11.Karşılaşma

2.9K 206 5
                                    

Alarmı esneyerek kapattım. Handan dün bana izin verebileceğini söylemişti ama ben kendimi iyi hissettiğim için gerek olmadığını söylemiştim.

Çalışmak biraz da olsun kafamı dağıtıyordu. Evde tek başıma düşündükçe boğuluyordum sanki.

Bir şeyler atıştırıp hazırlandım. Yeni bir güne hazırladım kendimi. Bu sefer kolay pes etmeyecektim. Düşüncelerin beni yenmesine izin vermemeliydim.

...

"Murat en başta burayı açmamızı istememişti. Biliyo musun ona ne diller döktüm. Kendi işini işletmek zor dedi bana. Ama ben onu ikna ettim. Şuan bana teşekkür ediyor. Sana güvenmişim iyi ki diyor. En başta ben de tereddüt ediyordum. Sonuçta eşin karşı çıkıyor ama sen zorla ona kabul ettiriyorsun. Bu iş kötüye giderse aramızdaki ilişki de bozulabilirdi. Ben risk aldım. Şükür ki iyiye gitti. Şanslıydık birçok konuda." onu dinlerken hayranlıkla izliyordum onu. Ben onun gibi bir kadın olamayacaktım asla.

"Biliyor musunuz? Size hayranlık duyuyorum"dedim.

"Ah yapma beni utandırıyorsun"dedi elini sallayarak. Elimdeki kahve bardağını dudağıma doğru götürürken gülümsedim. Yine mesaiden sonra konuşmaya dalmıştık. Çok iyi bir çifttiler Murat Bey'le.Onları kıskanmıyor değildim.

"Tabi bazı sıkıntılar çıkıyor. Bazı insanlar bilirsin,tehlikeli olabiliyorlar. Yaşadıkları travmalar yaptırıyor onlara bu davranışları. Ama Murat yanımdayken daha az korkuyorum açıkçası itiraf etmeliyim"dedi göz kırparak. Tatlı ifadelerine gülümsedim yeniden.

"Seninle bir gün yemeğe çıkmayı isterim Deniz. Daha detaylı muhabbet ederiz. Böyle biraz yorgun kafayla tam tanıyamıyorum seni."

"Tabi ki çıkalım. Neden olmasın?"dedim. O sırada kapı çaldı. Handan gülümsemeye devam ederken

"Gir" dedi. Kapı açıldı. Giren kişiye doğru baktım. O sırada bir çift mavi göz görüş alanıma girdi. Kalbim hızlanmaya başlarken şaşkın şaşkın baktım. Tüm hücrelerin aynı anda söylüyordu sanki.

Yağız?
Nasıl olabilir?

Bana bakarken o da donmuş kalmıştı sanki.

Gözlerimi gözlerinden çekemedim. Kalbim o kadar hızlıydı ki... Burada ne işi vardı?

Bu kadar heyecanlanacağım hiç aklıma gelmezdi. Ben atlatmıştım. Ona olan hislerim sönmüştü artık. Peki bu heyecan da neydi?

Mavi gözleri gözlerimdeyken gerilen bedenim düşünmemi engelliyordu sanki.
O bana bakarken vücudum birden garip bir şekilde ısındı.
Aklımdan onlarca belki de yüzlerce anımız geçerken sertçe yutkundum.
Onu uzun zamandır görmüyordum. Mideme giren ağrı bana hiç yardımcı olmuyordu.

Neden ellerim terliyordu? Neden hareket edemiyordum?

Neden ne yapacağımı bilemez halde ondan gözlerimi ayıramıyordum?

Önemli soru şuydu: Neden bakışları hiç değişmemişti?

Biraz zayıflamış suratını inceledim. Ama mavilerindeki o içimi tuhaf eden bakış hala aynıydı. Aynı kalamazdı. Bana bu şekilde bakamazdı. Bana bu şekilde bakması bana böyle hissettiremezdi.

DEĞİŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin