bana bakıyordu. Tabi ki ben de Uzay'a. Herkes toplantıya geri dönmüştü. Ama biz hariç. Ona baktığım zaman ilk önce aklıma onunla beraber yaşadığımız, her insanın hayallerini kurarak yaşadığı güzel anılar, sonra da bana yaptıkları geliyordu. Ve bana yaptıkları ondan nefret etmemi sağlıyordu. Aklıma bunlar geldikten sonra ona bakmayı kestim ve bütün dikkatimi toplantıya vermeye çalıştım. Ama nafile. Uzay hala bütün dikkatiyle bana bakıyordu.

Uzay'dan

Evet bu benim Güneşim. Bakmaya bile kıyamadığım hayatımın aşkı olan. Güneş kapıyı açtıktan bir sonra bir süre sadece birbirimize baktık. Ne kadar değişmişti. Giyim tarzı mesela Güneş topuklu ayakkabı ve iddialı elbiseler giymezdi. Sevmezdi giymeyi rahat edemezdi. Onun 1 numaralı kombini kot şort tişört ve vanslarıydı. Ama şimdi eski halinden eser yoktu. Çok şık siyah bir elbise vardı üstünde. Altında da kırmızı topuklu ayakkabı. Siyah elbisesinin üstündeki doktor önlüğü o kadar yakışmıştı ki anlatamam. Birbirimize bakarken aklımdan bunlar geçmişti. Güneş benim yanındayken sanki bir çocuk ama diğer insanların yanında benim yanımda olduğunun aksine çok olgun bir insan olmuştu her zaman. Ve bu da benim ona hayran olduğum özelliklerinin yanında sadece bir tanesiydi. Ve Güneş her zaman olduğu gibi olgunlukla sanki hiç bir şey olmamış gibi sakince yerine geçti ve oturdu. O oturduktan sonra herkes toplantıya geri döndü. Ama ben sadece ona bakıyordum. Toplantı umrumda bile değildi. O çoktan toplantıya dönmüştü. Bense Ali'nin sesiyle kendime geldim.
-Evet arkadaşlar sizi yeni beyin cerrahımız Uzay beyle tanıştırayım.
Ben Ali'nin topu bana atmasıyla yerimden kalkıp kendimi tanıttım. Kendimi tanıtırken herkes bana bakıyorken ben 1 kişiye bakıyordum sadece ama o bana bakmıyordu önündeki dosyayla ilgileniyormuş gibi yapıyordu.

Güneş'ten

Uzay hala bana bakıyordu. Ali'nin sesiyle ayağa kalkıp kendini tanıttı. Konuşurken sadece bana bakıyordu. Ama ben ona bakmamak için kendimi zor tutuyordum. Kendini tanıttıktan sonra yerine oturdu ve Ali konuşmaya devam etti.
Ali konuşmasını bitirdikten sonra kafamla Ali'ye kafamla işaret edip çıkacağımı söyledim o da bana kafa sallayarak onayladı. Toplantının bitmesiyle sanki koşarak toplantı salonundan çıktım. Kafeterya ya gidip kendime defne çayı aldıktan sonra hemen çatıya çıkıp oturdum.

Uzay'dan

Toplantının bitmesiyle Güneş hızlıca odadan çıktı. Suratıma bile bakmadan. Sanki benden kaçıyormuş gibi. Güneş çıktıktan sonra ben de Ali'ye döndüm. Ali bir şeyler olduğunun farkına vardı.
-Uzay noldu oğlum ya? Siz nereden tanışıyorsunuz Güneşle?
-Ali ben sana anlatmıştım ya hatırlasana.
-Bir dakika yoksa o Güneş bu Güneş mi?
-Evet.
Ali'yi şok içerisinde bırakıp toplantı salonundan çıktım ve asansöre bindim. Tam zemin kata basacakken en üstte ROOF yazan tuşu gördüm. Demek ki çatıya çıkış vardı. Kafeterya ya inip kendime defne çayı aldıktan sonra tekrar asansöre bindim ve çatıya çıkmaya başladım. Çatıya çıkmamın nedeni biraz rahatlayıp bu gün olanları ve güneşi düşünecektim. Tam bunları düşünürken asansörün sesiyle çatıya geldiğimin farkına vardım ve asansörden çıktım. Kapıyı açıp çatıya çıktım. Yukarıda helikopter alanını gördüm ve oraya çıkmaya karar verdim. Merdivenlerden çıktıktan sonra kenarda birinin oturduğunu gördüm. Biraz yaklaştıktan sonra durdum. Eğer ses vermeden yaklaşırsam korkar diye düşünüp öksürmeye karar verdim. Öhöm öhöm.

Uzay'da Kaybolan GüneşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin