+12+

180 6 17
                                    

"Konuşmak istemiyorum."

"Barış ama anlattım ya."

"Yalnız kalmaya ihtiyacım var. Biraz hava alıp geleceğim."

Cemal Can'ın yanağından öpüp kulübeden çıktı.

Uzunca yürürken hiç görmek istemeyeceği biriyle karşılaştı.

"Barış! Can nerede? Allah aşkına neler oluyor? Cidden hiç bir şey anlamıyorum."

Barış güldü.

"Biliyor musun bende hiç bir şey anlamıyorum. Kaandı di mi?"

"Evet."

"Kim yüzünü gözünü dağıttı?"

Kimse eline sağlık.

"Nisa ve Evrim. Sizin kızlar vahşi baya. Can'ı gördün mü?"

"İşi var biraz. Gel işi bitene kadar yürüyelim senle."

Kaan omuz silkti.

"Peki."

Barış ellerini ceplerine soktu.

"Nasıl tanıştınız Canla?"

"Arkadaşımın doğum günü partisinde djydi. İlk gördüğüm an ilgimi çekti.

İlerleyen saatlerde içki falan verdim sohbete başladık.

İkimizde çakır keyif olunca benim eve gittik. Anlarsın ya..."

Hafifçe dirsek atıp sırıtırken Barış kendini zor tutuyordu.

"Ya ne güzel. Başka?"

"Sonradan ailelerimiz arkadaş çıktı. Sık sık görüşmeye başladık.

O survivora gitmeden 1-1 buçuk ay önce ayrılmıştık.

Bir anda soğuk yapmaya başladı. Sebebini anlamadım.

Ama canım çok acıdı be. Ben ona harbiden çok aşık oldum.

Onu unutmak için yurtdışına çıktım, yeni kişilerle takıldım.

Kimse o olamadı. Sonunda bana 1 hafta falan önce yazdı.

O yazar yazmaz döndüm Türkiyeye. Of çok fena özlemişim!

Şimdi yine çözemediğim bir şeyler oluyor ama hayırlısı."

Barış kolundan tuttu.

"Cidden çok mu aşıksın ona?"

"Çok. Evet."

"Ama o seni kullanıyor. Hani babalarınızın şirketi ortaklık kurmuş ya.

Baban babasını batırmak üzereymiş. Kavga edip ayrılmışlar.

Ulaşması gereken bir usb varmış. Babasını batıracak şey ondaymış.

Sana yanaşıp evinize girmeye çalışıyor. Seni daha fazla kandırmasına izin verme.

Seni sevmiyor bile. Hatta o başkasına aşık. Sevgili olmak üzereler."

Kaan duyduğu sözlerle yumruk yemişe döndü.

"Emin misin?"

"Eminim."

Gözyaşları akarken Barış'a sarıldı. Barış yüzünü buruşturdu.

"Kalbime hançer saplanmış gibi oldu..."

"Ondan ayrılacaksın di mi? Uzak durmalısın. Tekrar yurtdışına çık bence."

Kaan gözyaşlarını sildi.

"Hayır. Babamların boktan işlerinin aramıza girmesine izin vermeyeceğim.

O benden başkasınada aşık olamaz. Bunu engellemek için canımı bile veririm.

Sen o kişiyi tanıyor musun? Burada mı? Sen iyi birisin. Bana yardım et.

Survivor'ı izlerken gördüm. Çok iyi bir kalbin var. Aşık birini kırma."

Barış gözleri dolunca gökyüzüne baktı.

"İkimizde kandırıldık... O kişi benim. Bana  kızma. Benide kandırdı. Sinsinin teki."

Kaan şaşkınlıkla baktı.

"Rakibim sensin demek."

"Değilim. Geri çekileceğim. Ona nasıl aşkla baktığını gördüm.

Kalbini geri kazan Kaan. Onu hiç üzme. Çok mutlu et. Tamam mı?"

"Neden geri çekiliyorsun?"

"Bana bu kadar aksiyon yetti. Yalandan nefret ederim.

Mesajını gördüm. Ağzını aradım. Yalan söyledi.

Benim yalancılarla işim olmaz. Aşkımı kalbime gömerim.

Sana bol şans. 54 nolu kulübede. Benim gönderdiğimi söyle."

Göz kırpıp yürümeye devam ederken Kaan hemen 54 numaralı kulübeye gitti.

Kapıyı tıklattı. Cemal Can Barış olduğunu düşündüğü için hemen kapıyı açtı.

"Senin ne işin var burada?"

"Barış gönderdi. Girebilir miyim?"

Kapı tamamen açılınca içeriye girdi.

"Bana her şeyi anlattı. Bir anda beni özlemenin sebebini...

Babanı kurtarmak içinmiş. Ben sana gerçekten aşıkken...

Bana gelsen yardım ederdim Can. Kalbim cidden çok kırıldı.

Ama buna rağmen seni bırakmak istemiyorum."

Ellerini tuttu.

"Kaan, ben Barı-"

"Barış'a aşıksın. Biliyorum. Söyledi. Ama Barış yok artık. Seni bana bırakıp gitti."

Ona sarıldı. Cemal Can ağlıyordu. Aniden onu itti.

"Barış beni bırakmaz! Naptın ona?!"

"Bıraktı. Yalancılardan nefret ediyormuş. Sende ona mesajlar hakkında yalan söylemişsin."

"O yüzdendi o sorular... O beni bıraksada ben onu bırakmam."

Kulübeden çıkıp Barış'ı aramaya başladı.

"Neden işleri zora sokuyorsun çocuk adam? Neredesin ya? Nerede?"

Kendi kendine mırıldanırken koştu.

Darling | CemBarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin