Karşımda uzun boylu hatta belkide 1.85 boylarında siyah saçlı mavi gözlü bir adam duruyordu . Araba plakasına baktım ve vücuduma bir elektrik dalgası yayıldı .
Meriç ...Tamda gözlerimin içine bakıyordu elinde sonunda ikimizden biri konuşacaktı sanki şuan bakışmalarımız sonsuzluğa doğru gidiyordu sonra bir anda kulaklarıma bir ses geldi kalın ve pürüssüz .
Meriç : burda ne işin var sarayda olman gerekirdi .
Neden şaşırdım bilmiyorum ama hala konuşmamıştım .
Ekil : e-efendim .
Meriç : neden sarayda değilsin .
Ekil : şey yürüyüşe çıktım o yüzden bugün pek kafa kaldırıcak halim yoktu bazı şeylere .
Meriç : tamam bin arabaya hadi .
Ekil : hayır yürümeyi tercih ederim .
Kolumu sıkıca tuttu ve dişlerinin arasından konuştu .
Meriç : bin şu arabaya okyanus .
Ekil : hayır istemiyorum hem zaten saray hemen şurada kendim yürüyebilirim .
Meriç : bunu sen istedin .
Bir anda kendimi meriçin sırtında buldum .
Ekil : bırak beni sana diyorum . Bak çok yaratıcı küfürler biliyorum saydırmaya başlamadan indir beni .
Arabanın kapısını açıp önce beni attı sonra kendi girdi .
Çok yakındık ve bu hiç hoş değildi omuzlarını tutum ve onu ittim .
Meriç : hey hareketlerine dikkat et .
Ekil : asıl sen dikkat et bundan sonra karşında korunmasız biri yok .
Meriç : ne , ne dedin sen . Beni iyi dinle okyanus sen değişemesin , sen bana aitsin ve öylede kalıcaksın .
Ekil : işte bunda çok yanılıyorsun meriç üstünlük bende ve bunu seve sevede gösterebilirim .
Araba durduğunda indim ve meriçe bakmadan konuştum .
Ekil : 2 saat sonra atların yanında buluşalım .
Cevap vermesini beklemeden yürüdüm özel hizmetçim yanıma geldi ve odama kadar eşlik etti sonrada bana kıyafet ve saç tokası verdi ve yemek getiriceğini söyleyip odadan çıktı .
O çıkınca bende duş aldım ve üstüme siyah uzun tişört ve altıma koyu mavi kot giydim o zamana kadar yemeğimde geldi onuda yedim ve saate baktım .
Daha 30 dakika vardı dışarda rahat hareket etmem için bana daha iyi ve rahat kıyafetler gerekiyordu .
Üstümdeki bol siyah tişörte elemedim ama altımdaki kotu siyah taytla değiştirdim altımada siyah, kırmızı spor ayakkabı giydim ve meriçin en sevmediği parfümden sıktım aslında parfüm güzeldi ama okyanusun sanırım tenine uymuyordu .
Kapıyı açtım ve özel hizmetkarıma birşeyler söyledim sonrada atların yanına büyük bahçeye çıktım.
Elimdeki cam , plastik şişeleri dizdim sonrada mesafeyi ayarladım .
Kısa süre sonra meriç denen kral bozuntusu gelince yapmamız gerekenleri anlatmaya başladım .
Ekil : karşıda şişeler var süre tutucaz en çok kim vurursa o kazanır .
Bana baktı ve tuhaf tuhaf bakmaya başladı ne var dercesine kafa saladım .
Meriç : sen silah kullanmayı pek sevmezdin ne oldu .
Ekil : olabilecek en iyi şey oldu diyelim .
1 dakikayı ayarladık ve meriç başladı 10 şişenim 8 tanesini vurmuştu sıra bendeydi . Meriç benim cidli olup olmadığımı ölçmeye çalışıyordu .
Silahı sanki bedenimin bir parçasıymış gibi tuttum ve ateş etmeye başladım 50 saniyeye girdiğinde 10 şişenin 9 tanesini vurmuştum son bir cam şişe kaldığında onuda vurdum şişenin kırılma sesiyle hizmetçiler biraz korkmuştu ama pek umrumda değildi .
Ekil : şimdi eski okyanusa benziyor muyum .
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
İyi okumalar 💛
En kısa sürede yeni bölüm gelecektir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL YILDIZ
Science FictionBirbirine benzeyen iki kişi yer değiştirirse neler olabilir . Ekil zengin olmasına rağmen mutlu olmayan bir kız . Meriç ise gizemli bir kral pek çok başarısı olmasına rağmen mutlu olmayan bir insan .