Başlama tarih ve saatinizi bırakın lütfen ( ꈍᴗꈍ)
"Önündeki yemekle oynamayı bırakıp tabağını bitir lütfen." Ablamın sesiyle kafamı daldığım tabaktan kaldırdım. Koyu kahve gözlerini bana dikmiş tepki vermemi bekliyordu.
"Abla midem almıyor yemesem olmaz mı?" Ablam yüzünde beliren üzgün ifadeyle konuşmaya başladı.
"Zaten doğru düzgün yemiyorsun, güçten düşmeden korkuyorum. Lütfen tabağını bitir." Kafamı hafifçe sallayıp önümdeki etli fasulyeden bir kaşık aldım.
"Abin olacak o haylaz hâlâ gelmedi mi?" Ablam önündeki karpuz tabağına hırsla çatal batırıp kocaman bir karpuz parçası alıp ağzına attı.
"Geldim geldim! Bensiz de yapamıyorsun bakıyorum." Abim bana göz kırpıp masaya kurulmuştu. "Abin olacak o adama söyle bir daha geç kalırsa onu boğazlarım!" Ablam abime bakmamak için kafasını yan çevirmişti.
"Abi, ablam bir daha geç kalırsan seni öldürürmüş." Abim alınmış gibi dudaklarını büküp ablama baktı.
"Aylin'im kıyamaz bana yapmaz öyle şey." Abimin çocuk gibi olan haline dayanamayıp kıkırdamıştım. Abimin yüzündeki gülümseme benim gülmemle beraber daha da büyümüştü. "Ablana sor bakalım kendimi nasıl affettirebilirmişim."
"Abla abim diyorki..."
"Duydum duydum! Senin yemeğini bitirtsin, o zaman affedebilirim." Yanaklarımı kocaman şişirip abime baktım.
"Zaten yemiyor mu yemeğini?" Abim tek kaşını kaldırıp yüzüme bakmıştı.
"Abi midem bulanıyor, lütfen busefer yemeyeyim." Abim önümde duran tabağı kendi önüne çekip, tabakta duran kaşığı yemekle doldurmuş ve ağzıma doğru uzatmıştı. "Senin ne zaman miden bulanmıyor ki? Ağzını kocaman aç bakayım!"
İtraz edemeden kaşıktaki tüm yemeği ağzıma tıkmıştı. Böyle böyle abim yemeği sonuna kadar bebek yedirir gibi yedirmişti. Tabak bitince ikiside bu durumdan memnun şekilde birbirlerine bakıp hafif bir gülücük yollamışlardı. "Ayfer anne ellerine sağlık çok güzel olmuş yemek."
"Afiyet olsun Görkem oğlum." Ayfer teyze biz sofradan kalkarken sofrayı toplamaya başlamıştı. Ellerimi yıkayıp salondaki koltuğa kurulmuştum.
"Gece hanım bugün neler yaptınız bakalım?" Ellerinde kalan suyu bilerek boynumdan aşağıya akıtmıştı. Huylanarak öne çekilip, sağımda duran yastığı arkamdaki abime fırlattım. Gülerek koltuğun arkasından yanıma atlayıp oturdu. Kıvırcık saçları dağılmış bir tutamı kaşına doğru inmişti. "Bugün neler mi yaptım? Uyudum, sonra uyandım, kahvaltı yaptım, sonra tahmin et ne yaptım" abim cevabı sanki çok zormuş gibi biraz düşünüp cevapladı "Uyudun..."
"Doğru tahmin" ikimize de bir suskunluk gelmişti öylece yere bakıyorduk. Bu sessizliği bozan abim olmuştu.
"Gece..." sesisiyle, gözümü daldığı yerden çekip abime diktim.
"Eğer sende kabul edersen, yarın Aylin'le benim ortak arkadaş grubumuz buraya gelecek. İstersen hiç odandan çıkmazsın." Nasıl bakıyorsam abimin gözünü hafif bir hüzün bürümüştü." İstemiyorsan gelmesinler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Garip Bir Hikaye
ChickLitBir papatya açtı, her yaprağında mutluluk olan... Bir papatya soldu, her yaprağında mutsuzluk olan... Bu hikaye farklı bir hikaye sizde bize katılın Başlama tarihinizi yazmayı unutmayın.