Darling | CemBar

× 2 ×

Cemal şömineyi yakmaya çalışıyordu ama beceremiyordu. Yanına gitti.

"Yardım lazım mı?"

"Hıhı. Bu kibritler bozuk ya yanmıyor!"

Barış güldü.

"Sen kibritleri birbirine sürterek mi yakmaya çalışıyorsun cidden?"

"Üf ne gülüyorsun ya? Bak bide sırık gibi dikildin sinirimi bozma. Benim gibi otur."

Barış yanına oturup saçını karıştırdı.

"Ya Barış! Saçımı bozdun ya!"

Oda onunkini karıştırmaya başlarken güldüler.

"Dur tamam ya! Donuyorum!"

Barış kibrit kutusunu alıp yan tarafına sürtünce ateş yandı.

Cemal Can ateşi keşfetmişlercesine ağzı açık bakıyordu.

Barış yandaki gazeteyi alıp ateşe verdi ve Cemal'in daha önceden şömineye attığı odunların üstüne fırlattı.

"İşte bu kadar."

"Hâlâ çok soğuk ama."

"Hemen ısınmaz tabi. Buralarda battaniye var mı di-"

O konuşana kadar Cemal ona yandan sarılmıştı bile. Gülümseyip kollarını ona sardı.

"Umarım Evrim Yasin'i boğmaz. Ya da Yasin Evrim'i."

"Ben hissediyorum, anlaşacaklar. Takma kafana."

"Onu bunu boşver de benim aklım Nisada. Ya hâlâ pislik Sercanla sevgili oluşunu kabullenemiyorken onu buraya getirdi birde."

Barış ona belli etmeden kokusunu içine çekti.

"Evet. Bende ilişkilerinden pek hoşlanmıyorum ama olan oldu."

"Acaba başka sevgili olan var mıdır survivordan?"

Barış kendilerinin olmasını diliyordu.

"Bence yoktur. Yunus Emreyle Gizem arada fotoğraf atıyorlar ama sevgili gibi değiller."

"Yok yok değiller. İş yapıyorlarmış beraber. Ben arada Gizemle konuşuyorum. Ay onun gelememeside kötü oldu çekimi varmış."

"İyi ki gelmedi. Yine yapışırdı sana."

Cemal Can kahkaha attı.

"Ne o kıskandın mı çocuk adam?"

"Kıskandım hemde çok. Seni kimseye vermek istemiyorum hep kollarımda saklamak istiyorum."

Barış ciddi söylese bile Cemal şaka sandığı için güldü ve hafifçe göğsüne yumruk attı.

"Barış yaa."

Barış dayanamayıp yanağından öptü.

"Hm? Ne 'Barış yaa'? Hoşuna gitmedi mi bu fikir?"

Cemal Can gülümsedi.

"Ha bayıldım. Hep böyle kalalım."

Oda Barış'a karşı boş değildi ama hetero olduğunu düşündüğü için geri basıyordu.

Barış'ın yaptığı şakalar (!) kalbinin hızlanmasına yol açıyordu.

Oda mecbur her şeyi şakaya vuruyordu işte. Bilmiyordu ki en ufak hareketinde karşılık alacağını.