1.bölüm: okul~

28 16 0
                                    

... Ohh be sonunda teneffüs zili çaldı, bir kolumu sıraya ters yatırıp kafamı hafifçe kolumun üzerine koydum ve gözlerimi kapatıp dinlendirmeye çalıştım biraz sessizliğe ve sakinliğe ihtiyacım vardı ama bu sınıfta sessizliğin, sakinliğin işi ne olurdu ki olursa anca kavga, gürültü, şamata yine de kendi imkanlarımla olanaksız bir şeyi başarmaya çalışıyordum biraz da olsa rahatlamıştım, tam o sırada biri beni kolumdan dürttüğünü hissettim şimdi bu kimdi ya tam da rahatladım derken of... çok kaba biriydi öyle bir dürtüyordu ki kemiklerim bu acıya biraz daha maruz kalsa acil ameliyata gerek duyacak gibiydi gözlerimi ağır hareketlerle açmaya çalıştım açmakla yüzüne bakmam bir oldu, karşımda elinde sodasıyla duran kaanı gördüm bu çocuğun okulla dersle ne alakası vardı ki beyaz gömleğini siyah kumaş pantolonunun önüne çıkarmış, yakasındaki düğmelerini açmış siyah kravatını sarkıtarak bollaştırmıştı, sarhoş gibiydi ama sarhoş değildi sersemdi, deli dolu biriydi, benim can yoldaşım, tek varlığım ve tek tesellimdi o benim... sodasından bir yudum alıp sodanın asiti ile kaşlarını hafif çatıp sodasıyla iki elini sırama hafif sertçe vurarak bastırdı ve sertçe yutkunarak "gidiyoruz" dedi yine nereye gidiyoruz off deli... allah bilir yine okuldan kaçmak için veya eğlence için ne planlar yapıyordur... yüzüne meraklı gözlerle aval aval baktım hala iki kolu ile vücudunu sabit tutmaya çalışıyordu sonra hafif tıslayıp gülerek başını sola çevirdi ve sonra bana baktı ben yine ona merak ve endişe içinde bakıyordum bana haylaz gözler ve şeytani bir gülümseme ile kaş göz işareti yaptı
sanki bu haraket bana "hadi yine bu sıkıcı yerden kurtuldun bade" diyordu

ben yine birşey anlamamıştım ve bunu dışarı vurarak ;
" yine birşey anlamadım ama.." diye mırıldanıp ağır hareketlerle sıramdan yardım alıp kalktım ve kapıya doğru ilerledim ama kaan hala arkamda bana alaylı bir bakış ile gülümsüyordu, ya ben bu çocuktan gerçekten birşey anlamadım hem kalk gidiyoruz diyor, kalkıyorum hem de kendisi gelmiyor ya!

bu yüzden duraksadım daha sonra kaan arkamdan "çantaa ?" Diye seslendi

Oha nereye gidiyoruz ki
çantayı
Götürmemiz gerekecek. zaten iki ders kaldı yarın da cuma zaten, en fazla son iki derse de girmeyiz hocalar çok fazla endişelenmesin diye çantamızı da sınıfta bırakıp eve gitmek için zil çaldığında, çantamızı alıp giderdik eve
,
anlamadığından dolayı yine şaşkın gözlerle kafamı ona döndürüp baktım o da bana dönük bir şekilde sıraya yaslanarak sırıttı ben hâlâ ne olduğunu anlamamıştım daha sonra benim ve kendi çantasını gelişigüzel şekilde  toparlayıp eline aldı ve benim olduğum yöne doğru yürüdü kendi çantasını sırtına takarak, benim çantamı da bana doğru uzattı, daha sonra kapıda aras belirdi o'da çantasını almış ve tek omuzunu kapıya yaslayarak bana sırıtıyordu, ben yüzümü tekrar kaan'a çevirdim o da sanki bir yere gitmek için hazırda bekliyordu, kaan sınıftan ayrılmak üzere kapıya doğru adım atıyordu ve buna aras da eşlik etti ben de hâlâ arkada meraklı gözler ile onlara bakıyordum onlarsa bana dönüp göz kırptılar ve beni beklemeden yürüyordular ben onlara yetişmek için koşup önüne geçtim ve ;
"Ne oluyor !?, yine ne işler çeviriyorsunuz !?"Diye merakın verdiği sinir ile sordum?

Aras tıslayıp "sıkıldık ve eğlenmeye gidiyoruz, gelmek istiyorsan buyur!" Dedi

benim ona cevap vermemi bekledi, cevabım zaten belliydi ama yinede bir yanıt bekliyordu...

doğrusunu isterseniz bende çok sıkılmıştım ve onlara katıldığımı belli etmek için "ee nereye gidiyoruz ?" Deyip

kolumu aras'ın omuzuna attım ama aras benden biraz uzundu onun boynuna kolumu atacağım diye ufak bir eziyet çekmiyor değildim ama aras kuşum bana biraz yardımcı olmak için eğildi

Güneşin Yağmuru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin