19

663 50 13
                                    

SAAT 19:00 ROSE'NİN AĞZINDAN

Saat akşam yediydi ve biz anca köye varabilmiştik tabi bi sorunumuz vardı Jungkook nerede kalıyor hemen Jimin'e dönüp konuştum;

" Jungkook'u arasana " dediğimde beni onaylayıp aradı konuşmaları bitince kapatarak konuştu;

" Konum atacakmış " dediği an bildirim gelince hemen konumu açıp arabayı süren Jin'e gösterdiğinde direk sürmeye başladı.

●○●○●○●○●

Geldiğimiz an ben indiğim gibi bahçede tanımadığım kişilerle daha bizi fark etmeden yemek yiyen Jungkook'u gördüğüm an tam gidicekken yanında oturan kızı gördüğüm zaman anında duraksadım ve tam arabaya geri dönecekkek J Hope'un beni kolunun altına alıp masaya doğru onunla beraber ilerlememi sağladı bi teyze bizi görünce Jungkook'a dönerek konuştu;

" Jungkook oğlum arkadaşların geldi " dediği zaman Jungkook kafasını kaldırdı bizi görünce gülümseyip yavaşca ayağa kalktığı an Tae koşarak Jungkook'a sarılarak konuştu;

" Çok korkuttun lan beni? Şehire döndüğümüz an seni çok pis benzeticem" dedi diğer çocuklarda dayanamamış olmalı ki hepsi gidip Jungkook'u ortalarına alacak şekilde sarıldılar bizde kızlarla sadece izliyorduk az önce Jungkook'un yanında oturan kız konuştu;

" Tamam biliyorum Jungkook'u çok özlediniz ama hala yarası çok yeni yani onu rahat bırakıp oturun " dedi ne yarası? Diye düşünürken bizim çocuklar Jungkook'tan ayrılmış masaya oturmuşlardı bile kızlarda tek tek sarıldıktan sonra oturduklarında tek ben uzakta tek başıma duruyordum Jungkook bana bakıp gülümseyerek kollarını iki yana açınca ilk baş şaşırdım ama sonra bende koşarak gidip sıkıca sarılarak kokusunu içime çektikten sonra gözümden bir yaş akmasına izin verdim Jumgkook ağladığımı hissetmiş olmalı ki beni kendinden uzaklaştırarak göz yaşlarımı sildikten sonre ellerimizi birbirine kenetleyip diğer yanında bulunan boş sandalyeye elimi hiç bırakmadan beraber oturduk teyze gülümseyerek hepimizde gözlerini gezdirdikten sonra konuştu;

" Hadi çocuklar yiyin yemeklerinizi sonrada sofrayı toplayıp hep beraber oturup konuşuruz " dediğinde Namjoon konuştu;

" Yok teyzecim biz gideriz " dediği an teyze;

" Sizi gece gece gönderemem çocuklar hiç kusura bakmayın " dediğinde Jin sanki dünden razıymış gibi direk konuştu;

" Evet teyzecim haklısınız akşam akşam gitmemiz tehlikeli olur " dedi teyze;

" Aynen oğlum tamda üzerine bastın siz kalın bu gün burda hatta ben sizin yataklarınızı falan hazırlayayım " deyip gittiğinde Namjoon Jin'in koluna sertçe vurarak konuştu;

" Jin sen niye burnunu sokup duruyon her şeye " dedi sertçe onlar atışırlarken ben Jungkook ile hala kenetli olan elimize bakıp gülümsedim sonrada yüzüne baktığımda göz göze gelmemizle hemen önüme dönüp yemeği yemeye koyuldum Jungkook'un diğer yanında duran kız bana bakıp gülümsedikten sonra konuştu;

" Sen Rose olmalısın " dediği zaman ben şaşkınca konuşacakken benden önce davranarak konuştu;

" Adını nerden bildiğimi soracaksın biliyorum Jungkook uyurken hep seni sayıkladı " dediği an Jungkook sinirle konuştu;

" Soobin kes sesini " dediğinde Soobin denen kız bana göz kırpıp gülerek yemeğini yemeye başlayınca bende gülüp Yemeğimi yemeye koyuldum herkes kendini iyice tanıtmıştı ve böylelikle baya iyi anlaşmıştık yemekler bitince kızlarla biz sofrayı toplarken erkekler bir kenarda oturmuş konuşuyorlardı biz ise kızlarla sofrayı toplamış hep beraber mutfakta Soobin kahve hazırlarken biz ona tepsi götürmekte yardımcı olacağımız için bekliyorduk benim aklımda takılı kalan soruyu dayanamayıp direk sordum;

" Soobin Jungkook'un nesi var? " dediğimde bana dönmeden konuştu;

" Onu bulduğumuzda kanlar içinde yerde yatıyordu ve biz burdaki hastaneye getirene kadar ise çok fazla kan kaybettiği için abim ona kendi kanını verdi üç kere kalbi durdu ama hep geri döndü sanki hayata onu bir bağlıyor ve bana göre onu hayata bağlayan kişi sensin Rose " dedi sonlara doğru gülümseyerek bana dönerken ben ilk baş gülümsedim ama hemen kendime gelerek konuştum;

" Sanmıyorum Soobin çünkü bana hep karşı geliyor yani bana göre benden nefret ediyor " dedim Soobin kafasını onaylamazcasına iki yana sallayarak kahveyi 13 bardağa sırasıyla koyduktan sonra Jisoo Jennie Lisa ve ben tepsilere yerleştirirken Jungkook'un sesi olarak düşündüğüm içime fazlasıyla huzur dolduran sesle tepsiyi umursamayıp direk koşarak dışarı.

Çıktığımda şarkıyı söyleyenin düşündüğüm kişi olduğunu görünce gülümseyerek onun tam karşısına oturdum şarkıyı gözlerini kapatmış sanki içinden hissederek söylüyordu ve şarkıların hissederek söylenmesi benim için fazlasıyla önemli bir şeydi ben bu gün gerçekten farkına varmıştım her ne kadar ona aşık olduğumu kendime inandırmak istemesemde ben ona ilk gördüğüm günden beri zaten kalbimi çoktan kaptırmıştım artık kendimi ona aşık olduğumu alıştırsam iyi olur diye düşünürken şarkı birden bitmesiyle Soobin'in annesi konuştu;

" Ah be oğlum neden sevdiğin biri varki senin ben seni kızımla evlendirecektim ne kadarda güzel yakışırdınız " diye isyan ettiği an herkes kahkaha atarken ben kollarımı birleştirmiş kaşlarımı çatarak sinirli bir şekilde duruyordum Soobin;

" Anne!!!" Diye şakasına bağırdığında teyze;

" Aman iyi be!!" Deyip bana döndükten sonra kaşlarını çatarak konuştu;

" Kız yoksa senmi kendine aşık ettin bu çocuğu? Zaten bu güzelliğinlede etmediysen yok artık " dediği an Jungkook direk konuştu;

" Teyzecim ben bu kızla uğraşabileceğimi pek sanmıyorum " dediği zaman kafamı direk ona çevirdim bu dediğinde gerçekten ciddimi diye göz göze geldiğimizde hemen kaçırarak sinirle konuştum;

" Sanki bende sana çok meraklıyım keşke karnından vucaklarına kafandan vursalarmışta geberip gitseymişsin en azından dünya bir şerefsizden kurtulmuş olurdu " dediğim zaman herkes bana şaşkınca bakıyordu ama hepsini görmezden geliyordum çünkü Jungkook'un gözlerinin ilk defa dolduğunu görmüştüm ve ben düşünmeden hareket ettiğim için kendimi öldürmek istiyordum Jungkook yüzüne burukça bir gülümseme sunduktan sonra gözlerimin en derinlerine bakarken konuştu;

" Rose biliyorum sana gerçekten çok kötü ve sert davrandım ama benim yaşamamı istemeyecek kadar benden nefret ettiğini bilmiyordum " dediğinde ben elimi korkuyla iki yana sallayarak konuştum;

" Hayır Jungkook senden nefret etmiyorum sadece sinir ve stres üst üste geldiği için ağzımdan hangi kelimelerin çıktığının farkında değildim" dedim Jungkook göz devirip ayağa kalktığı gibi burdan uzaklaşmaya başladığında ayağa kalkarak koşarak ona yetişip önüne geçtikten sonra hiç düşünmeden parmak uçlarımla yükselerek kollarımı onun boynuna dolayıp dudaklarını öpmeye başladım karşılık vermeyeceğini düşünüp tam geri çekilecekken Jungkook bir eliyle belimden tutup iyice kendine çekti diğer eli ise yüzümdeydi ve şuan benim kalbim deli gibi atıyordu sesinin Jungkook'a kadar gittiğine adım kadar eminim ama bi şey daha vardı benim kalbimin sesi ile beraber Jungkook'un kalbinin seside duyuluyordu yani oda bana karşı bi şey hissediyor olabilir mi?

İntikam ( Rosekook )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin