final

223 36 57
                                        


Kafası eğik düşünceli bir şekilde sınıfa girdi genç kız. O kadar dalgındı ki içeride Çağatay'ın piyano çaldığından haberi bile yoktu. Sesi duymamıştı.

Gözlerini parkeden ayırıp Çağatay'a baktı. Yarışmadan döner dönmez sınıfa gelmişti. Seslenmek yerine onu kapı pervazından izlemeye başladı. Sevdiği parçayı çalıyordu.

Ne kadar ondan daha iyilerinin olduğunu söylese de hissederek çaldığını düşünüyordu, Öznur.

O kadar çok kaptırmıştı ki kendini Çağatay, izlenildiğinden haberi yoktu.

Öznur kendine gelmek için kafasını iki yana sallayıp ona doğru yürüdü. "Hayırdır, çakma Grinko?"

Çağatay ona göz devirip derin bir nefes verdi. Öznur'un dedikleri gerçek olması zoruna gitmişti. Yarışmayı kazanabilirdi ama ondan daha iyileri vardı.

"Haklıymışsın, benden daha iyileri varmış." Sesi düşmüştü.

Öznur şaşırmıştı çünkü beklemiyordu. Kazanacağını biliyordu. "Ben onu moralinin bozulması için söylemiştim." diye doğruları söyledi.

Omuz silkti. "Yazdıkların doğru değildi değil mi?"

Öznur saçlarını bileğindeki tokayla hızlı hareketlerle bağladı. "Tabii değildi. Yarışmaya sen gitme diye düzenledik."

Yutkundu, Çağatay. Hoşlanıyordu Öznur'dan.

"Pek bir işe yaramadı." dedi Öznur.

"İkinci oldum." dedi işe yaradığını göstermek için. "Yeni gelenlerden olduğunu söyledin ama yeni gelenlerden değildin. Başından beri buradaydın sen."

Öznur derin bir nefes alıp "Yalan söyledim." diye konuştu.

"Hiç mi hoşlanmadın benden?"

"Uzatma artık şu konuyu." dedi yüz buruşturup.

Çağatay hiçbir şey söylemeden ellerini tuşlarda gezdirdi.

Öznur devam etti konuşmasına. "Bana 'Sana acıdığım için cevap verdim Öznur' demiştin ya." dedi ellerini cebinden çıkartırken. "Asıl ben sana acıyorum, çakma Grinko."

"Seni yerle bir ettim." diye ekledi.

Çağatay, Öznur'a biraz daha yakın olup o  ela gözlerine daha dikkatli bakmak için bir adım attı. Kendine hakim olamadan genç kızın önüne gelen saç tutamını kulağına sıkıştırdı.

Öznur geriye doğru çekilecekken izin vermeden elini belinden tutup kendine çekti Çağatay. "Acıma bana, Öznur. Sev." dedi fısıltıyla.

O kadar içtenlikle söylemişti ki Öznur biraz duraksadı. Yaptığı şey normal bir şey değildi. Onun sözünü ona söylemesi hoşuna gitmişti.

Çağatay hoşlandığı kızın kaçmasını engellemek için bel boşluğuna koyduğu elini yavaşça çekip piyano taburesine oturdu. Yine aynı parçayı çalmaya devam edecekti.

Öznur kurumuş dudaklarını yalayıp gülümsedi. Çantasını yere koyup genç çocuğun yanına oturdu.

Çağatay kafasını yanındaki kıza çevirip tebessüm etti. Genç kız, sevdiği parçayı çalmadan önce konuştu. "Hoşlandım." Sonunda ondan hoşlandığını söylemişti. Nefret ediyordu ama deli gibi de seviyordu.

Bu sefer Çağatay tuşlara basarken gözleri kapalı değildi, hoşlandığı kızdaydı.

siyah beyaz tuşlarında piyanomunseni çalıyorum şimdiçaldıkça çoğalıyorsun odadasen arttıkça ben kayboluyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

siyah beyaz tuşlarında piyanomun
seni çalıyorum şimdi
çaldıkça çoğalıyorsun odada
sen arttıkça ben kayboluyorum

-Özdemir Asaf

Piyano | Kısa Hikaye Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin