•9•

405 34 46
                                    

İşler Sarpa Sarıyor

Büyük bir gelişme oldu. O kadar heyecanlıyım ki, nereden başlayacağımı bilmiyorum. Suratsız, sevimsiz komşumun üzerinde iyiliğin nasıl bir etkisi olacağını görmek için bu deneye başladım. Ama iyiliğime bu şekilde karşılık vermesini hiç beklemiyordum, tamamen  hazırlıksız yakalandım. Örneğin, bu gece Red Bucket Brigade için gönüllü olup buz gibi havada çan çalarak dikilirken, Huysuz bana sıcak bir içecek getirdi. Ama bu buzdağının sadece görünen kısmı. İlişkimizde büyük bir değişiklik oldu. Sismik bir hareketten bahsediyorum.

Huysuz'la ilk karşılaşmamda, gözleri beni şaşırtmıştı -kara ve ifadesizdi. Bir arkadaşımla konuşurken uğursuz kelimesini kullandığımı sanıyorum. Huysuz'un uğursuz gözleri vardı. Bu yorumumun üzerine arkadaşım onu öldürmemi... onu iyilikle öldürmemi önerdi. Bu gece o karamsar bakış kayboldu. Tamamen buharlaştı. Ona bakarken, gözleri hayatla, neşeyle ve sıcaklıkla parlıyordu. Önce kendimden şüphelendim. Hayal gördüğümü sandım. Ama gördüğüm şeyde yanılıyor olamam. Bunun beni heyecanlandırdığını itiraf ediyorum. Açıkçası -bu konuda son derece dürüstüm gözlerindeki ifade gözlerimdeki ifadenin bir yansıması olabilir. Çocukken, annemin bana hayatlarımızın aslında  gördüğümüz ve yaptığımız şeylerin bir yansıması olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Nazik olursak, başkaları da bize nazik davranırlar. Seversek, seviliriz. Önemsersek, önemseniriz. Hayatımın büyük bir bölümü boyunca, bunlar sadece sözlerdi. Güzel sözlerdi, inanmak istediğim sözlerdi. Ama artık gerçek olduklarını biliyorum. Huysuz'a nazik davrandım ve şimdi o da bana karşı nazik. Nazik olmaktan öte. O çok tatlı ve harika. Bu annemin yansıma teorisinin gerçekleşmiş hali. Bu adamda umduğumdan çok daha fazlası var. Şaşırmayın, arkadaşlar, ama Huysuz'un Beyaz Atlı Prens olduğunu düşünmeye başladım...

***

Sasuke uyumakta zorlandı. Sakura zihnini meşgul ediyordu. Bir şeyler olduğunu hissedebiliyordu. Her şeye rağmen, komşusuna sırılsıklam âşık oluyordu. Sakura'yı akşam yemeğine götürmek oldukça bencilce bir davranıştı, ama onunla daha fazla vakit geçirmeyi istemişti buna ihtiyacı  vardı. Sakura bütün gün çalışmanın ardından bir de gönüllü çalışınca yorgun düşmüştü. Gribi yeni atlattığı için yorgunluğu iyice dayanılmaz olmuştu. Ama yemek yemesi gerekiyordu ve Sasuke onun akşam yemeğini atlayacağından şüphelenmişti, bunun olmasına izin veremezdi. Suigetsu'nun onlara bir masa ayırması için bu bahaneyi kullanmıştı. Düşününce, umduğundan fazlasını almıştı.

Sasuke duygularını kontrol eden, içe kapanık bir insan olmaya meyilliydi. Kısa bir süre önce birkaç kez çıktığı bir kadın onun kendini bir tuğla duvarın arkasına sakladığını söylemişti. Haklıydı. Sasuke, özel hayatını özel tutmaya meyilli olduğunun farkındaydı. Sakura hakkında öğrendiklerine bakılırsa, o da bir tuğla duvarın arkasında  yaşıyordu, ancak onunki ışıl ışıl bir gülümseme ve enerjik bir kişiliğin ardına zekice gizlenmişti. Birlikte geçirdikleri süre içinde, kuşkusuz çok uzun zaman olmamıştı, Sakura'nın hayatı hakkında çok az şey öğrenmişti. Genç kadın ailesi hakkında rahatça konuşuyordu, ebeveynleri ve kardeşleriyle yakın görünüyordu ve bu iyi bir şeydi.  Ancak eski ilişkileri de dahil olmak üzere derin mevzulara değinmekten kaçınıyordu. Akşam yemeği sırasında  ona ilk kez açılmıştı ve Sasuke de onunla bazı şeyler paylaşmıştı. Sakura üniversitedeki sevgilisiyle arasında olanlar hakkında çok fazla detay vermemişti ama Sasuke ayrılığın onu derinden etkilediğini görebiliyordu. Gaara'dan sonra ciddi bir ilişkisi olmadığını itiraf etmişti Sakura. Sasuke bunu takdir ediyordu. Kendisi de yanmıştı. Kadınlardan uzak duracak kadar kötü yanmıştı ve Sakura ve ilgisinden açıkça şüphelenmesinin bir sebebi de buydu. Hiç kimse karşılık beklemeden bu kadar mutlu ve arkadaş canlısı  olmazdı. En azından, tecrübe ettiği kadarıyla. Bunun garip bir şaka olduğundan emindi. Ama baristaya onu sorduğunda, Sasuke'nin Sakura'nın rol yapmadığına dair inancı güçlenmişti. Sasuke elinden geldiğince ona karşı koymaya  çalışmıştı, ama Sakura sanki ışığını ve ısısını ona saçan güneş gibiydi. Bunun olmasını hiç istemese de, kendisini Sakura'nın merkezkaç kuvvetine yakalanmış olarak bulmuştu. Onunlayken hissettiği mutluluk, uzun zamandır hissetmediği aidiyet duygusu ayaklarını yerden kesiyordu. Arzulamaya başladığı bir iksir gibiydi Sakura. Onu kendisini sinsice izlemekle suçlayarak hata ettiğinde fikri değişmişti. Düşününce, kendini tam bir aptal gibi hissediyordu. Sakura o koro grubuyla piyano taburesine oturduğunda, Sasuke neredeyse yüksek sesle inleyecekti. Sakura ona çok kızgındı ve bunda haklıydı, ama sakinliğini korumuştu. Sasuke'nin onun kendini idare etme şekline hayran kalmıştı. Daha sonra, grip olduğunda, Sakura ona karşı çok nazik ve düşünceliydi. Sakura'nın sarı lastik eldivenleri ve elinde kovasıyla dairesine girişini hatırlayınca gülümsedi. Bu kadın farklıydı... Sasuke Noel’e pek düşkün biri değildi, hiçbir zaman olmamıştı. Sadece büyükbabası ve o vardı, birbirlerine hediye almazlardı. Hayatında ilk kez Noel için sabırsızlanıyordu, çünkü tatili Sakura'yla paylaşacaktı ve onun hayatında olması her şeyi değiştiriyordu.

🎄MUTLU NOEL🎄Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin