💮TUTKULU ESARET 💮1

196K 1.6K 376
                                    


1.yeni başlangıçlar...

" Senin bir kişiyle yetinmeyeceğini annem hep söyledi ben ona inanmadım " karşımdaki adam konuşurken ben ağlamaktan bişey yapmıyordum . Yine gözlerinde ki kocaman öfkeyle bana bakıp konuştu.

"Niye yaptın ha niye! "onun sesinde ki öfke hiç dinmemişti zarzor nefes almaktan kalbim deli gibi atıyordu.

"Erdem " sesimde ki huzun ve kırıklık yayılmıştı ama karşımda ki adamın pek umursamamıştı hatta bana olan bakışlarında ki öfke bin kat daha artmış gibiydi. Bu kalbime anlamadığım derecede büyük bir acının yerleştirmesine neden olmuştu. Biz erdemle çok uzun zaman önce tanışıyoruz ve birbirimizi seviyoruz. Yada ben öyle sanıyordum çünkü şuan karşımda ki adam tanıdığım adamla ilgisi bile yoktu.

"Artık ayrılsak en doğrusu belliki sen beni aldatıp duracaksın." söylediği cümle beni yerden yere vurarken onun bana arkasını döndüğünü daha yeni farketmiştim hemen yaşlarımı silip ona doğru gitmek için bir adım attım. "Lütfen deme öyle " konuşmamla Erdem bana bakıp konuştu.

"Lan senin resimlerin bir adamın evinden çıkarken görüyorum ve sen daha ne yüzle konuşuyorsun anlamıyorum beni delirtmek mi istiyorsun sen!" boynundaki damarları sinirden olsa gerek şişmiş görünüyordu ve gözlerinde ki öfke ona olan yürüyüşümü kesmişti. Nasıl böyle bir cümle kura biliyordu ki benim işim gereği bir çoğu yere gidiyordum bu onu aldattığım anlamına gelmiyordu!

"Biliyorsun ki ben çalışan bir insanım bu seni aldattığım anlamına gelmez. Hem ben asla böyle bişey yapmam bunu sende biliyorsun." yarım yamalak konuşmam onu dahada sinirlendirmişti ani bir hareketle bana döndü ve alev alan gözleriyle kolumu tutup konuştu .

"Sen ne Akra ha! Bunu yapmadığına neden inanayım ki! Sen hem çok güzel hemde zenginsin pek ala başkalarıylada ola bilirsin!"kurduğu cümleyle gözümde ki yaşlar dahada artarken yinede söylediklerini yuttum çünkü bu adamı seviyordum ve hızlıca ona gerçekleri anlatmak için konuştum.

"Hiç bişey bildiğin gibi değil ben oraya önemli bir iş için gittim anlasana niye bana güvenmiyorsun ben sana ihanet etmedim. Sana nasıl ihanet edebilirmi ki!" artık tükenmiştim ve bu sesimede yansımasına mani olmamıştım . Erdem beni baştan aşağı süzdükten sonra konuştu .

"İşin başka adamların yataklarını mı ısıtmak!" konuşmasıyla ona inanmazca baktım nasıl olurda bana böylesine iğrenç bir ihtimalde buluna biliyordu bunca yıl birlikteydik ve onu sevdiğimi bilmesine rağmen nasıl böyle konuşa bilirdi sinirlendim ve yüzüne tokat attım yüzü sağa yatmıştı .

"Sen ne dediğinin farkındamısın! Nasıl böyle iğrenç bir şey söylersin!" öyle bir bağırmıştım ki şirkettekilerin de bizi duyduklarından emindim artık . Kolumu ondan çekip iki adım geriledim bana bakan gözleri daha kararmıştı ve ardından tekrar can yakan kelimler kurmaya devam etmişti.

"Bilmiyormusun ilk başta inanmak istemedim ama şimdi anladım ki senin gibi biri nasıl sadece benimle yetinsin ki etrafta bir çok güzel zengin aday varken ben küçük bir aday olurum sadece!"alayla konuşmasına yüzümü buruşturdum bu adam ne diyordu böyle bu kadar saçmalaması artık sinirlenmeme neden oluyordu. Onunla üniversiteden beri birlikfteydik ve ona birlikte olduğumuz ilk günden beri sadık kaldım beni böyle iğrenç şeylerle itham etmesi çok yanlıştı.

"Ben seni aldatmadım diyorum niye inanmıyorsun. Sen kendi kafanda kurmuşsun zaten en iyisi bu konuşmayı durduralım daha kötü şeyler olacak ikimizde sakin olduğumuz bir zaman bu konuşmayı yapalım." bu sefer sesim az öncesine nazaran sesizdi çünkü onun dahada üzülmesini istemiyorumdum herşeyi yanlış anlıyordu yine pişman olup özür dileceğini bildiğimden çok üstelemek istemiyordum. Her kavgamızın sonunda özür dilerdi ama beni ne kadar üzdüğünün farkında değilmiydi. Her defasında onu alttan almaktan bede artık yorulmuştum. Ama seven insan buna dayanırdı benimde taptığım gibi...

TUTKULU ESARET +18  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin