Multimedya : Evrim'in elbisesi
•2.Kurban : Ateş Serin
_____________________
Gözlerimi küçük otel odasının yumuşak , beyaz çarşaflı yatağında açtım. Perdenin arasından sızan güneş ışıkları bana yataktan bir an önce kalkmamı söyler gibi gözlerimi alıyordu, en sonunda yataktan doğruldum ve pijamalarımı çıkarttım , saat daha 10'du, Zümrüt Hanımla 12'de resepsiyonda buluşacaktık çünkü bugün yeniden birini öldürecektim fakat bu sefer işim daha zordu çünkü isminin Ateş olduğunu öğrendiğim playboyumuz önceden adam yaralamaktan hapis cezası almış fakat sadece para cezası ödeyerek işten sıyrılmıştı ve ara sıra boks maçlarına da katılıyordu fakat seyirci olarak değil bizzat kendi dövüşüyordu. Bunları düşündükçe işimin daha zor olduğunu anladım sonuçta ben daha 1 kere adam öldürmüştüm. Düşüncelerimden sıyrılarak duşa girdim , sıcak su derimin gözeneklerine işledikçe aklıma 2 gün önce banyoda işlediğim iğrenç cinayet geliyordu, zaten ertesi günü haberlerde, gazetelerde, magazin dergilerinde , kısacası her yerde duyulmuştu , otel hizmetlilerinden biri tutuklanmıştı çünkü ondan başka odada kimsenin parmak izi yoktu. Anlaşılan Seray o gün delilleri iyi temizlemişti.
Banyoda daha fazla durmak istemiyordum bu yüzden bornozumu giydiğim gibi kendimi banyodan dışarı attım.
Hızlıca boy aynasının önüne giderek bornozumu çıkardım , baya kilo vermiştim , sanırım stresten diye tahminde bulununca karnım guruldamaya başladı , hareketlerimi daha da hızlandırdım, dolabın karşısına geçtim ve ne giyeceğimi düşündüm , hava güneşli ve ılıktı , bende soluk turuncu renkte bir elbise giydim belinde ince pembe bir kemer vardı bu yüzden altına pembe topuklularımı giydim son olarak makyaj aynasının karşısına geçtim saçımı taradım ve kırmızı parlatıcı sürerek , odadan çıktım.
Lobiye indiğimde Zümrüt Hanımı, ince belli şarap kadehini nazikçe tutmuş , karşısındaki adamda birşeyler anlatmaya çalışırken gördüm. Yanlarına doğru gittim, tam oturacağım sırada Zümrüt Hanım ayağa kalktı ve "Hadi Evrim gidelim artık." dedi. Biraz önce konuştuğu adam hala oturuyordu , onun kim olduğunu düşünürken çoktan otelin çıkış kapısına varmıştık , aniden heyecanlandım bu gece yine birisi ölücekti.
Arabaya binmiş, çoktan otelin yolunu tutmuştuk , Seray yanımda ,bilgisayardan otel işlemlerini yapıyordu.
Bende kafamı rahatlatmak için , başımı arabanın penceresine yasladım ve gözlerimi kapadım.
______________
"Evriiiiiim."
"Ne var yağğ !?"
"Hadi kalk artık geldik."
Serayın ikazları üzerine gözlerimi açtım ve ayağa kalktım derken arabanın tavanına sertçe kafamı vurdum.
"Hay a...... yani Hay ya hep beni bulur.!"
Zümrüt Hanımı karşıma görünce küfür etme hevesim kursağımda kaldı , ciddileştim ve arabanın tavanına tekrar öfkeyle baktım , o sırada birşey farkettim , tavanın sağ köşesi kabarmıştı ve kenarından kağıt gözüküyordu , üzerinde benim fotoğrafım vardı.
Tam bu sırada bu kağıtların ne olduğunu Zümrüt Hanıma soracaktım ki , bu kağıtları bizden sakladığını düşündüm yoksa gidipte oraya koymazdı.
Bakışlarımı tavandan indirip etrafta gezdirmeye başladım , burası hayatımda görüp görebileceğim en görkemli oteldi. Adımlarımı hızlandırıp otele girdim , Seray ile Zümrüt Hanım resepsiyondaki göreviyle konuşuyordu. Ben yanlarına gidince Seray , elimden tutup beni asansore götürdü. "Giyinme vakti ."
