Bugün bu bölümü arkadaşıma ayıracağım. Onun yasadıklarını anlatan bir bölüm istemişti benden. Arkadaşım sonuçta,değer verdiğim güzel bir insan... Tabi ki de kabul ettim. Şimdi senin dilinden yaşadıklarını anlatıyorum Başak...
Kendini bulamayan Başak, yıllardır kimi nasıl seveceğini bilememişti. Hangi erkekle bir ilişkisi olduysa, hepsi kısa süreli olmuştu. Başak, bunun nedenini öğrenebilmek için arkadaşlarına soramazdı çünkü hem dışlanmaktan korktu hem de onların da hiçbir fikri olmayacağını düşünmüştü. Bu yüzden öğretmenlerine danışmak istemişti. Ama bir yandan da utangaçlığı gözlerinden akıyordu. Çünkü bir öğretmenle bu konuyu ilk defa konuşacaktı. Başak öğretmeninin yanına gider bir gün. Anlatmaya çalışır bütün bu olan biteni. Alacağı cevap için sabırsızdı Başak. Biraz da heyecanlıydı. Öğretmenine anlattı ve öğretmeninin şaşkın gözleri onu korkuttu biraz. Çünkü öğretmenine erkeklerden hoşlanmadığını söylemişti. Bu konu LGBT kavramına giriyordu. Yani eş cinseller ve panseksüllerin kavramına giriyordu. Öğretmen de bunu biliyor ki, bu ülkede maalesef böyle insanları dışlıyorlar. Öğretmen herşeye rağmen Başak ile konuşmaya ve bunu anlatmaya çalışmıştı. Öğretmenin sorduğu birkaç soru Başak'ı daha da utandırmıştı. Erkeklerden hoşlanmadığı kesindi. Öğretmenin sorusu; Peki kadınlara karşı bir ilgin var mı? diye sordu. Başak gözleri dolu bir şekilde ''Evet'' cevabını vermişti. Öğretmen bunu gayet normal karşıladı. Çünkü bu Başak'ın elinde olan bir durum değildi. Bu konuda rahat olması gerektiğini söyleyen öğretmen, Başak'ı bir nebze de olsa rahatlatmıştı. Çünkü artık kendini bulmuştu. Aradan zaman geçer. Yaklaşık 3 ay gibi bir süre sonra Başak aşık olur. Anlattığına göre dünya güzeli bir kadına aşık olmuştu. Bunu öğretmenine anlatamazdı, çünkü artık o okulda değildi. Başak lise yılına giriş yapmıştı. Okulda tanıştığı kız arkadaşına aşık olan Başak, sanki dünyalar onunmuş gibi mutluydu. O kadar mutluymuş ki sevmediği, gıcık olduğu arkadaşlarına bile selam vererek sınıfa giriyormuş. Güzel zamanlar geçiren bu güzel çift aylarca birlikte olurlar. Sonra aralarında anlaşmazlıklar çıkar ve tartışırlar. Birbirlerine kızgın ve aynı zamanda kırgındı. Bir süre ikisi de eskisi gibi olmadıklarının farkındaydı. Başak bu durumu birilerine anlatmak istiyordu ama kendi özel durumunu anlatacak kadar güvenilir kimseyi bulamazdı. Arkadaşlarına bakarak şöyle bir göz gezdirmişti. Ve sanırım birini gözü kesmişti. Aynı sınıfta olan bu çocuk hem sessiz hem de akıllı biriydi. Onunla yakınlaşıp özel durumunu anlatabilmek için bir süre takılırlar. 1 hafta süren yakınlaşma süreci sonuç vermişti. Bu sonuç Başak için olumlu bir sonuçtu. Çünkü başak artık anlatabilirdi. Bir hafta sonu yine vakit geçiren Başak ve arkadaşı, bir mekanda içmek için otururlar. Siparişler verildikten sonra Başak konuyu açmaya çalışır. O sırada siparişler gelir. Yavaş yavaş konu genişlemeye doğru açılır. Başak kendi durumunu özetle anlatır. Arkadaşı bu konuyu normal karşılamıştı. Çünkü bu arkadaşın dünyanın halinden haberi vardı. ''İnsanoğlu ne olursa olsun insandır.'' demiş. Başak sevgilisinden de kısaca bahseder ve olayı anlatır. Arkadaşı ona yardımcı olabileceğini söyler. Başak ve sevgilisinin arasını düzeltmeye çalışır. Günlerce süren bu azim sonunda olumlu sonuç alır. Haftalar sonra yine eskisi gibi olan Başak ve partneri, önceki günlerden daha güzel günler geçirmeye başlarlar. Okulun yarıyıl tatil zamanı gelmişti. Bu her ne kadar tatil de olsa Başak için güzel bir durum değildi. Çünkü sevgilisiyle okulda geçirdikleri kadar zaman geçiremiyorlardı. Bu ikisini de üzmüştü. Tatilin üçüncü gününü başlatan sabah, Başak için mahvedici bir başlangıçtı. Çünkü özelini paylaştığı arkadaşı, bütün olan biteni okuldakilere anlatmıştı. Başak'ın telefonuna üst üste gelen mesajlar, aramalar Başak için artık bir son gibiydi. Çünkü herkes onun LGBT üyesi olduğunu öğrenmişti. Başak yaşadığı korku,üzüntü ve sinir duyguları birbirine karışmıştı. Yapabildiği tek şey telefonunu kökten kapatıp uyumak olmuştu. Ama bir yandan da uyanmaktan ve telefonunun açılmasından korkuyordu. Elinden geldiğince uyanmamaya çalışan Başak, ansızın uyanır. Öğretmenin söyledikleri belleğinden geçer. Bu gayet normal bir durumdu. Başak hiç vakit kaybetmeden telefonu açar, herkese teker teker yazarak onları eşitliğe davet eder. Yaptığı bu davet üzerine herkes cevapsız kalır. Başak'ın yaptığı açıklama üzerinden haftalar sonra okullar tekrar açılır. Başak okula gitmek için yol alır. Bir yandan da sevgilisi ile görüşeceği için de heyecanlı ve bir o kadar da mutlu. Herşeyin normal olduğunu aklından çıkarmayan Başak, sınıfa girer. Girdiği an ile birlikte arkadaşlarının yanına gelip özür dilemesi bir oldu. Bu durumdan haberleri olan arkadaşları onu diğerlerinden hiç ayırmadan konuştuklarıyla özür dileyen arkadaşlarının özrünü kabul eden Başak, bundan sonraki hayatında daha mutlu olacağını düşünerek yoluna aynen devam ettiğini söyledi. Şimdi Başak mutlu ve destek vereni çok. Aynı zamanda ben de bu konuda her zaman destek olmak için varım. Siz, siz olun. Kendinizi saklamayın. Haykırın isminizi, cinsinizi duymayan kalmasın. Çünkü sevginin rengi yoktur...
