Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hirai Momo, Nakamoto Yuta hakkında diğer herkesten daha hırslıydı.
Japon çocukla kendi isteği dahilinde liseye kadar konuşmamıştı. Liseden önce onun tam anlamıyla abartılmış olduğunu düşünüyordu. Herkesin ona aşık olmasından memnun değildi ve bütün arkadaşlarını bu yüzden aptal olarak nitelendiriyordu. Zalim birisiydi, kendini okulun en güzel kızı olarak kabul ettirebilmiş, telaffuz edilemeyen ama görünce anlaşılan bir hiyerarşi piramidinin en tepesine oturmuştu. Korkutucu ve yanına yaklaşılması zor biriydi ama buna rağmen öğrenciler onunla olmaya uğraşıyordu. Erkekler arasında ismi sayısız şakada geçiyordu, '' Momo imkansız. '' diyorlardı. '' Fizikten geçmek Momo'yla çıkmak kadar zor. '' ya da '' Momo'yla birkaç dakika boyunca oturup konuşabileceğini düşünen delirmiştir. '' İşte insanların üzerinde böyle bir etkisi vardı.
Sıkıntı, Yuta'nın bütün arkadaşlarının -sessiz duran Taeyong, lise ikinci sınıfta Yerim'le ayrıldığında Jaehyun, oldukça sakin birisi olan Mark dahil herkes- bir süre kendisine yaklaşmaya çalışmasıydı. Mark ve Jaehyun'u reddedip durmuştu ama sekizinci sınıfta aralarında Taeyong'la sadece bir hafta süren bir şeyler yaşanmıştı ama ikisi de bunu kesinlikle unutmuş gibi davranıyorlardı. Etrafındaki herkes kendisiyle arkadaş olmaya ya da çıkmaya çalışınca Momo'nun kibri almış başını yürümüşken Nakamoto Yuta nasıl ve hangi akla onunla olmaya çalışmıyordu? Gözlerine siyah bir perde inmiş gibi sanki onu görmüyordu, tek açıklaması bu olabilirdi Japon çocuğun davranışlarının. Kantinde aynı masada oturmalarına rağmen Momo'ya gözleri asla kaymıyordu, asla onun açtığı sohbetlere katılmıyordu, kendisine direkt bir şey sormazsa asla cevap vermiyordu.
Bu Momo'yu çok sinirlendirmişti.
Sonra lisede ikinci sınıftayken yıl sonunda okul balosunun kral ve kraliçeleri seçilecekken Momo bu durum hakkında hırslanmıştı. Kendisinin kraliçe olacağını biliyordu ama kral? Yuta kral olmalıydı. O sahneye birlikte çıkmalı ve teşekkür etmelilerdi, herkes onları yakıştırmalıydı, Japon çocuk üstünde bir zorunluluk hissetmeli, herkes ikisinin sonunda çıkacağını düşündüğünde bu sürekli onun yanında konuşulduğundan o da buna yavaşça inanmalıydı. Momo'nun tek istediği buydu. En fazla 3 hafta Yuta'yla çıkacak ve hevesini alıp ayrılacaktı, eğer bunu yapabilseydi lise hayatı boyunca arzulamış olduğu her şey sona ermiş olacaktı.
Ama balonun kralı gerçekten Yuta seçilmiş, sahneye çıkmış, teşekkür edip beraber inmiş ve öğrenciler onları yakıştırmaya başlamış olsa bile planın geri kalanı işe yaramamıştı. Herkes Japon çocuğa papağan gibi Momo'nun güzelliğinden ve beraber çok yakıştıklarından bahsetse de Nakamoto Yuta'nın verdiği cevap, '' Öyle mi? Ama ben ondan hoşlanmıyorum. '' olmuştu. Momo bunu defalarca kez duymuştu ama vazgeçememişti çünkü yapısında böyle bir şey yoktu.
Dağ gezisine Yuta'yla doğru düzgün konuşmak için gelmişti çünkü kendisiyle konuşmadıkça hiçbir şey anlamıyor gibi gözüküyordu Japon çocuk.
