Saat 5 idi artık part time çalıştığım kafede işim bitmişti.Fakat kafenin sahibi Ömer Bey dün sabah geciktiğim için beni bir güzel fırçalamıştı.Aslında sadece 1 saat gecikmiştim. Ne yapayım hem başım çatlıyordu hem de güzel bir duş almadan evden çıkamazdım. Neyse ki her zaman işe zamanında geldiğim için bu sefer görmezden geleceğini söyledi.Bundan sonra daha dikkatli olmam gerekiyor çünkü Ömer Bey fazlaca disiplin delisi. Bizim mahallenin kafesinde çalışsam böyle olmazdı ama maaşı fazla olduğu için bu lüx kafede çalışmak zorundaydım.Anneme yük olmamak için kendi harçlığımı çıkarıyorum. Hem de evin elektrik faturası benim sorumluluğumda.Aslında biraz fazla aldığımı anneme söylersem su faturasını da bana kitlerdi ama gezerken kendi paramı ezmek için anneme aldığım maaştan daha az bir miktar söylüyorum.Evet birazcık yalan söylüyor olabilirim ama bu masum yalandan bir şey olmaz bence. Yolda yürüyorken yine kendi paramla aldığım telefonum çaldı. Evet son modeldi çünkü güzel resim çekiyor olması benim o telefonu almam için ilk sebepti. Çünkü resim çekilmeye bayılıyordum ve İnstagramı çok fazla kullanan birisi olarak hesabıma güzel resimler koymak benim de hakkımdı değil mi ? Arayan Elifti
"Neredesin Nehir?"
"İşten çıktım 2 saat sonra buluşalım".
"Ne 2 saati, işin mi var?"
"Eve gidip Köpüğe bir bakmam lazım.Annem aradı sanırım sürekli havlıyormuş .Komşular aramış.Bir sorun var mı diye bakar bir duş alır sonra da yanına gelirim işte."
"Tamam, kuzum istersen işin bitince ara seni alayım."
"Yok yok ben gelirim kendim."
"Tamam haberleşiriz."
Elifle olanları anlatması ve beni eve nasıl soktuğunu anlatması için buluşacaktık. Her hafta bizim mekanımız olan Lissa clup'a gideriz. Bu gün de oraya gideceğiz.Orası gerçekten eğlenceyi damarlarıma kadar hissettiğim bir yerdir.Ve burada içerken tereddüt etmem çünkü hem bildiğim bir ortam hem de sahibi Ece ablayı tanıyoruz.Bir sorun olduğunda ona söylememiz yeterli olur. Ama şu an aklımda olan tek şey Köpüğün neden havladığı umarım bir sorun yoktur.
İki katlı müstakil evimize sonunda geldim.Bu ev babamın bize son bıraktığı şeylerden birisi..Tamam bir villa kadar büyük bir bahçesi yok ama burası benim çocukluğumun her damlasını taşıyan bir yer. İlk anne deyişim, ilk adımlarım, ilk düşüşüm, ilk bisiklet sürüşüm, ilk defa yüzmeyi de bu bahçede öğenmişdim. Hiç unutmuyorum deli gibi su korkum olduğu için asla suya giremiyordum bu yüzden ne kadar zorlasalar da asla bir yüzme kurusuna gitmek istemiyordum.Bu yüzden babam bahçeye bir şişme havuz alıp bana yüzmeyi öğretmişti. O gün bu gündür hala sudan korksam da muhteşem bir yüzücüyümdür. Bir sürü anıyı taşıyan bahçemizden geçtikten sonra eve girdim. Köpüğün sesi çıkmıyordu. Normalde ben içeri girdiğim anda üzerime atlayan Köpük ortalarda yoktu. Bir hışımla çıkardığım bel çantamı hemen dış kapının yanında yer alan vestiyere fırtlattım. Koşa koşa içeri girdim.
"Köpüüük ! Oğluşuuuum! Gel yanıma!" Salonda yoktu. Yukarıdan duyduğum havlama sesiyle koşarak merdivenden yukarı çıktım. Köpük kapımın önünde havlıyordu. Ama garip bir şekilde kapıma bakarak, sürekli zıplayarak havlıyordu. Odamda birisi olabilirmiydi? diye düşünürken birden odamdan bir anahtar sesi geldi. Sanki odamın anahtarları yere düşmüş gibiydi. Evet evet sanırım evimde ve odamda birisi vardı! Neee! Ya eve hırsız girdiyse! Hemen kapıyı açmayı ve Köpüğü üstüne salmayı düşündüm fakat çok tehlikeliydi ya silahı varsa? Koşarak annemin odasında komodinin çekmecesini hızla açıp içinden biber gazını aldım. Hemen karşı koridorda olan odama koştum ve "HAYDİ KÖPÜK OĞLUM TUT ONU !" Diyerek içeri daldım. Köpük siyah tişörtlü ve oldukça geniş omuzlu olan adamın paçalarından tutmaya başladı.Fakat adam benim minik Köpüşümün debepelenmeleriyle düşmezdi tabii ki.Kapımın arkasındaki askılığıma asılı olan şemsiyemi aldım ve adama vurmaya başladım.Gelişi güzel savuruyordum şemsiyeyi nereye gelirse "Ahh" diye bağırıyordu adam. En sonuncu bacağına denk gelmiş olmalı ki adam yere düştü. Köpük yere düşen adamın kollarını ısırmaya çalışırken ben de yüzüne doğru biber gazını sıktım. "Al sana pis hırsız! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu Son ?
De Todo"Beni kurtardığın için, teşekkür ederim." "Saçmalama! sadece odamda yapmayın diye engel oldum." "Ne ???" "Doğru duydun. Yoksa bana ne ki"