_ 6 _

503 20 10
                                    

Cemal Can "1 dakika ya siz neden kapıyı kırdınız?" Dedi.

"İkinizide aradık ulaşamadık, kapıyı tıklattık ses yok. Endişelendik." Dedi Burak.

"Ben dedim rahat bırakalım diye ama dinlemediler." Dedi Nisa dudak büzüp.

"Hadi ben açım, yemeğe." Dedi Sercan.

"Zıkkım ye Sercan." Dedi Cemal.

"Zıkkım ne?" Dedi Nisa.

Herkes birbirine bakarken Evrim kahkaha attı ve Sercan kollarını göğsünde birleştirdi.

"Zıkkım ne Cemal?" Dedi Sercan pis pis gülümseyerek.

"Zıkkım çok ender bulunan bir şey Niso. Herkes yiyemez kolay kolay. Sercan gibiler yiyebilir ancak." Dedi Barış.

"İyi bir şey di mi ama?"

"Tam Sercan'a layık." Dedi Yasin.

Nisa gülümseyip Sercan'ın koluna girdi.

"Zaten siz benim abilerimsiniz kötü bir şey söylemezsiniz. Aşkım umarım zıkkım yersin."

Evrim gülmekten yerlere yatarken Sercan hariç herkes gülüyordu.

"Neden gülüyorsunuz ya?"

Sercan Nisa'nın moralini bozmamak için söylemedi.

"Yok bir şey güzelim. Hadi yemeğe gidelim."

Kapıya yöneldiler.

"Barış bir şeyi unutmadın mı?"

"Yo. İhtiyacım olan her şey kucağımda."

"Yhaaa! Çok şirinsin. İşte kucağındayım. İndirmelisin beni."

"Olmaz, bileğin sakat."

"El bileğim. Ayrıca ben survivor şampiyonuyum beni bu yıkamaz."

"Sus bakayım. Yatır kafanı göğsüme. Hah aferin."

Cemal Can dediğini yapınca saçından öptü ve restorana yürüdüler.

"Her yer kar."

"Vay be cidden mi Evrim? Çok şaşırtıcı Uludağ ve kar. Vaov!"

"Allah'ım sen şunu başımdan al artık. Keşke başkalarınıda çağıraydık."

"Mesela Mert'i di mi?"

"Yasin!"

"Sustum tamam ya."

Restorana girip oturdular. Herkes istediği şeyi sipariş etti.

Barış alttan Cemal'in elini tutunca Cemal gülümsedi. Bakışmaya başladılar.

"Hop! Sana diyoruz! Cemal!"

"Ha?"

"Senin şarkı işi noldu?" Dedi Burak.

Cemal heyecanla ellerini kaldırdığında Barış'ın elide ortaya çıkardı.

"Sağol güzelim. Herkes gördü."

"Aman ya. Biliyorlar zaten. Tam olarak 28 gün sonra çıkıyor."

"Azıcık bize söylesen bari."

"Olmaz. Sizede sürpriz olsun istiyorum."

"Söyle işte ya." Dedi Nisa.

"Söylede kulaklarının pası silinsin. Çok güzel şarkı."

"Barış'a söyledin yani." Dedi Evrim.

"Ya ben geçen gün üstünde çalışırken bana kahve almış, çikolata falan geldi o arada azıcık duydu."

Burak gülerek "Kahve çikolata birde çiçek olaymış kardeşim. Gerçi kahveyi Cemo yapmalıydı." Dedi.

"Bol tuzlu şöyle." Dedi Berkan.

"Ya dalga geçmesenize."

"Ha siz ciddi düşünmüyorsunuz yani pardon."

"Sen ciddi düşünmüyor musun? O yüzden teklif etmedin di mi? Gidiyorum ben ya."

"Burak abiciğim yapma, alıngan biliyorsun. Otur hadi. Saçmalama. Ciddi düşünüyorum tabiki. Sadece sana layık bir şekilde teklif etmek istediğim için etmedim."

"Gerçekten mi?"

Barış yanağını okşadı.

"Gerçekten. Seninle asla oynamam. Otur lütfen."

Cemal kafa sallayıp oturdu. Yemekleri geldi.

Evrim "Yalnız sen bu çocuğu bekletiyorsun ama düşük bir şey yaparsan kötü olur." Dedi.

"Aynen. Sürekli başına kakar." Dedi Yasin.

"Teklifini reddedilir bile." Dedi Nisa Sercan'a kendi yemeğinden uzatırken.

"Merak etmeyin siz benim aklımda bir şey var."

"Ay çok merak ettim. Anlatsana."

"O zaman sürprizi kaçar. Bekleyeceksin."

"Ama Barış yha!"

"Israr etme, hadi yemeğini ye."

Cemal Can konuşacakken Barış ağzına ekmek tıktı.

Darling | CemBarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin