Darling | CemBar

= 4 =

"Ne kapıymış arkadaş! Niso?"

"Cemal! Evrimle Yasin'i neden sevgilimin üstüne salıyorsun sen ya? Senin yüzünden Evrim'in saçlarını yolmak zorunda kaldım."

İçeriye girip elindeki saç yumağını şömineye attı ve yanışını izledi.

"Ben bir şey yapmadım ki ama..."

"Sen niye gelmiştin Nisacığım?"

"Evrim'in olduğu yerde 1 salise durmam. Sercan onlarla konuşma yapıyor mecbur buraya geldim."

"Burakla Berkan daha eğlencelidir. Onlara gitsene."

"Yioo gitmeyeceğim. Siz benim romantizmimi bozdunuz bende sizinkini bozacağım."

Cemal anında kızardı.

"Burada romantizm yok ki."

Nisa kendini berjere bırakıp tırnaklarıyla oynamaya başladı ve bilmiş bir ifade takındı.

"İnkâr etme Barış bana anlattı sana her şeyi itiraf edeceğini. Sende bu tatilde onunla yakınlaşmak istediğini anlatmıştın. Eh, şu anda senin lip balmın onun dudaklarında."

Barış elini dudağına götürürken Cemal Can dudağına bakmıştı. Parlıyordu.

"Öf Niso ya! Sen Sercanla hep birliktesin. Biz ilk defa yakınlaştık..."

"Tamam be gidiyom. Acıdım yine size. Berkanla Burak napıyor bakayım." 

Cemal yanaklarından öpüp el salladı.

"Sen bir şey diyordun Barış."

"Diyordum ki seni-"

Cemal'in telefonu çalınca ikiside ofladılar.

"Bu nasıl klişe bir sahnedir ama ya."

"Boşver telefonu. Seni çok seviyorum ben ya."

Cemal Can gülümseyip kucağına atladı ve yanağından öptü.

"Bende seni çok seviyorum çocuk adam."

Telefonun çalışını takmadan öylece kaldılar.

"Biz şimdi neyiz?" Dedi Cemal Can.

"Ne olmak isterdin?"

"Sevgili tabiki."

Barış alnından öptü.

"Layık olduğun gibi bir şekilde teklif etmek istiyorum."

"Mmm hızlı ol ama başkası kapar bak. Taş gibi çocuğum sonuçta."

"Sana bakanın gözlerini oyarım. Ne kapması ya? Benimsin sen."

Cemal Can güldü ve ellerini yanaklarına koydu.

"Haşin erkeğim benim."

Barış alnından öptü. Koltuğa uzandı ve Cemal Canda yanına. Vücudunun yarısı üstündeydi tabi.

"Çok mutluyum şu an." Dedi Cemal Can.

"Bende öyle güzelim."

"Hep göğsünde uyumayı hayal etmiştim. Biraz gözlerimi kapatabilir miyim?"

"Kapat tabi."

O gözlerini kapatınca Barış saçını okşayıp burnunu saçlarına daldırdı ve kokusunu rahatça içine çekti.

Bir eliylede elini tutmuştu. İkiside o şekilde sızıp kaldılar. Huzurdan telefon sesi bile duymamışlardı...