NEREDE

5.2K 378 592
                                    

Selam! Kitap okunacak mı bilmiyorum ama inş okunur. Umarım seversiniz :)

Burası ıssız, geniş ve ağaçların iç içe olduğu bir ormandı.

Herkes ipucu bulma umuduyla ağaçların arasında dolanıyordu.

Uraraka ağlamaktan ve 3 saattir etrafta dolanmaktan yorulmuştu. Bacakları artık onu kaldırmıyordu ve yere düştü. Ama o durmak istemiyordu. En yakın arkadaşının yaşayıp yaşamadığını bile bilmiyordu ve onu gerçekten özlemişti.

Onu bulmaya bir adım dahi olsa yaklaşmak için kalkıp ipucu aramalıydı.

Kalkmayı denedi fakat başarılı olamadı.

2. denemesinde omzunda bir çift el hissetti.

Kafasını arkaya çevirdiğinde Bakugou'yu gördü.

Uraraka, Bakugou'nun ne kadar kötü bir halde olduğunu biliyordu, Bakugou ne kadar bunu dışarıya belli etmemeye çalışsa da.

Bakugou sürekli olarak kendini suçluyordu.

Çünkü Deku kaybolmadan önce gerçekten de çok kötü kavga etmişlerdi.

Ama kavgada asıl vurucu nokta Bakugou'nun Deku'ya "Senin gibi lanet biriyle sevgili olduğuma inanamıyorum, seni görmek istemiyorum lanet olası!" diyip kapıyı çarpıp gitmesiydi.

Sonraki gün Deku'nun kaybolduğu haberini almıştı ve o günden beri çok az yiyor, sürekli bir odaya çekilip tek başına ağlıyor ve etrafa hep hiçbir sorunu yokmuş izlenimi vermeye çalışıyordu.

Bakugou, Uraraka'nın kalkmasını engelledi ve dinlenmesini istedi.

Bakugou arkasını dönüp gidecekken Uraraka, Bakugou'nun bileyini tutup "Senin de dinlenmeye ihtiyacın var. Kendine bu kadar yüklenme, senin suçun değil bu olanlar." dedi sakin ve üzgün bir ses tonuyla.

Bakugou bir anda "Onu özledim, lanet olsun ki onu özledim! Deku'yu gerçekten seviyordum ve bir cümleyle her şeyi mahvettim! Sevdiğim kişi şu an yaşıyor mu, acı mı çekiyor yoksa çoktan öldü mü bilmiyorum! Ölmek istiyorum!" diye bağırdı.

Diğer 3-A sınıfı öğrencileri, arama kurtarma ekibi ve polisler onların olduğu taraftan uzak oldukları için duymadılar.

Uraraka, Bakugou'ya baktı. Günlerdir içinde biriktirdiklerini dışa vuruyordu. Hıçkırıklar eşliğinde ağlıyordu.

Uraraka onun bileyini tutup yanına oturttu. Hiçbir şey diyemedi.

Yanağında bir ıslaklık hissetti, o da ağlıyordu. Ağlamaya devam ettikçe ağlamaları şiddetleniyordu.

Bir süre sonra birinin oldukları yere doğru geldiğini fark ettiler.

Bu kişi Lida'ydı. Nefes nefeseydi ve çok mutluydu.

Ağzından çıkan iki cümle Uraraka ve Bakugou'nun gözlerinin parlaması ve yerlerinden sıçramaları için yetmişti.

"Bir ipucu bulduk! Midoriya-kun'u bulabiliriz!"

Yeni bölümü 3 oy gelirse atıcam.
Umarım beğenmişsinizdir.

NEREDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin