iyi okumalar
saat sabahın 6'sı ve güneş yeni yeni doğmaya başlıyor. mesaj sesi, telefona uzanıp eline alıyor ve kilidini açtıktan sonra mesajın kimden geldiğine bakıyor. en yakın arkadaşı şebnemden bir yeni mesaj gelmişti. mesajı açıp okuyor:
"günaydın tatlım, bal böceğim biliyorum biraz erken ama okula gitmeden ceyhun için hediye bakmamız lazım, ben hala bulamadım. bugün öğle arası kutlanıcak bende özel bişey olsun istiyorum. beraber baksak lütfen hadi "
arya mesajı okuduktan sonra yataktan kalkıp odanın içinde söylene söylene banyoya yöneldi.
"neden ben neden, sabahın bu saatinde kargalar bile gak dememişken bi insan kaldırılır mı? beni hiç düşünen yok ki zaten"
elini yüzünü yıkadıktan sonra odasına gidip telefonu eline aldı. şebneme "tamam 10 dakkikaya çıkıyorum. arayacağım seni" mesajını atıp giyindi. aşağıya mutfağa bişeyler atıştırmaya indi. o sırada annesi saliha hanımkalktı mutfağa geldi.
"arya kızım günaydın birtanem. okula gitmene daha çok var saatleri mi şaşırdın sen"
"yok saliha sultan saati falan şaşırdığım yok şebnem hanımla işimiz var."
saliha hanım kızına uykulu uykulu gözlerle baktı.
"ne işiymiş bu bakalım."
aşk meşk işleri işte se boşver . geç kalıyorum bak beni lafa tutuyorsun tatlım hadi kaçtım ben saliha sultan."
arya annesinin yanağına bir buse kondurup , bişey demesine izin vermeden evden çıktı. kaldırımda yürürken şebnemi aradı.telefon uzun süre çaldıktan sonra nihayet telefonu açmıştı.
"şebnem neredesin? çıktım ben evden"
"çiçekçinin önündeyim gel hadi"
"tamam yaklaştım bekle"
köşeyi döndüğünde çiçekçinin önündeki şebnemi çiçek seçerken gördü.koşa koşa yanına gitti.
"şebnemcim ne yapıyorsun sen, herhalde çiçek almayı düşündüm deme de"
"ee evet düşündüm ama sadece düşündüm. seni bekledim senin fikrini sormak için yani şey acaba kırmızı gül mü alsam nasıl olur"
"şebnem şakanın sırası değil hadi gidelim ki adam akıllı bir hediye seç tabi çiçekböcek hariç bir hediye okey"
şebnem üzgün surat ifadesiyle arya ya baktı.
"peki benim onu sevdiğimi nereden anlamasını bekliyoruz"
arya iç çekerek;
"uğur böceğim sen beni hiç mi hiç dinlemiyorsun, bak şimdi beraber bir takıcıya falan gidelim bakalım çiçekle böcekle olmaz bu iş sen değil o koşsun peşinden ama ceyhun bu zaten benim gözüm onu hiç tutmadı zengin züppe ne bulduysan neyse"
şebnem kafasını tamam der gibi sallayıp elindeki çiçekleri bırakıp aryayla yürümeye başladılar.takıcıya vardıklarında içeri girip erkek reyonuna yöneldiler.reyonun önünde okulda bir kaç kız vardı ve onlarda ceyhun için hediye bakıyorlardı . kızlardan biri;
"ben ne alsam beğenir o ne de olsa o beni bende onu çok yakından tanıyorum"
arya istemese de kızın sözlerine kulak misafiri olmuştu.duyduğu sözler aslında beklemediği sözler değildi ne de olsa ceyhun un nasıl biri olduğunu biliyordu. bunu herkes biliyordu şebnem bile fakat şebnem ona aşık olduğu için sanki gözünün ve kulağının önünde beyaz bir perde var gibiydi çünkü kim ne derse desin aldırmıyor hatta ceyhunu herkese karşı koruyordu. belki bir gün o beyaz perdeler inerde de o da herkesin ve ceyhunun nasıl biri olduğunu görebilir. hediye bakmaya devam etselerde arya isteksiz bir şekilde hediye seçiyordu . kendisi ceyhun dan pek hoşlanmadığı için hediye almadı. bir kaç dakika daha arandıktan sonra şebnem elinde bir bileklikle döndü. bilekliği hediye paketine koydurtup parasını ödedi. o kadar heyecanlıydı ki paranın üstünü bile almadan gidiyordu. kasiyer kıza seslenip onu durdurdu ve parasının üstünü unuttuğunu söyleyip parayı kıza uzattı. takıcıdan çıktıklarında yolda bir araba korna ötüp durdu.camı indirip şebneme seslendi. arya bu çocuğu ilk defa görüyordu. oğlan camdan kızlara bakıp ;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
namütenahi
Teen Fictionherkese aşk konusunda yollar adımlar metotlar söyleyen, insanlara her konuda yardım eden mimarlık öğrencisi ve ailesine geçim konusunda yardım olarak okuldan sonra kafe de şarkı söyleyen temiz kalpli aryayla, okulu bırakmış, iş hayatına erken atılmı...