***
"İşte." Kötü adam duyduğu ses ile hızla kafasını kaldırdı ve gözlerini araladı.
Burnuna dolan taze krep kokusu ile cidden aç olduğunu hissetti. En son ne zaman böyle bir şey yemişti hatırlamıyordu. Geçen gün koca bir cips paketini bitirdiğini biliyordu o kadar.
"Bunlar yeterli olur, daha sonra hemen seni iyileştirebilirim." Masaya tabakta ki krepleri ve ardından taze sıkılmış portakal suyunu koyarak diğer koltuğa oturdun.
Karşındaki yarı çıplak, üstü sargılar ile kaplı adam hızla kreplere gömülürken ona bakmamaya çalışarak ellerin ile oynamaya başladın.
Arada gözlerin ona kaydı ama sadece bir kaç saniye bakmışken, kırmızı ve korkutucu gözler hemen sana döndü.
Hızla gözlerini kaçırdın ve kafanı başka yere çevirerek yaşadığın durumu düşünmeye çalıştın.
Şu an yanı başında kötü yaralanmış bir adam üstü çıplak şekilde koltuğuna oturmuş yemek yiyordu.
Bu normal miydi?
Herkesin başına gelebilir miydi?
Sadece filmlerde görmüştün o kadar.
Bu küçük bakışmanın ardından sen düşüncelere gömülürken arada yemek yeme sesleri dışında uzun bir süre sessizlik oldu, rahatsız edici bir sessizlik.
Kafanın içinde ki sesler sustuğun da ise kesinlikle bu sessizlikten hoşlanmadığını fark etmiş
"Nasıl böyle yaralanmayı başardın?" İçinde ki korkuyu yendin ve ona bakmadan, cevabını hiç alamayacağını bildiğin soruyu sordun.
"Neden sana anlatayım?" Genç adam ağzına tıktığı krepleri yuttuktan sonra konuştu ve tıkanmamak için ardından hemen portakal suyunu içti.
Onun yanıtına karşılık sessiz kalmayı ve ellerin ile oynamaya devam etmeyi seçtin.
Bir suçlu olduğu belliydi çünkü böyle yarayı normal bir insanın alması imkansızdı ve şu an da tek yapman gereken bu suçludan olabildiğince çabucak kurtulmaktı.
İçinden eğer telefonun yanında olsaydı polisi arayabilirdin diye geçirdin.
Ama telefonun...
Şu an üzüldüğün tek şey telefonundu.
Kim bilir annen kaç defa sana ulaşmaya çalışmıştır. Telefonuna ulaşamadığını fark ettiğinde de arkadaşlarını aramıştır.
Bir sürü kişiye hesap vermen gerekecekti.
"Bitti, şimdi beni iyileştir." Hızla düşüncelerinden koptun ve kafanı kaldırdın.
Karşında ki açık mavi saçlı adam boş bardağı masaya bırakarak elinin tersi ile ağzını sildi.
"Pekala." Derin bir nefes aldın ve kendi koltuğundan kalkarak yavaşça ve korkarak aksi figürün oturduğu koltuğa oturdun.
Adam yakınlıktan rahatsızlık duyarcasına hafifçe geri çekildi.
"Sargıları çıkarmam gerek." Ona bakarak açıkladın ve ellerin ile sakince sargı bezinin bağlı ucundan tutup yavaşça çözmeye başladın.
"Biliyorum, acele et." Kırmızı gözler senden başka etrafta dolanırken içinden sadece çabucak işini bitirip onun gitmesini diledin, sonuçta tanımadığın birisine bu kadar yakın olmaktan sende memnun değildin.
Ona dönük oturduğun için refleks olarak dizleriniz birbirine çarpmıştı. Bunu hissettiğin anda hemen dizlerini diğer tarafa çevirmeye zorladın ama bu pozisyonda mümkün değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
- 𝗔𝗡𝗬𝗢𝗡𝗘 𝘀𝗵𝗶𝗴𝗮𝗿𝗮𝗸𝗶 𝘅 𝗿𝗲𝗮𝗱𝗲𝗿
Fanficsen sadece birisine yardım etmiştin. 𝐬𝐡𝐢𝐠𝐚𝐫𝐚𝐤𝐢 𝐭𝐨𝐦𝐮𝐫𝐚 × 𝐟𝐞𝐦𝐚𝐥𝐞!𝐫𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫 İlk Türkçe Shigaraki Tomura×Reader hikayesi?