"Hyunjin? Dışarı çıkalım mı?" Yeji bir haftadır yaptığı gibi yine kardeşinin odasının kapısını tıklatmıştı. Bir haftadır odasından dışarı çıkmamıştı. Yeji ile bile konuşmuyordu.
Yine cevap gelmeyince Yeji sinirlenmeye başladığını hissetti. "Bir haftadır oradasın Hyunjin! Tek başına düşünmekle çözülmez bu. Benimle bile konuşmadın. Bir hatalı varsa benim burada. Şu sayfa işini hiç açmayacaktım, ama," Yeji derin bir nefes alıp kapının önüne oturdu. Biliyordu, Hyunjin onu dinliyordu. "Seungmin gerçekten sana çok büyük şeyler hissetmeye başlamıştı. Mezun olduktan sonra bu biter sanıp biriyle çıkmaya bile kalktı fakat en sonunda dostça şekilde ayrılmak zorunda kaldılar, senden ayrılamadı. İnan bana, erkek kardeşimin izinsiz fotoğraflarının paylaşımı beni de rahatsız ediyordu. İlk başta ben gizli bir sayfa olsun demiştim. 0 takipçisi olan bir sayfa. Sonradan Seungmin bana gelip seni ünlendirmek istediğinden bahsetti. Karşı çıktım tabii ki. Ama o pes etmedi. Ben de ona yardımcı olmak istedim çünkü, O sıralar sen de çok üzgündün. İnsanlar seni izlemeye gelmiyordu, gelenler de yüzün için olan birkaç kızdı. Diğer sebep ise, Seungmin'in kalbini bir kere kırınca ikincisini yapamıyorsun. Sana öyle bir bakışı var ki, sanki tüm melekler onun tarafındaymış gibi. Bir gün sen de anlayacaksın ne demek istediğimi."
Yeji sırtını verdiği kapıdan kurtulup ayağa kalktı. "Her neyse, belki beni affetmezsin ama Seungmin seni çok seviyor Hyunjin, çok aşık sana. Bir haftadır telefonlarımı açmıyor, her zaman kapalı. Evine giriyorum beni içeri almıyor, akşam gidince bile görüyorum ki ışıklar kapalı. Felix ve Chenle bile ulaşamıyor. Daha önce hiç böyle yapmazdı. Çok üzgündür şimdi o, pişmanlığını gözlerinden bile hissedersin. Bir konuşsanız düzgünce... Yeterince düşünmedin mi hem? Yetmedi mi? O orada tek başına ağlarken burada böyle durmak can acıtmıyor mu Hyunjin?"
Yeji kuruyan dudaklarını yaladı Seungmin'in sulu gözleri aklıma gelirken. En yakın arkadaşının böyle olması onu çok üzüyordu. Diğer yandan erkek kardeşinin de nasıl olduğunu bilmiyordu. Odasında depoladığı ramenler sayesinde hayatta olduğunun farkındaydı en azından.
"Umarım bir şeyler yaparsın Hyunjin. Çünkü buradan sonra olacak olan her şey sana bağlı, Seungmin gerekeni yaptı. Seni istemediğim bir ilişkiye zorluyor da değilim. Biliyorum çünkü, sen göremesen de ben görebiliyorum Seungmin'e baktığında gözlerinde oluşan parlaklığı."
Yeji kapının önünde daha fazka dikilmemeye karar vererek kendi odasına geçti. Kapısını kapatarak tekrar Seungmin'i aramaya çalıştı, fakat olmuyordu. Telefon çalmıyordu bile. Bu sefer Felix'i arayacakken dış kapının sesini duydu.
Elindeki telefonu yatağına fırlatarak Hyunjin'in odasına koştu. Kapı açıktı ve kimse yoktu. "Hyunjin?"
Biraz da salona bakındıktan sonra yüzündeki gülümsemeyle emin olmuştu. Hyunjin evde yoktu.
"Umarım düzgünce halledersin her şeyi."
...
Hyunjin, Seungmin'in kapısının önünde duruyordu. Tıklasa da kapı açılmıyordu. Evin etrafında dolaşarak perdesi kapalı olmayan bir pencere aramaya çalıştı, fakat bulamadı.
Yerden rastgele taş alarak camlara fırlatmaya başladı bu sefer. Olur da cam açılır, Seungmin'in kafasına taş gelir diye korksa da atmaya devam etti.
Yere eğilip yirmi birinci taşını alırken kısık bir ses duydu. Boş, umutsuz, ruhsuz ve halsiz çıkan bir ses.
"Hyunjin..."
Hızlıca eğildiği yerden kalkıp sesin geldiği yere, yukarı baktı. Onu gördüğünde yüreğine bıçak gibi saplandı bir duygu. Pişmanlık duygusu. Onu böyle bırakmanın pişmanlığı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boyfriend?, hyunmin ✓
FanfictionSıradan bir sokak dansçısı olan Hwang Hyunjin, sosyal medyada sevgilisi olarak bilinen çocuğu daha önce hiç görmemişti.