Delirmiştim. Net bir şekilde çalışmaktan kafayı yemiştim başka bir açıklama bulamıyordum. Mantıklı tek bir yönü yoktu. Güneş doğmaya başlamıştı ve uyumayı çok seven ben düzgün bir uyku çekememiştim. Saçmaydı çok saçmaydı. İnansam da deli inanmasam da deli olacaktım. Nasıl olmuştu bu. Gerçekten o yazı oradayken nasıl yazılmıştı. Boğuluyordum kalkıp bilgisayarın başına geçtim. Saatlerdir yapmam gereken şeyi yapmalıydım açma tuşuna basıp beklemeye başladım. Bulacağım sonuçlar korkutuyordu ama kendimi düşüncelerle boğmakta iyi değildi. Eğer ki psikolojimde bir sıkıntı çekiyorsam acilen doktora gidip sorunu halletmeliydim. Değilse... Bilmiyorum şuan deli çıkmayı mı yoksa böyle mantık dışı bir şeyin gerçekten yaşanmasını mı isterim bilmiyorum. Açılan ekranın parlaklığı gözlerimi acıtırken hızla kıstım ama hala acıtıyordu arama motoruna girip bir süre ekranla bakıştım ne yazacaktım.
Kolumda beliren yazılar görüyorum delirdim mi? Bu muydu yoksa yazıda ki efsaneyi mi aramalıydım. Gerçekse ne olacaktı. Ben gerçekten bir efsane unsurunu yaşıyorsam ne olacaktı. Saçlarımı karıştırdım ve gözüm yine koluma kaydı. Bu sefer silmemiştim. Korkuyordum çünkü yine olmasından belki dokunmazsam olmazdı.
Kolumda yazılar beliriyor bu ne anlama gelir?
Nasıl anlatabilirdim ki başka daha ne olduğunu bilmiyordum. Saçma aramama rağmen bir sürü sonuç çıktı başlıklar genelde aynıydı. Yavaşça aşağı indim genelde kopyalanmış alakasız yazılar vardı. Sayfanın en sonunda bir blog ve "Tanrı'nın ruh eşinizi bulmanız için hediyesi" yazıyordu açıklama kısmında kolda beliren yazılarla ilgili bir şeyler vardı. Bu olabilir miydi? Ruh eşim için miydi şimdi. Siteye tıkladım ve uzunca bir yazı çıktı önüme. Kenarında yönergeler ve yazan hesap ile ilgili bir kaç bilgi vardı. Daha sonra bakardım okumaya başladım.
Tanrı ruhları en başından birbirine bağlar. Daha kaderleri yazılmadan iki ruh birbirine bağlı şekilde gelir dünyaya. Bu iki ruhun kaderi her zaman kesişecek şekilde belirlenmez. Çünkü tanrı kaderin hepsini yazmaz sadece yollarını belirler ve o ruh eşlerinin kavuşması için daima bir yol açar. Eğer olurda bir ruh diğerini bulamayacak olursa son iyiliğini yapar ruhlarını bağladığı gibi bedenlerini de bağlar. Eğer ki bu olursa artık o iki ruh imkansızlığı aşıp birbirine ulaşabilir. Biri diğerine ulaşısıya dek tanrının iyiliği vücutlarında bulunmaya devam eder. Eğer ki 18 yaşını geçmişseniz ve ruh eşinizle tamamen ayrı yollara düştüyseniz buna tanık olabilirsiniz. "asla doğruluğunu bilemeyeceğimiz bu efsaneyi okuduğumda etkilenmiştim. Böyle bir şey gerçekten olabilir mi diye merak etmiyor değilim. Konu üzerinde yaşayan var mı diye çok araştırma yaptım ama yıllar öncesine ait yazılı bir kaç şeyden başka bir şey bulamadım. Bunları kanıt olarak almayı istesem de sağlam bir dayanağım olmadan kanıt olarak kabul edemiyorum. Tom ile Mary'nin ya da Aus ile Helen'in bunu yaşadığına inanamıyorum. Ama gerçek olması gerçekten çok güzel olabilirdi. Belki de gerçek bilemiyorum. Günün birinde önce kendime sonra size kanıtlama şansım olur umarım. Eskilerden bulduğum bu iki çiftten birinin hikayesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Aus ile Helen'in hikayesine bakacak olursak dediklerine göre ikisi de kendi dönemlerinde bambaşka yerlerde yaşayan gençlermiş. Yine yazılanlara göre Aus ile Helen başta ortak bir dile bile sahip değilmiş. Aus savaşlarda öğrenmiş yazılan dilin varlığını iletişim kurabilmeleri oldukça uzun bir zaman sürmüş. Aus Helen için Yunanistan'a gidip aramış onu. Delirmediğinin kanıtı olarak aldığı cevapları takip edip bulmuş onu. Yazılana göre eğer Aus Yunanistan'a Helen'i aramaya gitmese birbirlerine ulaşamadan kasabasında yaşanan felaket sonucu sele depreme yakalanıp ölecekmiş.Gerçekten yaşanmış mı bilmiyorum ama etkili bir aşk hikayesi olduğu aşikar. Bir çok dönem hikayesinde kıyıda köşede yer alıyorlar benzer bir öykü ile. Ayrıca Helen'e ait olduğu düşünülen bir günlükte detaylıca anlatıyordu. Belki de Helen bir öykü yarattı veya delirmiş ve kafasından canlandırmıştı. Ama burada başka benzer hikayelerin çıkması bu düşünceyi yıkıyor. Mary ve Tom birkaç gün önce araştırmam sırasında denk geldim ve o an bu yazıyı yazmaya karar verdim. Hikayelerini tam bilmesem de araştırıyorum belki gerçek belki de abartı sonucu çıkmış bir şeyler bulacağım. Ama sizinle paylaşmak için can atıyorum. Çünkü efsanelere inanmasakta efsaneler hiçlikten doğmaz. Belki gerçekten yaşandı belki de abartı. Ama yaşandıysa bu yaşanıyor anlamına geliyorsa bunları paylaşmalıyım ki Aus gibi Helen'e kavuşasıya kadar delirdiğinizi hissetemeyin. Tabii eğer ki bir Helen yoksa destek alın.
Gözlerimi ovdum algılamam için biraz zamana ihtiyacım vardı. Bir iki yazısı daha vardı ama şuan okuyacak kadar iyi değildim ekranı kapattım ve geriye yaslandım. Ne yani bu yaşanmasa ruh eşime ulaşamayacak mıydım? Tanrı bu kadar çok mu istiyordu ona ulaşmamı. Anlamıyorum hayatımda bir değişiklik bile yapmamışken nasıl ayrı yollara bir düşmüş olabilirdik ki. Belki de o düşmüştür. Ne yani inanıyor muydum? Ben gerçekten delirmiştim. Ben Aus değildim Helen'im yoktu. Saçlarımı karıştırıp bu sefer öne eğildim. İnanmak mantıklı gelmiyordu gözlerimle görsem de daha çok psikolojik desteğe ihtiyacım var gibiydi. Ama direkt gitmek istemiyordum deliysem duymayı istemiyordum. Bu korkutucuydu bir kaç damla gözyaşı düştü elime masada ki kalemi aldım. Kolum gerçekten mesaj panosuydu. Mesaj panomuzdu yani öyleydi sanırıım.
Delirdim
Daha çok kendimeydi bu delirmiştim bir süre kolumla bakıştım. Yavaşça hazırlanmam gereken saat geliyordu değişim yoktu. Oturduğum yerden kalkıp üstümü çıkarıp tişört aldım elime yine koluma baktım. M silindi yavaşça yerini başka bir harf aldı. Başına çoktan bir kelime gelmişti.
Biz delirdik
Güldüm. Delirmiştim ve bu deliliğimde tek değildim.
Ben geldimmm
Gerçekten delirdin mi yoksa inanmamak daha mı kolay?
Kabullenseler de kolları ile mesajlaşsalar.
Umarım güzel bir bölüm olmuştur. Sizce nasıldı?
Sizleri seviyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gün, Üç Sonbahar
Подростковая литератураBir efsaneye göre ruh eşini bulma ihtimalin zor olduğu zaman Tanrı'nın ilahi bir dokunuşu ile birbirine bağlı olan ruhlar için bir mucize gerçekleşiyordu. 18 yaşını geçen mucizeye tanık olacak bazı ruhlar bağlanıyordu birbirine. Zaman, mekan her şey...