Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır.Yarım kalan bir şiir belki de.
💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦💦"İstanbul yolcusu kalmasınn. İstanbul, İstanbul..."
Abinin sesiyle son kez arkama bakıverdim. Son derece cool bir şekilde tabi. Elveda Bursam... Sonra bileğimdeki Azra yazan dövmeye bakıp şehir benden gidebilir ama sen asla diye fısıldayıverdim.
O hepimizin bildiği rahatsız koltuklara atıverdim kendimi. İçimden sürekli yeni hayat, yeni insanlar; güzel insanlar sözünü söyleyip durdum.
Yanımda akran sayılacğım bir kız oturuyordu. Kucağında da minik yavrusu. Minik kuş baya ağlıyordu. Bende tuhaf tatlış hareketler yapıp onu gülümsetmeye çalıştım.
1 saat geçti ve Aylin'le baya sohbet etmiştik. Erken yaşta zorla evlendirildiğini ve kocası ona şiddet uyguladığı için İstanbul'a ablasının yanına gidiyormuş.
Toplumun kadını hâlâ silikleştirmeye çalıştığı bu hayatta elimden geldikçe destek olmaya çalışıyordum. Kadın hakları grubumuz vardı. 5 kişilik mükemmel bir ekiptik. Hocaların da desteğiyle konferanslara konuşmacı olarak katılıyorduk. Elimizden geldiğince para biriktiyorduk. Toplumda hakkı yenen kadınlarımızın gücümüz yettiğince ellerinden tutuyorduk. Baya bir destekçimiz vardı. Grup üyesi beş kişiydi ama bütün okul destekçimizdi.
Artık İstanbul da hayırlısıla devam edecektim. Rabbim kavuştursa inşAllah.
1 saati de Aylin'in güzel kızı Mervin ile geçirmiştim. İnme vakti gelmişti.
Aylin'e numaramı vermiştim. Bursa'daki bizim ekipten de bahsetmiştim.
"Ne zaman istersen beni arayabilirsin. Şimdilik biraz zorlanacağım ama 1 ay içinde kendimi toparlayacağım inşAllah. Ablanın durumuda pek iyi değil anladığım kadarıyla. Emin ol senin için elimden geleni yapacağım."
Merviş'e buse kondurduktan sonra Aylin'e veda ettim. Yollarımız ayrılmıştı.
Yeni hayat, yeni maceralarr...
Herkesin dilinden düşmeyen Istanbul bakalım benim de gönlümde taht kurabilecek misin?Size bahsetmiştim ya babamın eski eşinden 2 oğlu vardı. Birini hiç görmedim. Yani İlyas ağbeyimi.
Eren ağbeyimi ise en son gördüğümde 10 yaşındaydım. 18 yaşına geldiğinde üniversite kazanıp İstanbul'a gitmişti. Babasıyla da hiç anlaşamazdı zaten. Pardon babamızla. Annesinin ölümünün sebebi oymuş. Hep öyle derdi Eren abim. O zamanlar anlamazdım, anneme sorardım o da yok öyle bir şey derdi. Şimdi düşünüyorumda babam belki elini kana bulayıp öldürmedi ama kadına öyle bir psikolojik şiddet uyguladı ki... Buna adım kadar eminim. Annem kalsaydı öyle olur muydu bilmiyorum. Anlattıklarına göre onların annesi çok daha uysal bir kadınmış. Benim annem çok baskın bir kadındı.
Ondan aldığım tek huyum o olsa gerek. Onun dışındakiler düşman başına bile uğramasın.Ben yurtta kalmaya başladıktan 1 yıl sonra Eren abim gelmişti. Polis olduğunu ve benimle gel diye resmen bana yalvarmıştı. Kabul etmemiştim. Yük olmak istemiyordum. Hem benim Azram vardı nasıl bırakabilirdim ki onu?
Çok üzülmüştü ama gitmişti canı. abim. Onun gelmesine çok sevinmiştim. Beni birinin düşünmesi o kadar çok mutlu etmiştikii tarifi imkansız.Her hafta yurdu arayıp nasıl olduğum sorardı. Bir gün evleneceğini söylemişti çok mutlu olmuştum. 1 yıl boyunca hep benimle uzaktanda olsa ilgilenmişti. Liseye geçtiğimde artık telefondaki o ses de yok olmuştu. Yurt mûdürüne aratmıştım. Eşi hamileymiş ve gebelik riski varmış. Çok üzülmüştüm her gece onlar için dua ediyordum.
Aradan biraz zaman geçmişti ve müdüre hanım abimin aradığını söylemişti. Konuşmak istememiştim çünkü birine bağlanınca o benden gidince çok üzülüyordum. Ağbeyimin sorumluluğu artmıştı artık. Onun bir çocuğu vardı. Belki aramak çok az bi vaktini alsada aklının bende kalmasını istemezdim.O gün aldığım bir çocukça karardam sonra bir daha abimle konuşmadım. Unutmak en iyisiydi. Annem bile çekip gitmişti. O niye benimle ilgilensinki?
O zaman aramıza mesafe koymuştum ama şimdi ondan başka bir çarem yoktu. 3 ay onlarda kalıp para biriktirmeliydim.
Bekle beni abicim ...