× 8 ×

192 7 8
                                    

"Uf dondum! Hepsi senin suçun! Nefret ediyorum ya senden!"

Cemal Can kaşları çatık Barış'a bakarken bir yandan ısınmak için ellerini ovuşturuyordu.

"Yo etmiyorsun hatta beni çok seviyorsun."

Öpmek için yaklaşırken Cemal Can yana doğru bir hamle yapıp ondan kaçtı.

"Trip mi yiyorum?"

"Yiooo."

"Ya bak seni kara bilerek iter miyim ben hiç? Kazayla kolum çarptı."

"Kes be. Ben gidip ılık duş alacağım. Yoksa ısınamam. Haberin olsun. Görüşürüz."

"Bu bir davet mi?"

"Sırıtma pislik. Sapık mısın? Kapıyı kilitlesem iyi olur."

Barış somurturken o dil çıkartıp üst kata çıktı.

Cemal Can'ın çıkınca tekrar 'üşüyorum' diye isyan edeceğini biliyordu.

Şömineyi yaktı. O kadar para vermişlerdi tek ısı kaynağı şömine miydi cidden?

Aklına gelen fikirle hemen Nisayı aradı.

"Ne var?"

"Kibarlıkta zirve... Aynı sevgilin gibisin. Ya ben diyorum ki bir ortam mı hazırlasam?

Hani şömine başında romantik bir şeyler. Hani filmlerde olur ya."

"Buralar klişe koktu. Sence Cemo gibi biri bunu yer mi?"

"Evet?"

"Evet yer. Ona romantizm olsun yeter. Beni neden aramıştın?"

"Ben daha önce hiç hazırlamadım. Ne yapacağım?"

"Mmm... Mutfağa git."

Barış komutuna uyup mutfağa gitti.

"Evet."

"Buzdolabını aç."

Buzdolabını açınca çeşit çeşit şey gördü.

"Şimdi kapat. Vazgeçtim sen beceremezsin. Evin telefonuna git.

338'i tuşla lobiye bağlan ve onlara ortam istediğini söyle. Halletsinler.

Uff efso hazırlıyorlar var ya. Sercan aşkım hazırlattı bize. Çok iyiydi."

Barış göz devirip yüzünü buruşturdu.

"Tamam detaya girme."

"Çok kötüsünüz! Ben sizin her şeyinizi dinliyorum siz beni hiç dinlemiyorsunuz.

Kapat ya! Sevmiyorum sizi. Artık asla yardım etmem! Hıh!"

Telefon yüzüne kapanınca şok oldu. Kadınları anlamıyordu.

Gerçi o erkekleride anlamıyordu. Mesela Cemal Can'ı hiç anlamıyordu.

"Ev telefonu neredeki?"

Mutfaktan çıkıp tüm evi gezsede bulamadı. Oflayıp mutfağa geri döndü.

Su içse fena olmazdı. Tezgaha yaslanıp suyunu içerken duvardaki telefonu fark etti.

"Körüm ben ya. Cidden körüm. Nisadan bile körüm."

Boğazını temizleyip 338'i tuşladı hemen.

"Buyurun efendim. Size nasıl yardımcı olabilirim?"

"Mmm şey ben sevgilimle romantik bir şeyler.... Mmm..."

"Tamam beyfendi ben sizi anladım. Bunun için özel kulübelerimiz var.

Yalnız bu kulübeler ücrete dahil değil ekstra ücret ödemelisiniz."

Her şey para olmuştu artık şu devirde. Neyseki zengindi.

"Sorun değil. Ne kadar?"

"Normal 500, orta derece 750, VIP 1000."

"Ne fark-"

"Barış! Bornoz almayı unutmuşum! Bornoz versene!"

"Geliyorum!"

Boğazını temizledi.

"VIP olsun. Hızlı olsun."

"Tamamdır efendim. 31 nolu kulübeye gitmeniz yeterli. Yarım saat sonra tabi.

İsim neydi?"

"Barış Murat Yağcı."

"Sevgiliniz?"

"Cemal Can Cansever."

Tamam belki sevgili değillerdi ama sevgililerdi işte ya.

İlla teklife gerek yoktu. Cemal Can onundu yani. Omuz silkti kendi kendine.

"Oha! Nasıl ya?! Survivord-"

Barış yüzüne kapattı. Birde hayranlarla uğraşamazdı.

Üst kata çıkınca banyonun kapısından ona bakan Cemal Can'ı gördü.

"Nerede kaldın? Yine üşüyeceğim. Odamda bornozum."

"Tamam kızma ya. Hemen getiriyorum."

Onun odasına girip bornozu ararken telefonun çaldığını gördü.

O bakana kadar kapanmıştı. Merak ettiği için telefonu elinde aldı.

"Barış! 20 saniyen var o bornozu getirmek için! Yemin ederim silerim seni hayatımdan!"

Telefonu hemen cebine attı ve kapının arkasında bulduğu bornozu aldı.

"Al bakalım bornozunu güzellik."

"Sensin güzel. Ben yakışıklıyım."

Bornozu alıp kapıyı yüzüne kapattı. Barış kafasını iki yana salladı.

Kendi odasına gidip şifresini bildiği Cemal Can'ın telefonunu açtı.

Eks 1:

Can bende seni çok özledim

Yazdıkların çok hoş 😍

Sen Uludağdan döner dönmez buluşuyoruz o zaman?

Bu arada bende seni çok seviyorum

Kaşları çatıldı anında. Bir şeye cevap verir gibiydi.

Üste baktığında 'bu mesajı sildiniz' yazısından 6 tane gördü.

Ne demek oluyordu bu şimdi?

Darling | CemBarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin