0.3

3.4K 259 100
                                    

Başlamadan önce söyleyeyim, fic Hyunmin diye geçiyor ama her türlü ship var bol bol. Başlarda daha çok var çünkü önce Hyunjin ve Seungmin arkadaş anlamında bile yakınlaşmadı gkdlmf Yavaştan olacak yani

Şimdi bölüme geçebilirsiniz, 🎀

Hyunjin masada sohbet eden ya da kendi kendine konuşan Changbin'e göz devirirken aynı zamanda Chan'ın telefonuyla oynayışını izliyordu.

Iphone 11'i nasıl böyle sorumsuzca zıplatabilirdi elinde.?

Ah, Hyunjinciğim, sen bilmezsin.

Adamın koskoca bir stüdyosu ve şöhreti var. Zengin yani. Rich. Reich. Riches. Ricco. Opulentos. Πλούσιος. богатый. 풍부한. You know, rich?

Hayır Hyunjin sen bilmezsin rich.

Sen poor bilirsin.

Yazık vallahi :(

Neyse Hyunjinciğimizi daha fazla üzmeden yazarın laf sokucu gerçekleri bölümüne ara verelim :(

Hyunjin bıkkınlığını belli ederek ofladı ve yattığı masadan kalkıp sırtını arkaya yasladı. "Ne zaman gelecek bu salaklar?"

"10 dakika anca oldu daha."

"Sizin 10 dakika mı bende 10 yıl ediyor yoksa benim 10 yıl mı sizde 10 dakika?"

Changbin gözlerini kapatıp gülümsedi. "Çok fazla 10 ve dakika ve yıl kelimesiyle konuştun. Bu bir işaret olabilir mi acaba? Felix'i 10 dakika içinde göreceğimin ve yıllar boyunca birbirimize aşık kalacağımızın işareti mi acaba?"

Bu cümleleri duymamış olmayı dileyen ikili, rich and poor ikilisinden bahsediyorum, Changbin'in akıl sağlığından çoktan şüphe etmeye başlamıştı bile.

"Dün gece fantastik film falan mı izledi bu?"

"Ne bileyim oğlum. Hayran kurgu falan okumuş olmasın?"

"Of!" Hyunjin fısıldamalarına bir ara verip sertçe yüzünü masaya gömdü. "Ben dedim telefonu alalım bunun elinden diye!"

Changbin tam ağzını açacakken burnuna gelen güzel kokuyla ağzını kapalı tutmak zorunda kalmıştı. Yanına bakmaya cesaret bile edemiyordu. Tanıyordu çünkü bu kokuyu. İçki içmeden sarhoş olmasını sağlayabilen tek şey. Felix'in kokusu.

Yutkunup kafasını eğdi ve terleyen elini silmeden yumruklarını sıktı Changbin. Platonik olmak, hele de sevdiğinin tanıdığı bir platonik olmak, her şeyden daha zordu.

"Hyung? Duymuyor musun?"

Yanından gelen derin sesle gözlerini kapatıp açtı ve kafasını yavaşça yana döndürmeye çalıştı. "E-Efendim Felix?"

"Saçların diyorum, çok hoş olmuş."

"Ha?" Bir süre baktığı gözlerin etkisinden çıkamadığı için cümleyi 7374837 kez kafasında tekrarlayıp sonunda anlayıvermişti. "Ha, şey, teşekkür ederim ya. Hahah..."

Gözlerini kaçırıp Hyunjin'i önceden sipariş verdiği meyveli gazozu midesine indirdi. En nefret ettiği şey olan asitin yakışı Felix varken neden etki edemiyordu? Felix daha çok yaktığı için mi?

Hyunjin bu sırada elinden kayıp giden gazozu fark edince platoniklik falan dinlemeyip kafeyi sesiyle sarsmıştı. "Lan hyung ne yapıyorsun ya?! Ben o gazoz için ne kadar para harcadım haberin var mı senin?!"

Changbin utancından yüzünü gizlemeye çalışırken Felix gazoza daha iyi bakabilmek için kısa olana yaklaştı. Elini gazoza uzatırken yüzü Changbin'in omzuna değmiş gibi olmuştu. Yanındaki kısa çocuğun eriyip daha da kısalmak üzere olduğunu fark edemeden dudak büzdü çilli olan. "İyi ama bu kafedeki en ucuz gazoz. 1,000 ₩ sadece."

boyfriend?, hyunmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin