JUNGKOOK'UN AĞZINDAN
Şuan saat sabah yediydi ve ben dün akşamdan beri beni rahatlatan huzura kavuştuğumu düşündüğüm uçurumun kenarında oturuyordum dün Rose ile saçma atışmamızdan sonra buraya gelmiştim neden benimle konuşmaya çalışıyor anlamıyorum? Her ne kadar kendimden uzaklaştırmaya çalışsam o bana yakınlaşmaya çalışıyordu ama ben ona dün son sözümü söyledim bana yakınlaştığına pişman olacak diye düşünürken telefonum çaldığı zaman cebimden çıkartarak arayan kişiye baktım Suga olduğunu görünce hemen açtım
" Efendim " dedim Suga korkuyla konuştu;
" Jungkook nerdesin? " dedi ben kaşlarımı çatarak konuştum;
" Noldu Suga? Bi sorun mu var?" dediğimde Suga;
" Hayır sadece gel konuşmamız lazım " deyip ben daha bi şey diyemeden suratıma kapatınca hızla ayağa kalkıp arabaya bindiğim gibi depoya doğru hızlı bir şekilde sürmeye başladım.
●○●○●○●
Vardığımda hiç düşünmeden arabadan indiğim gibi direk depoya girdim babam'ın adamları abilerimi ve kızları rehine almıştı babam sırıtarak yanıma gelip önümde durduktam sonra konuştu;
" Benden saklana bileceğini mi sandın? Senin yaşadığını zaten biliyordum Jungkook " dedi sonra alnıma silahı dayayarak konuştu;
" O aklındaki planları sil Jungkook yoksa bütün değer verdiğin insanlara zarar veririm" dediğinde sırıtıp kafama dayadığı silahı tutup kolunu çevirerek elime aldıktan sonra kafasına dayayarak konuştum;
" Tehtitlerini kendine sakla baba karşında beni burda bırakma diye ağlayan minik çocuk yok artık ben çok değiştim bundan sonra ben değil artık sen yalvarıcaksın yaşamak için ama daha zamanı var " dedim babam gülümseyip konuştu;
" O zamanı dört gözle bekliyor olacağım Jungkook " deyip adamlarına işaret verince hep beraber gittikleri zaman Namjoon sinirle Rose ile Jennie'ye bakarak bağırmaya başladı;
" Siz manyakmısınız o adama neden karşılık veriyorsunuz!!" Dediğin ben kaşlarımı çatıp Jennie ile Rose'ye baktım ikisininde dudakları patlamıştı ama ikiside birbirine bakıp kahkaha atınca Suga;
" Bu ikisi cidden manyak " dediği zaman ikisi daha fazla gülmeye başladılar ben daha fazla dayanamayıp direk silahı havaya doğrultup sıktığım an ikiside gülmeyi kesip bana şaşkınca baktıklarında bu sefer diğerleri onların bu şaşkın hallerine güldüler ben göz devirip koltuklardan birine oturdum Jennie ile Rose sinirle bağırdılar;
" Ya gülmeyin komik değil!!" Deyip ikiside gelip benim karşımdaki koltuğa kollarını birleştirmiş şekilde oturdular diğerleride kendilerini sakinleştirdikleri zaman masaya yerleşti Lisa;
" Rose sen ne ara kendini dövüşte bu kadar geliştirdin " dediği zaman Rose konuştu;
" Lisa biliyorsun babam dövüş konusunda iyi ve bana küçüklüğümden beri öğretiyor bende lazım oldukça kullanıyorum " dediğinde Jennie;
" Vay be belli zaten benden fazla teknik biliyorsun bi ara banada öğret onları " dediğinde Rose gülümseyerek onu onayladı Tae;
" Rose biz seni sevimli bir kız sanmıştık ama senin içinden başka bir şey çıktı " dediğinde Rose gülüp telefonunu çıkartıktan sonra ayağa kalkarak konuştu;
" Neyse ben bi Jessi teyzeyi arıyım birazdan gelirim " deyip lavoboların bulunduğu yere doğru gidince bende hemen arkasından kalktım tam gidicekken Jimin;
" Jungkook nereye? " dediğinde direk konuştum;
" Lavaboya Jimin " deyip hemen lavaboların bulunduğu yere sessizce gittim Rose telefondan birini arayıp kulağına götürünce bende onu sessiz olmaya çalışarak dinlemeye başladım
" Aslında sizi dün aramam lazımdı ama çalıştığım için arayamadım bana çok az bir süre daha verin yemin ederim parayı ödicem" dedi karşıdaki adam konuştuktan sonra Rose tekrar konuştu;
" Sattınız mı? Ama kıyafetlerim ..... Jessi teyzede mi? .... peki iyi günler " deyip telefonu kapatıp arkasına dönmesi ile tam çığlık atıcakken hemen elimle ağzını kapatıp onu duvarla arama alarak sessizce konuştum;
" Sakın bağırayım deme " dediğimde beni kafasıyla onaylayınca elimi çektiğim zaman direk konuştu;
" Sen konuşulanları duydun mu? " dediğinde kafamla onayladığım zaman Rose derin bir nefes verip kafasını eydi ben çenesinden tutup bana bakmasını sağladıktan sonra konuştum;
" Evet duydum ama konumuz o değil siz babam denen şahıs geldiğinde kavga mı çıkarttınız? " dediğimde Rose beni onaylayarak konuştu;
" Evet o adamlardan biri kolumu tutunca dayanamayıp geçirdim özel bölgesine iki üç kişi dövdük ama sonra ayı gibi adam bizi tutunca hiç bi şey yapamadık " dedi ben onu onaylayıp elimi dudağındaki yarasına götürerek konuştum;
" Peki ya bu nasıl oldu? Kim yaptı? " dedim Rose yutkunduktan sonra konuştu;
" Baban bana seni ilk dafa görüyorum Jungkook'un nesi oluyorsun diye bir soru yöneltti bende bu seni hiç ilgilendirmez pislik herif dediğim zaman sinirlenip tokat attınca dudağım kanamış olmalı " dedi ben sinirle nefes verip konuştum;
" Rose sana son kez söylüyorum benden uzak dur " dedim Rose'da yaslandığı duvardan dikleşerek konuştu;
" Bende son kez söylüyorum Jeon Jungkook kafamdaki soru işaretlerinin cevabını bulana kadar senden uzak durmuyacağım " dediğinde sinirle onun tam yanındaki duvara sert bir yumruk attığım zaman Rose çığlık attı ama ben takmayıp düne göre kolunu daha sert tutarak konuştum;
" Zarar göreceksin Roseanne Park Chaeyoung" dedim ama Rose bana meydan okuyarak konuştu;
" Umrumda değil Jeon Jungkook " dedi göz devirip kolunu sert bir şekilde bıraktıktan sonra kolidorda bize şaşkınca bakan çocukların yanından direk geçip odama gittiğim gibi arkamdan kapıyı kitledikten sonra elime gelen her şeyi duvara fırlattım oda zarar görücekti çünkü bana yaklaşan her kez genelde zarar görüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam ( Rosekook )
RandomBu benim ilk hikayem bazı hatalarım olabilir ve ben şimdiden özür dilerim.