caramel and chocolate | ziam

party

normalde hep 0-3 arası yazardım ama bugün 4 yazdım çünkü zun //evet zun// pezosunun doğum günü, doğum günün kutlu olsun pezevenk + alice orospusu //yada seksapel mi demeliyim// bu bölümdeki planlarımı sırf senin hatrına değiştirdim. medyadaki şarkı y i n e bölüme uymaz ama who gives a shit? bu arada perrie ile hiç bir sorunum yok ama her ficin bir kötü kızı olmalı. iyi okumalar xxxxxx -hale

0

louis gece annesini aramış ve zaynlerde kalacağını söylemişti, bardan hızla çıktıklarından beri ne zayn ne louis bir tek kelime bile etmemişti. louis zayn'in kolundan tutmuş ve onu bardan çıkarmıştı, aynı şekilde niall ve harry'de liam'ı kenara çekmişti. iki taraf sanki kavgayı ayırır gibi oğlanları bir köşeye almıştı ama ortada kavga filan yoktu.

"louis." dedi zayn, louis parmağını dudaklarına götürüp onu susturdu ve babasının eski arabasına doğru ilerledi. zayn azar yemiş çocuk misali sessizce ön koltuğa geçti, louis arabasını çalıştırdı ve bardan çabucak, bir şekilde uzaklaştı.

zayn dudaklarının yandığını hissediyordu, içkinin verdiği kafa bulantısı ve midesinin kaynaması ise heyecandan mı yoksa suçluluk hissinden mi bilemiyordu. neden suçlu hissediyordu? louis'nin ne tepki vereceğini merak ediyordu, şu ana kadar özel bir tepki alamamıştı. sinirli miydi? sinirli gözükmüyordu ama barda arkadaşının bir başka oğlana kucak dansı yapıp onu öpmesini yakaladıktan sonra verdiği bu saçma sapan reaksiyonlar da zayn'in kafasını iyice bulandırıyordu. 

ama önemli değildi, babası duymadığı sürece zayn'in şu anlık umurunda değildi. merak ettiği dudakları tatmıştı, kendinden geçmiş, ilk defa bir şeyleri siktir etmiş ve bir miktar özgürlüğü tatmıştı. liam'ın sertleştiğini hala bacak arasında hissedebiliyordu ve tahmin ettiği gibi, liam'ın dudakları fazla öpülesi bir yumuşaklıktaydı. 

louis arabayı zayn'in evinin bir kenarına park etti, iki oğlan indiler. louis zayn'in kolundan tekrardan tuttu, zayn onun bir an bir babanın çocuğunu azarlamadan önceki son sabır damlalarını sorguladığını düşündü.

zayn'in annesi trisha oğlanlara baktı ve gülümsedi. "hoş geldiniz." dedi kadın nazik bir tavırla, louis kadını es geçmedi ve yanağına bir öpücük kondurup "merhaba trisha, biraz acelemiz var." dedi. kadın yukarı hızlıca çıkan oğlanlara baktı. "size yiyecek bir şeyler hazırlayayım mı?" louis ise yukarı kattan bağırdı. "gerek yok, teşekkürler!"

zayn'in oda kapısını açtı, bilgisayarının başındaki waliyha iki oğlana bakıyordu. "louis!" diye bağırdı, louis'ye sarıldı. Louis'de kıza geri sarıldı, zayn louisnin elinden kurtulmayı başardı ve yatağının üstüne oturdu. "waliyha, abin ve benim bir şey konuşmamız lazım, sonra gelsen olur mu?" kız itaatkar bir şekilde kafasını sallayıp odadan çıktı, zayn bu duruma biraz bozulmuştu çünkü aynısını o istese waliyha bu derece iyi tepki vermezdi.

louis kızın çıkışının ardından kapıyı kapadı ve kollarını birleştirip esmer oğlana döndü. "ne zaman söyleyeceksin?"

zayn kaşlarını havaya kaldırdı, ne diyeceğini bilemiyordu. "n-neyi ne zaman söyleyecektim?"

"zayn o çocuğa karşı bir şeyler hissetiğini biliyordum ama bana ne zaman gay olduğunu söyleyecektin?"

"ben gay değilim louis."

louis'nin sesi yükseldi. "zayn, çocukla seni sevişirken yakaladık. kucağına oturmuş onu öpüyordun!" daha sonra kapıya baktı ve sesini alçattı. "neden benden saklıyordun?"

"erkek olan biriyle öpüşmek beni gay yapmaz."

louis çıldıracak seviyeye gelmiş bir halde ellerini saçlarından geçirdi. "hayır ama barın tekinde, hafif kafayı bulmuş halde, daha 2 aydır tanıdığın ve her haltta yanında bulunduğun, bahsettiğin ve garip bir şekilde ilgi duyduğun hatta kıskandığın çocuğa kucak dansı yapmak ve onu öpmek seni gay yapar."